| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 06.03.2016 |
MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen biraz sessiz olalım.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Vallaha Sayın Başkanım, ben açıkçası çok fazla söyleyecek söz bulamıyorum çünkü söz söylemeye başlarsam Sayın Bakan daha birinci cümlede yine ayağa kalkıp bağırmaya başlayacak.
Burada nasıl bir bütçe görüştüğümüzü ben anlayamadım. Yani, hadi Sayın Elitaş'ın burada grup başkan vekilliği alışkanlığı var, Bakanlığının faaliyet alanı belirli, Kayseri siyaseti var, anladım da Sayın Maliye Bakanından biz isterdik ki burada gelir, gider, bunlarla ilgili şeyleri anlatsın. Genel ekonomi bütçesi sunuşu gibi başlangıçtan yine başladı, aynı şeyleri bize söyledi.
Ya, burada bir sürü şey söyledik Sayın Bakan. Sayıştay raporlarıyla ilgili konuştuk, geçici bütçede sorduk, Komisyonda sorduk, bütün arkadaşlarımız orada. Siz hâlâ bize "Efendim, bunların belgesini getirin." demekle uğraşıyorsunuz. Yani, bir defa da "Bunlar zinhar yalandır." desenize ya. Bekliyoruz yani "Bu sizin söyledikleriniz gerçek değildir, yalandır, böyle bir rapor yoktur, vergi denetim elemanlarımız bunlarla ilgili incelemelerde herhangi bir tarhiyat yapmamıştır veya yapılan tarhiyatlar yanlıştır, kabahat bizim vergi elemanlarımızdadır." deyin o zaman.
Defalarca buradan size söyledim arkadaşlar, daha önce Sayın Bakana da buradan okudum. Açıkçası, ben bazen zorlanıyorum. Yani sorduğumuz sorular net değilse yeniden yeniden soralım. Yani istiyoruz ki... Kesin hesap kanunu da görüşeceğiz. "Sayıştay raporları niye gelmiyor?" dediğimiz zaman "Geliyor." diyorlar. Peki, niye bu gönderilmedi diye bakıyoruz, yine yok.
Onun içerisinde olanları soruyoruz, elimizde olan... Değerli arkadaşlar, siz de şahitlik edin, demin olmayanlar var, yeni gelen arkadaşlarımız var, "Ne konuşuyor bunlar, ne kavgası ediyorlar?" demeyin, size de aktaralım, haksızsak sizden de özür dileyelim. Bakın, Vergi Denetim Kurulunun bizde tarhiyat öncesi yaptığı incelemelerle ilgili raporlar var. Toplamını söyledim, Sayın Bakana defalarca söyledim, 2012'de, 2013'te, 2014'te bunları konuştuk. Örnek olarak söylüyorum, sizin de vicdanınıza sesleniyorum: Bakın, bir mükellefe 1 milyar ceza yazılırsa, 500 milyon anapara yazıldıysa, 500 milyonun 450 milyonunu alıp 1 milyar cezanın sadece 50 milyonunu alırsa siz bundan ne anlarsınız? Ben Türkçesini size söylüyorum. Ne olmuş? Ya o zaman bu mükellefe zulmediyorsunuz, 1 milyar cezayı yazıyorsunuz yani siyasi bir şey var veya o zaman, rüşvet alıp siliyorsunuz. Bunun başka bir izahı yok. Bakın, her sene aynı şey. Yazık bu insanlara. (Gürültüler)
Sayın Başkanım, benim bağırdığımı söylüyorsunuz ama maalesef bağırmam bile duyulmuyor. Arkadaşlar oylama için bekliyor herhâlde.
BAŞKAN - Yani sizin sesiniz de duyulmuyorsa gerçekten haklısınız.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Hayır, "Bir saat oylama olmayacak." deyin de işi olanlar çıkabilir. Yani biraz...
BAŞKAN - Yani siz gerçekten haklısınız.
Evet, Sayın Günal'ı dinliyoruz.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani ben sizin vicdanınıza hitap ediyorum diyorum. Bakın, 1 milyar ceza yazılmış. Fevzi Bey, senin işletmen vardı, eğer 1 milyar ceza yazsalar, 50 milyonunu alıp 950'sini silseler ne anlarsın bundan? O zaman sana garezleri var demektir.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Yüzde havuza gidiyor, havuza!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani oradan itiraz ediyorsun ama. Ya bu adama zulmediyorsunuz veya yazdıktan sonra o zaman anlaşıp siliyorsunuz, bunun başka bir izahı yok. O adama...
