| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 8'inci tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 05.03.2016 |
CHP GRUBU ADINA BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Çok teşekkür ederim, sağ olun.
Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; 2016 yılı Millî Eğitim Bakanlığı bütçesiyle ilgili, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığıyla ilgili grubum ve partim adına söz almış bulunuyorum.
İnşallah güzel şeyler konuşuruz, güzel şeyler paylaşırız. Millî eğitim çok önemli. Sayın Bakanımız son anda yetişti, o gelmezse ben konuşmayacaktım. Sizi çok seviyorum. Size birtakım sorularım olacak. İnşallah siz de beni seversiniz. Teşekkür ederim.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - İnşallah...
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Hiç kuşkun olmasın Bülent ağabey, sen sevilmeyecek adam mısın?
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Ayrıca grubuma da çok teşekkür ediyorum. Bir toplantımız daha vardı...
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bize de teşekkür et, bize de.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Size de çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
Efendim, dersime çok çalıştım, konum uzun, beni bağışlayın.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Zaman geçiyor, zaman. Zaman geçiyor, konuş.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Evet, sözlerime başlamadan önce sizleri ve ekranları başında bizleri izleyen çok değerli halkımızı ve Giresunlu hemşehrilerimizi de gönülden selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Ayrıca, yakında kutlayacağımız emekçi kadınlarımızın gününü kutluyor; onlara sağlık, güzellik diliyorum.
Yine, bugün şehitlerimizi son yolculuğuna uğurlayacağız. Onlara da Tanrı'dan rahmet diliyorum, bir daha bunların yaşanmaması için dua ediyorum.
Evet, değerli arkadaşlar, maalesef, millî eğitimimizin durumu pek de iç açıcı değil, bu hepimizin malumu. Sayın Bakan da dâhil olmak üzere, "Eğitimde şu anda başarılıyız." diyecek bir kimsenin olduğunu zannetmiyorum. Anaokulundan üniversite eğitimine kadar tam bir keşmekeş yaşanıyor.
"Eğitim" denince akla ne geliyor? Kapatılan okullar, YÖK cenderesine sıkışmış üniversiteler, ilaç, iğne, kadavra, hatta hasta görmeden mezun olan doktorlarımız, şaibeli sınavlar... (CHP sıralarından alkışlar) Üniversite sınavında başarılı olmayan ve işsizlik ordusuna katılan milyonlarca gencimiz, öğretmen açığı olduğu hâlde ataması yapılmayan öğretmenlerimiz...
Sayın Bakanım, buradan hemen şunu arz etmek istiyorum: Sayıları 4 bin civarında olan değerli müdürlerimiz var. Bunlar mesleğinde çok birikimli, güzel insanlar. Çoğu, mahkeme karar almasına rağmen henüz atama bekliyor. 16 tanesi de kendi ilim Giresun'da. Saygıyla arz ediyorum, müjdeli haberinizi bekliyorum. Teşekkür ediyorum, başınızı salladınız. Teşekkür ediyorum, sağ olun efendim.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Cevap vereceğim size, cevap vereceğim.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Efendim, öğretmenlerimiz maalesef pek de arzu edilen durumda değil. Öğretmen ana gibi, öğretmen baba gibi, öğretmen yar gibi. Bu mesleğin çok güzel insanları, ülkemizin çok güzel insanları ama maalesef, her birisi biraz ekonomik sıkıntı içindeler, bunların mutlaka en kısa zamanda düzeltilmesi lazım.
Dünyada eğitim başarısı sıralamasında, maalesef, pek uygun bir yerde değiliz. Biraz önce arkadaşlarım da bunu arz ettiler; önünde olduğumuz sadece Endonezya var, Ürdün var, Arap Yarımadası var ve diğer Asya ülkeleri var. Biz, bu ülkeler içinde, 64 ülke içinde 40'ıncı sıradayız. Bu, maalesef, bu güzel ülkemize, bu güzel camiamıza hiç yakışmıyor. OECD tarafından yayınlanan bir raporda Öğrenci Değerlendirme Programı'na göre 64 ülke arasında, matematik alanında ki çok önemli- biz 45'inci sıradayız, okumayı anlamada biz 37'nci sıradayız, bilim alanında 41'inci sıradayız. Sayın Bakanım, bunlar maalesef bize yakışmıyor. İnşallah bu 40'taki sıfırı atar, 4'üncü sıraya en kısa zamanda geliriz milletçe, ulusça diye düşünüyorum.
Değerli milletvekilleri, eğitimdeki en büyük sorunlarımızdan bir tanesi, Türkiye'nin değişmez doğruları üzerine kurulu bir millî eğitim politikasının olmamasıdır. 2002 yılından bugüne kadar iktidarın uyguladığı eğitim politikalarının hiçbir yerinde tutarlılık yoktur. İktidar, eğitim sistemini bilerek, isteyerek bozmak için elinden gelen her şeyi maalesef yapmaktadır. Burada alkış yok mu? (CHP sıralarından alkışlar) Sayın Erkan Mumcu'dan çok sevdiğim Bakanım Sayın Nabi Avcı'ya kadar her bakan ayrı bir sistem uygulamış eğitimde, bir önceki uygulamayı ortadan kaldırmış. Eskiden hükûmetlerin eğitim politikası olurdu, şimdi ise bakanların eğitim politikası var. (CHP sıralarından alkışlar) Devletin çağdaş, laik bir eğitim anlayışı olur ve iktidarlar bu politikaya göre eğitim hizmeti verirler. Çağdaş ülkeler eğitim sistemiyle bu kadar oynamazlar, eğitimi yapboz tahtası hâline getirmezler, çevirmezler ama maalesef, ülkemizde her dönem, her bakanda, her hükûmet döneminde bundan çok uzaklaştık.
