| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 27.01.2016 |
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 68 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 26'ncı maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan yasa tasarısının 26'ncı maddesiyle, ana ve babasından dolayı bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayan gençlerden lise ve dengi mezunu olanların en fazla 20 yaşını, yükseköğretimden mezun olanların ise en fazla 25 yaşını geçmemek şartıyla primlerinin devlet tarafından ödenmesi suretiyle mezuniyet tarihinden itibaren iki yıl süreyle gelir testi yaptırmaksızın ücretsiz sağlık hizmeti verilmesini amaçladığı anlaşılmaktadır.
6 yaşından başlayan öğrencilik hayatı lise düzeyinde genellikle 17-18 yaşında, üniversitede ise genel olarak 22-23 yaşlarında son bulmaktadır. Erkek çocukların, her hâlükârda, lise ve üniversite öğreniminin bitimiyle sağlık güvencesinin son bulduğunu da biliyoruz. Bu kişilerin hemen işe girmesi de çoğu kez mümkün olmadığından, sağlık güvencesi yönünden önemli olumsuzluklarla karşılaştığı bir gerçektir. Burada anne ve babası sağlık güvencesine sahip değilse lise ve üniversite öğrencilerinin durumları daha da sıkıntılı idi. En azından üst yaş sınırı dâhilinde lise mezunu olanlara ve üniversite mezunu olanlara, okullarını bitirdikleri tarihten itibaren iki yıl süreyle primleri devlet tarafından karşılanarak sağlık güvencesi sağlanmasını olumlu bir düzenleme olarak değerlendiriyoruz.
Değerli milletvekilleri, konu üniversite öğrencilerinin, lise öğrencilerinin sağlık güvencesinden açılmış iken, hoş, Bakanlık üst düzey bürokratları, mesai arkadaşlarım da burada iken konuyla alakalı birkaç konuyu da belirtmek istiyorum.
Bunlardan birincisi, bildiğiniz gibi asgari ücret 1.300 TL olmuştur, sigortalılarımıza hayırlı uğurlu olsun. Asgari ücret sadece hizmet akdiyle çalışanları, işverenleri ilgilendirmiyor, birçok kesimi ilgilendiriyor. Bunlardan biri de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında SGK isteğe bağlı sigortalılardır. Asgari ücret artışı sonucunda SGK isteğe bağlı sigortalılığına dışarıdan prim ödeyenlerin prim yükünde yaklaşık yüzde 30 artış olacaktır. Devlet desteği SSK 4/A sigortalılarıyla sınırlandığından, emeklilik ve sağlıkla ilgili haklardan yararlanmak için dışarıdan isteğe bağlı sigortaya prim ödeyen özellikle ev hanımları ve diğer kesimler artan prim yükleri nedeniyle mağdur olacaklardır. İsteğe bağlı sigortalılar için prime esas kazanç artışını daha düşük tutmak veya başka bir düzenlemeyle bu mağduriyet giderilmelidir.
Değerli milletvekilleri, bir başka konu, Sağlık Uygulama Tebliği'dir. Bildiğiniz gibi Sağlık Uygulama Tebliği'ne göre belirlenen tetkik, tahlil, tedavi ücretleri uzun süreden beri artırılmamıştır. Bu tercihle devletin yükünün artırılmaması amaçlanmış ise de sağlık gibi önemli bir kamu hizmeti veren özel sağlık tesislerinin, hatta kamu sağlık kuruluşlarının faaliyetlerini devam ettirebilmeleri imkânsız hâle geleceği için ilave ücret yolu tercih edilerek devletin yükü vatandaşın üzerine yıkılmıştır. Başlangıçta ilave ücret sıfır iken tedricen yüzde 30, yüzde 70, yüzde 110 oranlarında artırılmıştır. Bugün vatandaştan alınan ilave ücret yüzde 200 oranındadır. Burada hastane, tıp merkezi, dal merkezi uygulaması da kaldırılarak alan genişletilmiştir. Normal bir cerrahi müdahaleden alınan ilave ücret normal bir gelir düzeyine sahip vatandaşın ödeme gücünün üstündedir. Böyle olunca da acaba ne kadar ilave ücretle karşılaşacağını bilmeyen vatandaşın tedirginliği artmakta, hatta tavassutlarda bulunarak daha düşük ilave ücret ödemenin yollarını aramaktadır. Bu sebeple, devlet devletliğini göstermeli ve ya SUT fiyatları artırılarak vatandaşın yükünü hafifletecek ya da ilave ücret konusunda vatandaşın tedirginliğini giderecek, ödeme gücünü aşmayacak tedbirler alınmalıdır.
Başka bir konu da genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödeyen kişilerdir. Asgari ücret artışıyla genel sağlık sigortası mükellefi yüz binlerce kişinin külfeti artacaktır, zaten GSS prim tahsilatı fevkalade düşük olup yapılan düzenlemeyle tahsilat oranı daha da düşecektir.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)