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Mehmet Bey, ana paranın gecikme faizi alınır, o ayrı.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Hayır, işte, siliniyor, ben onu söylüyorum.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Ana paranın gecikme faizi devam ediyor.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Etmiyor, etmiyor.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen karşılıklı konuşmaya meydan vermeyelim.
Sayın Günal, lütfen...
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Vedat Bey, maliyecisiniz, ben size şimdi o dersi anlatmayayım, ayıp olur, ben size Vergi Denetim Kurulunun...
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Müesseseyi bilmiyor ya!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Sayın Başkanım, Vergi Denetim Kurulunun faaliyet raporundaki sonuçları okuyorum ben size, ben kendim söylemiyorum. 1 milyar ceza yazıp, 50 milyonunu alıp 950 milyonunu almıyorsan ya bu adama zulmediyorsun, baskı yapıyorsun veya silerken bir şey alıyorsun, ben başka bir şey anlamam bundan. Burada bir sürü esnaf... Her sene aynısı olur mu ya? O zaman bu vergi denetim elemanları yanlış mı yapıyor, hepsi mi yolsuzluk yapıyor? O zaman senin elemanların töhmet altında kalır. Yanlış yapıyordur o zaman yapan vergi denetim elemanları, o incelemeyi yazan, o tarhiyatı yapan. Kim uzlaşıyor?
Değerli arkadaşlar, burada bunun kavgası yapıldı, eski milletvekillerimiz biliyor, Sayıştayın Gelir İdaresi raporları gönderilmedi, bunları tartıştık, Sayın Canikli burada "Duman oluruz." meselesini kaç defa tartıştı. Efendim, neymiş? "Vergi mahremiyeti var." diyorlar. Şimdi söyleyeceğiz, yine söylemeyecekler. Vergi mahremiyeti -Vedat Bey orada söylüyor ama- sadece o inceleme elamanlarının orada edindikleri bilgileri görevlerinden ayrıldıktan sonra kullanmamalarıyla ilgilidir. Vergi mahremiyetinin her zaman istisnası, adli kovuşturma ve soruşturma varsa o bilgiler verilir. Kim istiyor bilgileri? Sayıştay istiyor. Kimin adına istiyor? Türkiye Büyük Millet Meclisi adına istiyor. Onlar ne diyor? "Veremeyiz, vergi mahremiyeti var." Yani, şimdi, vergi denetim elemanı inceliyor, arkadaşların uzlaşma kurulunda hepsini silme yetkisi var, bizim adımıza denetim yapan Sayıştaya mahremiyet nedeniyle verilmiyor. Sayıştay ne? Mahkeme, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına bu bütçenin denetimini yapan, sonucunu bize bildirmekle yükümlü olan mahkeme, yargı erki. Şimdi, böyle bir şey olur mu arkadaşlar? Kalkıp herkese "Belgenizi getirin." Buradan kaç defa söyledik, isimlerini verdik, tarihlerini, sayısını mı verelim şimdi inceleme raporlarının? Niye bununla ilgili çıkıp bir açıklama yapmıyorsunuz, her seferinde "Belge istiyorum." diyorsunuz. İsim söyleyeyim.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Belki Bakanın elinde de yoktur Mehmet.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Hayır, ben söyleyeyim. Onda olmayanları ben söyleyeyim. "Var" ya da "yok" desin arkadaşlar. Ben özür dileyeyim. Burada Bakana soruyoruz biz yani, töhmet altında bırakmayalım.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ya git, cumhuriyet savcısına verin.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Cumhuriyet savcısı mı bıraktınız? Şimdi başka şey konuşacağız.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sayın Vekil, suç duyurusunda bulunmuş olabilirler savcılığa. Bakacağız şimdi.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Vergi memurları belki Bakana da vermemiştir.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Evet, evet, yani şimdi ben okuyayım, yanlışım varsa sizden de özür dilerim. Sıkıntı etmeyin yani o kadar heyecanlanmayın. Benim söylediklerimin hepsini ben soruyorum, ithamda bulunmuyorum. Bakın, diyorum ki: Sayın Bakana defalarca sordum, diyor ki "temcit pilavı gibi". E bir sefer cevap ver de bir daha sormayalım ya, çok basit. Bir sefer de ki "Yok kardeşim, yalan söylüyorsunuz, iftira atıyorsunuz." "Müddei ispatla mükelleftir." diyor. E benim elimde mi? Sen Sayıştaya vermemişsin işte, ben de ispat edeceğim. Sayıştaya vereceksin o belgeleri, bakacak. Topluca göndermişsin...
