| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 26.01.2016 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gelir Vergisi Kanunuyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın 18'inci maddesinde yapılacak değişiklikle ilgili söz almış bulunmaktayım. Hepinizi öncelikle sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, gerçekten, bu torba yasasının içinde birbiriyle ilgisi olmayan o kadar çok kanun maddesi var ki aynı kefeye konularak, birbirinden farklı, kanun yapmak tekniğine aykırı ve birçok terslikleri içinde barındıran bir çalışmayı burada yürütmeye çalışıyoruz. Böylece Meclisin yasama yetkisini hiçe sayarak farklı farklı konuları birlikte karara bağlamaya çalışıyoruz.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yaptırdığı bir araştırmaya göre Meclis gerçekten devlet kurumları içinde en verimsiz çalışan ve en etkisiz şekilde yasa yapma noktasına gelen bir kurum hâline gelmiş durumda. Bir kere, Meclisimizi bu yapıdan, bu konumdan kurtarmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Bunu bir öz eleştiri olarak, bir vekil olarak sizlerin huzurunda yapmak durumundayım. Burada saat 15.00'ten beri her gün yaptığımız görüşmelerde, birçok konularda da şahit olduğumuz üzere, barışla, savaşla, değişik konularla, sürekli gündeme getirilen ve Meclisin de gündemini gerçek anlamda çözüme götürmeyen konularla meşgul ettiğimizi de belirtmek istiyorum.
Bir yandan barış isteniyor ama bir yandan da PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili herhangi bir ifade kullanılmıyor. Bir yandan barış isteniyor, bir taraftan hendekler kazılıyor, orada sivillerin ölümüne sebebiyet veriliyor, devletin oraya hâkimiyetini kurmasına engel olunan bir yapıya doğru gidiliyor. Bir yandan siyasi iktidar terörle mücadele edeceğim derken sivillerin ölümüne sebebiyet veren bir uygulama içinde bulunuyor.
Değerli arkadaşlarım, değerli dostlar, değerli milletvekilleri; gerçekten, Türkiye'yi bir barışa sürüklemek, bir barış ortamına getirmek istiyorsak herkesin, her kesimin burada samimi ve dürüst olarak düşüncelerini ifade etmesi, ona göre tavır belirlemesi ve ona göre de konuşmalarını söylemesi, ifadelerini de ona göre kullanması gerekir çünkü bir bakıyorum, arkadaşların bir kısmı kürdistandan bahsediyor. Arkadaşlar, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Mecliste kürdistandan bahsedilemez.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Niye?
KAZIM ARSLAN (Devamla) - Bu Meclisin çatısı altında bulunan arkadaşlar bu milletten, bu devletten eğer maaş alıyorsa, bu milletin vekiliyse burada kürdistandan değil, Türkiye Cumhuriyeti'nden de bahsetmek gerektiğini düşünüyorum. Bu tür sözcükler Mecliste gerginliği artırıyor. Bırakın barışı, bırakın huzuru, bırakın beraberliği gerçekten her gün birbirimize yan bakar, birbirimizi bırakın barış ortamına sürüklemeyi kavgaya götüren, zaman zaman sert tartışmalara götüren bir noktaya götürdüğüne de hepimiz şahit oluyoruz. Lütfen Meclisimizi bu atmosferden kurtaralım istiyorum.
Jandarmalar gerçekten bu ülkenin güvenliğini sağlayan kurumlardır, er ve erbaşlardır, onların durumlarının iyileştirilmesi için de bir teklifimiz vardır. Biz onların göstergelerinin 3600 olması gerektiğini söylerken bugün 3000 göstergenin teklif edilmiş olması da bana göre gerçekten gülünçtür. Getirilecek fark 45 liradır ama eğer bizim söylediğimiz farkı getirmiş olsalardı, getirmiş olsaydık, bugün 450 Türk lirasına yakın bir farkı, bir maaş farkını almış olacaklardı. Onlar için, mücadele etmek için, görevlerini yapmak için de bir prim olacaktı, bir teşvik olacaktı diyorum, yüce Meclisi sevgiyle saygıyla tekrar selamlıyorum. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)