GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MUHALEFETİN ELEŞTİRİLERİNİ VE TEPKİLERİNİ ANLAYIŞLA KARŞILADIKLARINA ANCAK BUNUN İÇ TÜZÜK KURALLARIYLA SINIRLI KALMASI GEREKTİĞİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:129
Tarih:01.07.2012

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şunu bütün samimiyetimle öncelikle ifade etmek istiyorum: İşin iktidarı ve muhalefeti sistemin bir bütünü, iktidarın görevleri ve sorumlulukları var, belki muhalefetin daha fazla görev ve sorumlulukları var. Biraz önce arkadaşlarımız da ifade etti, bunlara ben de katılıyorum yani muhalefet eleştirecek, muhalefet konuşacak, muhalefet sert eleştirecek, muhalefet bardağın boş tarafını görecek, buna hiçbir itirazımız olamaz. Elbette zaman zaman laf atmalar olabiliyor maalesef, yani bu eskiden beri bir yöntem hâline gelmiş, her zaman yani geçmiş dönemde de bugün iktidarıyla muhalefetiyle bunlar olabiliyor ve biz buna sabredeceğiz iktidar grubu olarak, buna dayanacağız, bu sert muhalefete, sert eleştiriye dayanacağız, ona hiçbir itirazımız olamaz. Zaman zaman gerginlik ortamının da etkisiyle sesimiz yükselebiliyor yani bu olabiliyor. Bu, gerçeği değiştirmiyor ama, bu, gerçeğin hayata geçirilmesi gerçeğini kesinlikle değiştirmez. Biz buna yürekten inanıyoruz, bundan yana problemimiz yok. Hakikaten sürekli olarak akşama kadar biz dinliyoruz, eleştiri dinliyoruz, dinleyeceğiz elbette yani muhalefet de konuşacak, eleştirecek, görevini yapacak, biz de onu dinliyoruz, sabırla dinliyoruz. Buradaki sorun o değil arkadaşlar, buradaki sorun şu: Elbette İç Tüzük'ün verdiği birtakım imkânlar var yani engelleme, geciktirme; bunların hepsi doğaldır, hepsi de hukukidir, İç Tüzük'teki sınırları çizilen kurallara elbette uymak kaydıyla.

Şimdi, yine bu çerçevede hatta bunun ötesinde de yani arkadaşlarımızın talepleri olursa, İç Tüzük'te belirlenen kuralların ötesinde söz, konuşma hatta belki biraz daha, işte biraz önce ortaya çıktığı gibi yani gürültü olarak bir tepkinin ortaya konulması, belli noktaya kadar bunlar da doğaldır. Tamam, hoşumuza gitmeyebilir, biz de eleştirebiliriz ama sonuçta, bunlar da anlayışla karşılanabilir, karşılanması da gerekir. En çok anlayışla karşılaması gereken grup da AK PARTİ Grubudur ama sıkıntı burada o değil; sıkıntı burada, bunun, Meclisin çalışma yöntemini belirleme şekline dönüştürülmemesi gerekiyor. Ya, açıkça şunu söylemeye çalışıyorum: Bu yöntem kullanılarak Meclisin çalışmasına ara verilir, Meclis tatil edilir ya da istenmeyen o konu, o önerge, o maddenin görüşülmesi bu şekilde engellenirse ya da engellenmek istenirse sıkıntı odur. O zaman, bu yöntem Meclisin çalışma biçimini belirlemiş, yönlendirmiş olur. Bunu sanıyorum siz de kabul etmezsiniz, hiç kimse kabul etmez.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - "İç Tüzük'e göre uygun." diyorsunuz, sonra niye "Vurmayın." diyorsunuz?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, tamam, olabiliyor, kapaklara da vurulabiliyor; vurulmaması iyidir ama vurulabiliyor ama dediğim gibi, tepkinin karşı tarafta algılamasını sağlayana kadar, tepkinin şiddetini göstermesi bakımından bununla sınırlı olmak üzere, tamam, olabilir ama eğer Meclisi çalıştırmamak noktasında bir araç olarak eğer kullanma şeklinde bir irade ortaya veya uygulama ortaya çıkarsa, o, sanıyorum hiç birimizin isteyeceği bir durum değildir; biz ona karşı çıkıyoruz ve o noktada da zaten ben inanıyorum ki yeteri kadar da ortaya konuldu en sert şekilde, en şiddetli şekilde hem konuşmalarla hem ifadelerle bulundukları yerden arkadaşlar? Yoksa o konuşmaların hiçbirisinde İç Tüzük onları öngörmüyor aslında. Ha, verilmesi gerekir, bir şey demiyorum ama İç Tüzük'ün kuralları açısından bakıldığında, arkadaşlarımız, grup başkan vekillerimiz ve hepimiz için geçerli, bunlar da dâhil olmak üzere ama bunlar önemli, gerekir, o işin başka bir boyutu ama yani şunu söylemeye çalışıyorum: Yeteri kadar zaten verilmeye çalışılıyor. Ha, şu talep edilseydi bizim en ufak bir itirazımız olamazdı: Gelin, burada bunu bir saat daha konuşalım. Yani aşağı yukarı üç saattir konuşuyoruz zaten. Yanlış bilmiyorsam aşağı yukarı üç saattir bu konuyu konuşuyoruz. O çerçevede arkadaşlarımız içeriğini, kanaatlerini paylaşmak isteyebilirlerdi. Ona hiçbir itirazımız olamazdı bizim. Ama biraz önce altını çizerek vurgulamaya çalıştığım gibi, bu yöntemle? Hatta arkadaşlara içeride ben şunu da söyledim: Diyelim ki Meclisi biz bugün tatil etme kararı -normal şartlar altında- almış olsaydık, bu olay nedeniyle bile bundan vazgeçmemiz gerekirdi. Ya, neden? Aksi hâlde, bu yöntem Meclisin çalışma biçimine yön veren, yöneten, yönlendiren ve bundan sonrası için de örnek olacak şekilde hayata geçirilebilecek yanlış bir uygulama olurdu. O yüzden, çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam etmemiz gerekiyor.