İktidarın amacı -bana öyle geliyor- sistemi bozmak, içinden çıkılmaz hâle getirmek, kendi arzu ettiği çağ dışı eğitim modelini Türkiye'ye yerleştirmektir. Bu nedenle, Atatürkçü, çağdaş, laik ve bilimsel eğitim anlayışını bozmaya yönelik adımları bilerek ve isteyerek atmaktadır. Cumhuriyetimizin eğitim birikimini yok sayarak tüm uyarılarımıza rağmen uygulamaya soktuğu 4+4+4 sistemini, içerdiği amaçlar ve yetiştirmek istediği insan modeli açısından da tam bir yıkım yasası hâline maalesef getirmiştir. (CHP sıralarından alkışlar)
Eğitimi dinselleştirme çabalarıyla yandaş sendikalarla el ele vererek 19'uncu Millî Eğitim Şûrası'nda alınan tavsiye kararıyla 1'inci, 2'nci, 3'üncü sınıflara hatta anaokullarına konulan seçmeli derslerle laik ve bilimsel eğitimin ruhuna maalesef Fatiha okundu.
Liderinizin 2012 yılında partinizin gençlik kolları kongresinde söylediği, dindar ve kindar nesil yetiştirme amaçlı çabalarınız tüm uyarılarımıza rağmen maalesef devam etmektedir. Bu nedenle, anaokullarından üniversitelere kadar tam bir perişanlık yaşanıyor. Şayet öğrencilere değil de Sayın Bakandan başlayarak yöneticilere karne verseydik maalesef sınıfta kalırdınız diye düşünüyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Nitekim, uluslararası ve ülkemizdeki kimi kuruluşların yaptığı değerlendirmelerde karnenizin kırık olduğu ortadadır. Bu iktidar, bırakın eğitim koşullarını düzeltmeyi, sınav gibi en güvenli olması gereken alanda bile maalesef şaibeler yarattı. 2002 yılından bu tarafa, hangi bakan hangi sınavdan yüzünün akıyla çıktı, onu da bilmek isterim.
Polis meslek yüksekokulu sınavlarında sınav sorularının bazı adaylara önceden verildiği, KPSS sınavlarında neredeyse her yıl kopya çekildiği ortada; bu, hepimizin malumu. TEOG yerleştirme sınavlarında yapılan hatalar nedeniyle mağdur edilen ailelerin ve öğrencilerin maalesef şikâyeti bitmiyor. Neredeyse her sınavda hatalı ve iptal edilen sorularımız mevcut. Bu çok önemli, bunu her birimiz, her dönem, her sene maalesef yaşadık. Sayın Bakanım, bu sınavlar sizi de sıkıntıya sokuyor diye düşünüyorum. İnşallah bir gün hepten kaldırırız da Türkiye sınavsız bir ortama girer diye düşünüyorum. Teşekkür ederim.
Bir zamanlar "Ne istediniz de vermedik?" dediğiniz, "Beraber yürüdük biz bu yollarda..." şarkılarını birlikte söylediğiniz, eğitim sisteminin içinde etkin görev verdiğiniz cemaatle aranıza kara kedi girince hesaplaşma başladı maalesef. Cemaat dershanelerini kapatmak amacıyla özel eğitim mevzuatıyla oynadınız. Pek çok dershanenin öğretmen ve çalışanları ile burada sınavlara hazırlanan öğrencileri ve velileri mağdur ettiniz. Merdiven altı dershane sisteminin yolunu açtınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Temel liseler adı altında...
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bektaşoğlu, süre sona erdi.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Ek dakika alabilir miyim efendim?
BAŞKAN - Sayın Bektaşoğlu'nun konuşması alkışlarla çok kere kesildi arkadaşlar. Dolayısıyla kendisine ilave bir dakikalık süre veriyorum.
Buyurun Sayın Bektaşoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Şimdi, arzu ettiklerimin çoğunu sizinle paylaşamadım maalesef, çok özür diliyorum.
Ama eğitim konusunda maalesef çok sorunlarımız var. Başta okullarımız, güneydoğudaki eğitim sorunlarımız bizim için çok önemli. Şu anda 6 ilde ve 43 ilçemizde maalesef okullarımız kapalı, eğitim öğretim görülemiyor. Yakında yapılacak sınavlarımızda buradaki öğrencilerimiz ne şekilde, ne amaçla ve nasıl bir yarışa girecekler, onu da merak ediyorum.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Burada Millî Eğitimin bütçesini görüşsek ne olur, görüşmesek ne olur.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Ben bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - O kadar okul kapanır mı? Değil mi Sayın Vekilim?
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Efendim?
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yani Millî Eğitimin bütçesini yapsak ne olur, yapmasak ne olur? Eğer ülkenin bir yerlerinde okulları açamamışsak Millî Eğitim Bakanlığı âciz demektir.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Tamam, teşekkür ederim, sağ olun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kusura bakmayın.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Efendim, ben bütçemizin...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hükûmete demiştim de siz cevap verdiniz.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Çok özür diliyorum. İnşallah başka platformda, daha geniş şekilde millî eğitim konusunda bir şeyler söylemek, paylaşmak isterim.
Hepinize çok teşekkür ediyorum.
Grubuma da teşekkür ediyorum, bana güzel destek verdiniz. Çok sağ olun efendim, çok teşekkür ederim, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)