| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tasarısı Maddelerinin görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 07.03.2016 |
MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, siz de yaptınız. Arkadaşlarımıza "Burada dini fazla alet etmeyelim." dedik ama az önce yine sayın hatip geldi, ayet okudu. Şimdi ben de size buradan reklam olmasın diye kitabı yeniden göstermiyorum. Torbadaki Hukuk kitabının 1'inci sayfasında...
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ben biliyorum o kitabı.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Hangi ayetti?
Osman biliyor, bak.
Biliyorsan bilmen lazım. En başında, Nisa Suresi'nin 135'inci ayetiyle başlıyor. Kitabın giriş sayfasının takdim kısmında. Allahutaala, Nisa 135'te diyor ki: "Ey iman edenler, haktan yana olup var gücünüzle, bütün işlerinizle adaleti gerçekleştirin. Allah için şahitlik eden insanlar olun. Bu hükmünüz ve şahitliğiniz isterse bizzat kendiniz, anneniz, babanız veya yakın akrabalarınız aleyhinde olsun isterse onlar zengin veya fakir bulunsun çünkü Allah, her ikisine de sizden daha yakındır." diyor ve devamında da "Onun için, sakın nefsinizin arzusuna uyarak adaletten ayrılmayın. Eğer dilinizi eğip bükerek gerçeği olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün şahitlikten kaçarsanız iyi bilin ki Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır." diyor; ben de size Nisa 135'inci ayeti hatırlatıyorum sadece. Yani böylece kitabı göstermemiş oldum. Osman bakıyor ama okusaydın, en başında bunun olduğunu bilecektin Osman Bey.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Torba yasayla ilgili tecrübelerinizi paylaşıyorsunuz.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Tabii, burada "zengin ve fakir" deyince bir an aklıma geldi. Niye ayet okudum? Gazete kupürlerine bakıyordum, haberlere arada, gündemde ne var diye. Baktım, bizim buradaki zengin, ihracatçı ödülü alan bir iş adamının, hayırsever mi hayırsever iş adamının İran'daki ortağı yer yüzüne fesat karıştırmaktan idam cezası almış. Onun üzerine, şahitlikler aklıma geldi, kalkan parmaklar aklıma geldi; onun için o ayeti okudum ve herkes vicdanında bunun bir muhasebesini yapsın. Acaba o aklamalar yapılırken bunlar aklımızda mıydı diyerek onu söylemek istedim. Tabii, onlar bunu yaparken...
Bu maddede borçlar var, hazine borçları var, garantiler var. Sıkça dile getirilir ve dün Sayın Bakan da yine siyaset yapacağım diye getirip bize IMF'nin borçlarını yeniden söyledi. Ya, benim burada dilimde tüy bitti Sayın Bakan Müsteşarken de dinlemiştir, sizler de dinlediniz ama yani bir taraftan borç alıp bir taraftan borç ödeyip, bir taraftan dayılanıp sonrasında tekrar borç alıp o ödediğinizi de ödemiş gibi yapmak ne kazandırıyor ben anlamıyorum. Kaç defa söylemiştim Sayın Erdoğan'ın danışmanları yanlış bilgi veriyor diye; demek ki bürokrasiden, bakanlardan gidiyormuş onu da görmüş olduk ki aynı hatayı işlemeye devam ediyoruz.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Borç var mı yok mu Mehmet ağabey? Bitti borç.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ya, işte, ben sana anlatmıştım Osman, sen yeni değilsin, biliyorsun yani.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Mayısta bitti ya, Mayıs 2013, son taksit ödendi bitti.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - O söylediğiniz borcun, o "bitti" dediğiniz borcun 10 milyarını kendiniz Mayıs ayında 2005'te almıştınız. Devletin borcunda, şu anda, kaç yıldır alınan borçlar devam eder.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Şu anda var mı Mehmet ağabey? Yok.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Söyleyeceğim, şimdi geliyorum. IMF'ye borç kalmadı.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - IMF'ye borç yok, tamam, bitti, tamam.
ALİM TUNÇ (Uşak) - Nemalar ödendi mi? KEY'ler ödendi mi?
