| Konu: | Milliyetçi Hareket Partisinin kuruluşunun 47'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 09.02.2016 |
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi, bundan kırk yedi yıl önce, 9 Şubat 1969 yılında bu ülkenin, bu milletin köklerinden doğup yükselmiş bir hareket olarak Türk siyasi tarihindeki şerefli yolculuğuna başlamıştır. Bu şerefli yolculuğun bir ferdi olmanın gururuyla partimizin yıl dönümü münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisinin bu meşakkatli yolculuğunda ömürlerini veren dava arkadaşlarımızın, ülkü ve gönül erlerinin hayatta olanlarına uzun ömür, başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, öbür âleme irtihal eden dava arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Milliyetçi Hareket Partisi kırk yedi yıllık tarihiyle, siyasal duruşuyla demokrasimizin, çok partili siyasi hayatın çınarlarından biridir. Milliyetçi Hareket Partisi, mazi ile ati arasındaki kopmaz bağın, millet ile devlet arasındaki çelik halatın, inancımız ve kimliğimizle muhteşem terkibin, bu ülkeye karşılıksız duyulan sevginin adıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, bu topraklar üzerinde tekevvün eden bir irade olarak sadece bu toprakların değil, aynı zamanda tüm Türk medeniyet havzasının sedası olmuştur. Merhum Başbuğumuz Türkeş Bey'in ifade ettiği gibi, Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milleti tarafından kurulmuş ve onun tarafından geliştirilen bir eser olarak Türk milletinin sinesinde kırk yedi yıllık şerefli mücadelesini sürdürmektedir.
Partimiz bugüne kadar pek çok çetin yoldan geçmiştir. Partimiz kapatıldı, kadrolarımız dağıtıldı, zindanlarla imtihan edildik, idam sehpalarına yürüdük, fişlendik, kumpaslar kuruldu ancak inandığımız yoldan, davamızdan asla vazgeçmedik; hiçbir vesayete, hiçbir baskıya karşı boyun eğmedik, dik durduk, eğilmedik. Bizi, millet aşkından, vatan sevdasından, devlet bekasından hiçbir şey vazgeçiremedi.
Değerli milletvekilleri, 1969 yılındaki Adana'daki ilk kurultayımızda "Hür ve mesut insanların barış ve refah yurdu, büyük, kudretli, müreffeh Türkiye'yi inşa edeceğiz." diyerek, Türk milletinin önüne çıkarılan engelleri, onu çaresizliğe, yokluğa utançla boyun eğmeye mahkûm eden ve kader kabul edilen neticeyi, sefaleti, cehaleti, istibdadı yenmek kararlılığında olacağımızı söyleyerek yola çıkmıştık. İşte, çıktığımız bu yolculuk, Türk milletinin yüzyıla damgasını vuracağı günlere doğru başlatılan kutlu yürüyüşün adı olmuştur. Bu yolculuk, yufka yüreklerle çetin yolların aşılmayacağını bilenlerin onurlu ve kararlı yürüyüşünün sedası olmuştur. Bu yolculuk, vatanımızın insanına, toprağına, havasına, suyuna, dününe, bugününe ve geleceğine sahip çıkanların yürüyüşünün şanlı tarihi olmuştur.
Bizler, dün olduğu gibi bugün de "Türk-İslam ülküsü" kavramı ile inançlarımızla kimliğimiz arasındaki kaçınılmaz bağı tekrar etmekten "millî devlet, milliyetçi Türkiye" kavramıyla siyasal duruşumuzdan, dik baş, tok yarın ve mutlu yarın diyerek sosyal hedefimizden geri durmadık, durmayacağız. Siyasi hayatının her döneminde milletimize yabancı, iliştirilmiş, gayri millî unsurlarla mücadele etmiş bir hareket olarak, aynı kararlılığı göstermekten kaçınmayacağız.
Milliyetçi Hareket Partisi, programıyla, idealleriyle, hedefleriyle yalnızca Türk milletinin değil, müşterek kültür dairesinde yaşayan mazlum milletleri yaşadığımız bu küresel kaos ve kargaşadan kurtaracak bir anlayışın da, iddianın da, idrakin de yegâne temsilcisidir. Bu anlayış, elbette milletten kabileye, cemiyetten cemaate, üst kimlikten alt kimliğe, millilikten yerelliğe, toplumsallıktan yalnızlığa, birlik olmaktan bireyselliğe, vatandaşlıktan kulluğa dönüştüreceklerin karşısında olmayı da gerektirmektedir. Bu nedenle, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler demokrasimizi, millî devletimizi, cumhuriyetimizi, milletimizin varlığını ve birliğini dün olduğu gibi bugün de sarsılmaz bir imanla savunmaya devam edeceğiz.
Sayısal temsilimiz ne olursa olsun siyasal ağırlığımız ve duruşumuz millet nezdinde son derece etkili olmuş, her zaman milletin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuşuzdur. Milliyetçi hareketin Türk milletinin gönlündeki ağırlığı ve varlığını tecelli ettiren, coğrafyayı vatana dönüştüren, devleti ebet müddet anlayışına sahip çıkan, devletimizin kuruluş mücadele ve ilkelerini hayata geçiren millî ve manevi değerlere sahip çıkan birlik, adalet, hürriyet anlayışı içerisinde millî egemenliğe ve millî iradeye dayalı demokratik siyaseti benimseyen ülkümüzdür.
Bu vesileyle, demokrasi mücadelesinde Milliyetçi Hareket Partisinin daha nice şerefli yıllara aynı şevk, aynı heyecan, aynı coşkuyla ve aynı ruhla erişmesini temenni ediyorum. Allah yâr ve yardımcımız olsun.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)