GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:31
Tarih:21.01.2016

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Genel Kurulun sevgili emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

68 sıra sayılı torba yasanın 9'uncu maddesi üzerinde verdiğimiz önerge üzerine Halkların Demokratik Partisinin görüşlerini paylaşacağım.

Değerli milletvekilleri, aslında bugün Millî Eğitim Bakanının yanımızda olması çok önemli. Bugün özellikle polislik, jandarma, Özel Harekât polislerinin oluşturduğu en önemli kaynak... Maalesef, özellikle benim de mensubu olduğum temel bilimlerden mezun olan, bu ülke için kâğıt üzerinde bilim üretmesi gerekenler yani fizik, kimya, matematik, biyoloji bölümlerinden mezun olanlar okullarını bitirdikten sonra iş bulamayıp, çeşitli zamanlarda bunalıma girip en sonunda da ailelerine karşı mahcup olmamak üzere emniyette Özel Harekât polisi, jandarma olmak üzere görev alıyorlar.

Değerli arkadaşlar, son dönemde Türkiye ürettiğinin büyük payını maalesef savaş, millî savunma, emniyete harcıyor. Diğer toplumsal kesimlerle ilgili en ufak bir hak, en ufak bir eşitlik talebi, biraz önce söylediğim gibi, maalesef gazla, copla karşılanıyor.

Değerli milletvekilleri, bugün her ailemiz çocuğunu üniversiteye gönderdiğinde -beklentisi- o üniversitede o bölümü bitirdikten sonra o alanla ilgili bir iş sahibi olmasını arzu eder. Fakat, Sayın Bakandan önceki Millî Eğitim Bakanımız Sayın Ömer Dinçer atanamayan öğretmenlerle ilgili bir soruya: "Atanamayan öğretmenler kendi kabiliyetlerine uygun alternatif işlere yönelsinler." diyebiliyor. Bu okullarda niye okudular bu çocuklar? Niye dört yıl fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi ağır bölümlerde okudular? Sayın Bakan, okullara öğretmen ihtiyacı olmasına rağmen bunların atanamamasının temel nedeni nedir? Bu öğrencilerimiz neden -aslında arzu etmedikleri ama zorunlu olarak, ailelerine mahcup kalmamak için- tercihen bu polisliğe, jandarmalığa, Özel Harekâta yönlendiriliyor?

Değerli arkadaşlar, bildiğiniz üzere -biraz önceki konuşmamda da ifade etmiştim- son dönemde Kürt coğrafyasında çatışmalardan ölen polislerin, Özel Harekât timlerinin bir kısmı fizik mezunu, kimya mezunu, matematik mezunu, biyoloji mezunu. Son dönemde bölgede yaşanan kardeş kanında, yaşanan çatışmalı ortamda artık bu insanların polisliği, jandarmalığı tercih etmedikleri ve gittikçe bu meslekten istifa etmeye yöneldikleri bir dönemde Hükûmetin böyle bir yasayı gündeme getiriyor olması -tekrar söylüyorum- gerçekten, psikolojik olarak bir savaş cephesi oluşturmaktır, bir savaş cephesinin elemanlarının sınıfını oluşturmaktır.

Şimdi, biraz önce de söyledim, artık bu savaş Türkiye'nin kaynaklarını kuruturken, işte, orada öğretmenlerimize, diğer mesleklere, maalesef, vereceğimiz hiçbir harcama, hiçbir kalem kalmıyor. Hepsini neye harcıyoruz? Savaşa harcıyoruz. Niye? Kürt çocukları ölsün diye. Niye? Kadınları, çocukları, herkesi öldürsün diye -psikolojik olarak- bir savaş psikolojisi oluşturuluyor. Bu savaş psikolojisi hepimiz için iyi olmayan bir psikolojidir.

Tekrar tekrar aynı çağrıyı yapıyoruz, diyoruz ki: Hükûmet bir an önce ölme, öldürme psikolojisinden çıkmalıdır ve orada yaşanan sorunların kaynağının ne olduğunu orada gidip halka sormalıdır. AKP'li vekiller bize çok karşı çıkıyorlar. Değerli arkadaşlar, son çatışmalı süreçte hiçbiriniz Diyarbakır'a gittiniz mi, Şırnak'a gittiniz mi, Hakkâri'ye gittiniz mi, Van'a gittiniz mi? Yani, durum buyken sizin hâlâ ahkâm kesmenizi anlamak zordur. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ŞAHİN TİN (Denizli) - Silahları bırakın, gelin.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Ben geçen hafta oradaydım. Kimseyi kandırmayın.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bu savaş bu ülkeye kazandırmayacaktır, çözüm barıştadır. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Savaş değil, terörle mücadele.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)