ALİM TUNÇ (Uşak) - Ver mahkemeye.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Verdim mahkemeye, verdim mahkemeye.
ALİM TUNÇ (Uşak) - Tamam.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Savcılıktan göndermiyor işte. Diyorum, bakın, Sayıştay mahkemedir beyefendi, Sayıştayın sizin adınıza yargı yetkisi var. Sayıştaya sen, mahkemeye, bilgileri vermiyorsan nasıl yargılayacak?
Bakın, ben buradan soruyorum, bakın, net soruyorum: Elektromed firmasına -2009'dakileri söylüyorum, yenileri söylemiyorum, bakın- 57 milyon küsurat anapara, alınan 5,8 milyon, 57 milyonun tam onda 1'i alınanı. Ceza 81 milyon küsur, alınan sıfır lira. Doğru mu, yanlış mı, söylesin Sayın Bakan. O söylemiyor, ben söylüyorum isimleri. Suçum varsa da onu da çekeceğim, vergi mahremiyetini ihlal etmekten dolayı da ne varsa onun suçunu ben çekerim. Bir daha sorayım: İsterseniz raporun tarihini de söyleyeyim, yalan mı, doğru mu, onlar bize söylesinler. Haziran 2009 tarihinin inceleme raporunda Türkerler şirketinin 24 milyon liralık anaparasını 6,9 milyona indirdiniz mi, indirmediniz mi? 39,9 yani 40 milyonun tamamını, cezasını sıfırladınız mı, sıfırlamadınız mı? Niye yazıyorsun kardeşim o zaman buna?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Yanlışlık olamaz mı?
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Nasıl yanlışlık? Bahsediyoruz işte şimdi, hepsi mi yanlış?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Genç bir müfettiştir, hata yapmış olabilir. İtirazla düzeltilir. Ne var bunda? Olamaz mı?
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Tekrar gelsin. Şimdi...
HİKMET AYAR (Rize) - Tarhiyat öncesidir onlar.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Veya sorayım: Bir ecza deposunun incelemesini yapan bir denetim elemanını, iki yıl incelemeyi yapıp tam inceleme raporu yazılırken değiştirip başkasını görevlendirdin mi, görevlendirmedin mi? Ben soruyorum.
HİKMET AYAR (Rize) - O ne zaman oluyor ya? Gitmemiştir, göreve gitmemiştir.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ben soruyorum, "bir ecza deposu" dedim, hadi öyle söyleyeyim "Hedef Ecza Deposunun" diyeyim o zaman. Ben bir şey söylemiyorum, kimler olduğunu sizin takdirinize bırakıyorum.
Az önce Sayın Tanal getirdi, elimizde daha önce olanlar var. Sadece Akfen'in 392 milyon orada vergisi gözüküyor. Benim temcit pilavı gibi sorduğum, sizin Cerattepe kavgası nedeniyle gündeme getirdiğiniz Cengiz İnşaatın 420 küsur milyonunu sildin mi, silmedin mi? Hâlâ o bana diyor ki "Yahu temcit pilavı gibi getiriyorsun." Yahu az para değil bu, 422 milyon, bir şey değil ki, niye söylemiyorsunuz? "Yok kardeşim böyle bir şey" deyin. Ha, şunu diyebilir: "Geldi, biz de vergi uzlaşma kuruluna getirdik. Gelir İdaresi Başkanımız, Başkan Yardımcımız, ilgili daire başkanı, Merkezî Uzlaşma Komisyonu bunu sildi, varsa bir itirazınız gidin mahkemeye." ama biz bunu aldık, almadık demeden kalkıp bize bunu söylediğin sürece hep sormaya devam edeceğiz. Ya çıkıp bir gün diyeceksin ki "Silmedik, böyle bir şey yoktur, zinhar yalandır." O zaman biz de bunları dağıtmaya devam edeceğiz diyor, teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)