Ha şunu da söyleyeyim, biraz önce Sayın Vural da ifade etti, içeride de söyledim: Görüşmelerimiz normal seyrinde devam eder. Bu kanunun tüm maddeleri görüşülene kadar, biraz önce tartışma konusu olan önergedeki içeriği biz her zaman konuşabiliriz, tartışabiliriz, gruplar arasında konuşabiliriz ve bu konuda eğer bir tadilat gereği olursa, mutabakatla bir tadilat gereği ortaya çıkarsa tekriri müzakere de yaparız. Bu mümkündür ve buradan bunu da söylüyorum ben. Buna bir engel yok yani komisyonun çekilme talebi de dâhil olmak üzere. Yani o zaman veya ara vermek de dâhil olmak üzere o değerlendirmede, biraz önce söylediğim nedenle, söylediğim çerçevede kesinlikle doğru bulmuyoruz çünkü o zaman, olağan dışı yöntemlerin Meclisi yönlendirmesi, Meclis çalışmalarını yönlendirmesi gibi bir durum ortaya çıkar ki bunu hiçbirimiz kabul edemeyiz, etmememiz gerekir. Ama bu çerçevede mümkündür, buradan da söylüyorum. Yani bunu konuşalım, edelim bu görüşmeler devam etsin, yürüsün. O görüşmeler sırasında da geriye dönerek, tekrar, eğer o konuda bir mutabakat ortaya çıkarsa? Nitekim, bir arkadaşımızın söylediği bir husus vardı, "Aslında Anayasa'da hüküm var ama o Anayasa'daki hükmü aynen buraya da dercedelim." şeklinde. Yani bunu da konuşabiliriz, ben de konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Konuşuruz aramızda ama bu, görüşmelerin yürümesine engel teşkil etmez. Bu, görüşmelere ara verilmesini gerektirmez. Bu, tasarının veya önerinin ya da bu maddenin komisyona çekilmesini gerektirmez.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Seninle neyi sohbet edeceğiz Sayın Canikli?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yani içeriğine fazla girmek istemiyorum, zamanı da çok fazla almak istemiyorum ama biz tepkileri toleransla karşılamayı kabul ediyoruz ve o şekilde?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Komisyona gönderin. Tartışılsın Komisyonda.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yani tartışmalar, seslerin yükselmiş olması bu gerçeği değiştirmez. AK PARTİ Grubu bunu bu şekilde karşılamak zorundadır zaten, bunun farkındayız biz. Ama yöntem olmamalı, esası etkilememeli ve yönlendirmemeli, esas olmamalı; esas İç Tüzük olmalı, İç Tüzük'teki kurallar olmalı. Ona riayet etmemiz gerekiyor, ona uymamız gerekiyor.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Susmamızı istiyorsunuz.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bu çerçevede, elbette muhalefetin her türlü önerisine, eleştirisine, katkısına? Yani, bazen arkadaşlarımızın birazcık haksızlık yaptığını düşünüyorum. Çünkü biz hakikaten bu görüşmelerde?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - ?muhalefete mensup arkadaşlarımızın önergelerini de birçok kereler kabul ediyoruz. Hatta, bazı kanunlarda birlikte karar veriyoruz, birlikte? Yani belki arzulanan seviyede sizin açınızdan olmayabilir, tamam, yani. Ama sonuç itibarıyla arkadaşlar sizin kanaatleriniz, düşünceleriniz var; bizim kanaatlerimiz, düşüncelerimiz var. Bunlar uyuşmadığı zaman ve bir yol da, ortak bir nokta da bulunamadığı zaman sisteme kilit vuramayız değil mi? Sistem yürüyecek, devam edecek. Görüşmeler de devam edecek, Meclis de çalışmalarına devam edecek.

SIRRI SAKIK (Muş) - Peki, bir gruba saldırmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Temennimiz, arzumuz, bütün bu, mümkünse, uzlaşmanın sağlanması, bir noktaya gelinmesi. Hepimiz bulunduğumuz yerden adım atalım ama bu her zaman olmayabilir, olmayabiliyor, doğaldır. Yani farklı siyasi partileriz,  farklı görüşlerimiz var. O nedenle milletin karşısına o şekilde çıkıyoruz zaten, farklılıklarımız nedeniyle çıkıyoruz. Dolayısıyla yani bunları da doğal karşılamak lazım ama bu farklı görüşlerin olması sistemi tıkamamalı. Bizim beklentimiz, bizim istirhamımız odur.

Bu çerçevede yürütülmesinin çok daha sağlıklı olacağını ve hukuki olacağını ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.