| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 28.02.2016 |
ERKAN HABERAL (Ankara) - Sayın Başkan, gecenin bu saatindeki güler yüzünüz için teşekkür ediyorum size, sağ olun.
BAŞKAN - Rica ederim.
ERKAN HABERAL (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin değerli bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün bu bütçede, bence, her şey bir tarafa Türk Dil Kurumu bir tarafa. Bu bütçeyi değerlendirirken Türkiye'de Türk Dil Kurumunu ayrı bir yere koymamız gerek. Dil, özgürlük demek; dil, vatan demek; dil, bayrak demek, Türkçe dil, bayrağımız; dil, memleket demek. Bu ülkede bize bahşedilen, Cenab-ı Allah'ın bahşettiği bayrağımız, dilimiz, aziz şehitlerimizin kanlarıyla suladıkları bu vatanda dalgalanan al bayrağımız; 2 tane aziz değere sahibiz.
Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan bir araç. Dil, yalnızca bir iletişim aracı da değil, bireylerin hem kişisel hem de ulusal kimliklerini açığa vuran, toplumdaki bireyler arasında birliği ve bütünlüğü sağlayan en önemli unsur. Dil, millî kültürün ve milletin temel unsuru. Dil, millî birliği ve beraberliği, bütünlüğü sağlayan en mühim unsur olduğu için üzerine titrenilmesi gereken sosyal bir müessese. Bir millet için bu denli önemli yere sahip olan dile, millet birliğini ve bütünlüğünü korumak adına sahip çıkılmalı, geliştirilmeli, yabancı etkilerden ve yozlaştırmalardan korunmalıdır.
Ama, Sayın Bakan, size bakıyorum, Türk Dil Kurumunun bütçesi 15 milyon TL.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Maliye Bakanına bakın.
ERKAN HABERAL (Devamla) - Konfüçyüs'e "Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız ilk iş olarak ne yapardınız?" diye sormuşlar. Konfüçyüs şöyle cevap vermiş: "Önce dili düzeltirdim, dil düzgün olmazsa kelimeler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa yapılması gereken şeyler iyi yapılamaz. Gereken yapılamazsa ahlak ve kültür bozulur. Ahlak ve kültür bozulunca adalet yolunu şaşırır. Adalet yanlış yola saparsa halk, güçsüzlük ve şaşkınlık içine düşer, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. Bu sebeple söylenilen sözü doğru söylemeli. Hiçbir şey dil kadar mühim değildir." demiş Sayın Konfüçyüs ama Türk Dil Kurumunun bütçesi 15 milyon.
Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonunda bunu size arz etmiştim. Şahsınıza yapılmış bir eleştiri değil bu, daha önceki hükûmetlerden bugüne gelen rakamlar; bunun için altını her seferinde çizeceğim.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Yani saydıkları hizmet ağı kadar yok, değil mi rakam?
ERKAN HABERAL (Devamla) - Anlatacağım efendim.
Muhterem Necip Kalkan ağabeyim, buradasınız, size çok teşekkür ediyorum, bütün söylediklerinizin altına imzamı atıyorum ama efendim, Hükûmet sizsiniz, iktidar sizsiniz, buyurun, Sayın Bakana söyleyin o zaman, Sayın Ağbal da burada, lütfen Türk Dil Kurumunun bütçesini 2 katına çıkarsın. Türk Dil Kurumunda 130 öğrenciye burs verdik. 30 tane -bakın burada- bilimsel etkinlik gerçekleştirmiş. Türk Dil Kurumundan bahsediyoruz. 130 lisans öğrencisine burs vermiş, 54 yüksek lisans öğrencisine burs vermiş. Bunu söyleyen sizin Sayın Bakanınız?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Az mı?
ERKAN HABERAL (Devamla) - 15 milyon... Bakın, siz yaptınız, liderler zirvesinde otellere ödenen ücret 15 milyondan fazla bir rakam. (MHP sıralarından alkışlar)
Ana dilimiz Türkçeye baktığımızda, yeryüzünün en geniş coğrafya alanında, 12 milyon kilometrekare alanda Türkçe konuşulduğunu görüyoruz. Artı, Türkçemizin dünyada kullanılan 6 tane dilden 1 tanesi, en fazla konuşulan dillerden 1 tanesi olduğunu biliyoruz.
Sayın Başkanım, ben, son konuşmacı olduğuma göre bana iki dakika daha müsaade eder misiniz?
BAŞKAN - Edemem.
ERKAN HABERAL (Devamla) - Siyaset yapmıyorum ama dilimizi konuşuyorum.
BAŞKAN - Ama çok eşitsizlik olur, adaletli davranmak gerekiyor.
ERKAN HABERAL (Devamla) - O zaman efendim adaletli davranacağım.
Dilimizde en temel şey yozlaşma. 16'ncı yüzyılda dilimize giren Arapça ve Farsçanın akabinde dilimize maalesef Fransızca girmiştir ve son, bu dönem dilimiz İngilizcenin yoğun esiri altında kalmıştır. Eğitim dilimizdeki, özellikle üniversitelerdeki eğitim dilimizin İngilizce olması Türkçeyi bu hâle getirmiştir, bir yozlaşmaya sebebiyet vermiştir ve bugün Meclisteki tartışmaların, kavgaların en büyük sebeplerinden biri Türkçeyi güzel kullanamamamız olmasından kaynaklanmaktadır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Haberal.
ERKAN HABERAL (Devamla) - Ben teşekkür ediyorum efendim. (MHP sıralarından alkışlar)