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Şimdi, dönüyoruz... İyi de zaten, o ödediğiniz borcun son 10 milyarı sizin borcunuzdu diyorum, biz almamıştık. Evet, evet, ödediğiniz borcu "Biz, IMF'yle çalışmayacağız." derken -bakın, tarih söylüyorum- Mayıs 2005'te siz yenilediniz. 10 milyar dolara yakın bir borçtu, SDR karşılığı alındığı için yaklaşık karşılığını söylüyorum. Ondan sonrasını zaten kendi aldığınız borcu ödüyorsunuz, fark etmiyor.
Şimdi, yiğitlik burada değil. Dün söyledim, gayrisafi yurt içi hasılayı söyleyip hava atıyorsunuz. Peki, bu vatandaşın borcu nereye gitti? O gayrisafi yurt içi hasıla...
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Ev aldılar, araba aldılar.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Orası değil, vatandaş dediğimiz o değil sadece. Vatandaşın aldığı yetmiyor, gayrisafi yurt içi hasılaya...
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Evlerini yenilediler.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Beyefendi, dur, bir sakin ol, anlatıyorum ben yavaş yavaş. Dersin sonuna hemen gelip de ne yapacaksın yani? O zaman anlayamazsınız.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Mehmet Hoca, bunlar iktisat talebesi değil, anlamaz hepsini.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Arkadaşlar, o gayrisafi yurt içi hasılayı özel sektörün yurt dışından aldığı borçla finanse ettik. Siz ne diyorsunuz? "Bizim borcumuz yok." Peki, bunu kim ödeyecek? Yani bu aldığımız vergileri kazanırken adamlar neyle yatırım yapıyor? Borçla yatırım yapıyor. Peki, nereye gelmiş? Vatandaşınkini de söyleyeyim. Vatandaşınki de, doğru, ev almış vatandaş, peki, ne olmuş? Tüketici kredisi borcu, hani "Nereden nereye?" diyorsunuz ya 2002'den bu yana; 2,3 milyardan 305 milyara çıkmış. Ne olmuş? Aldığı evin parasını mı ödeyebilmiş vatandaş?
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Nereye gitmiş o para?
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Dönelim; kredi kartı borçları nereden nereye gelmiş? 4,3 milyardan 77 milyara çıkmış, şimdi daha da çıkmış.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Havaya mı harcadı? Bir şeyler almıştır.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Tabii, tabii, havaya değil işte, aldı ama borçlu hâlâ, yani evler bankanın Bayram kardeş. Henüz yok, ipotekli onlar.
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Bu kadar hareket var yani.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ne kadarını döndürdüğünü BDDK'ya kaç defa söyledik. Vadesine bir ay kala, iki ay kala ödenmemiş olan borçlardan -Sayın Bakana da söyledim- acaba ne kadarı yenilendi, ne kadarı normal yeni kredi, ne kadarı canlı değil canlandırılmış kredidir, bir çalışın dedim.
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Alışveriş var.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Dolayısıyla, vatandaşın bankalara toplam borcu topu topu 6,6 milyardan 382 milyara çıkmış.
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Alım satım var, alım satım.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani tüketici kredisi borcu tam 134 kat artmış. Onun için bu borçlarla vatandaş tüketim yapıyor, o tüketimin üzerinden bu şirketlerin ürettiği malları alıyor. Dolayısıyla, bu borçlar da elimizde, 500 milyar lirayı aşmış borcu kim ödeyecek? Vatandaş ödeyecek. Dolayısıyla, buralarda biraz daha -efendim anlamadım- dikkatli olmamız lazım.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Hükûmete güven var.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Hükûmete güven belli oluyor, onun için elimizdeki rezervler eriyip gidiyor. Ben size sordum, "Sayın Bakan söylesin." dedim, söylemedi. Bir daha sorayım: "1 milyar doların üzerinde fiziki sermaye yatırımına son on üç yıl içerisinde bir tane örnek verin, ben bilmiyorum." dedim. Yani, alışveriş merkezi, el değiştirme, özelleştirmeden bahsetmiyorum, yeni kurulmuş bir fabrika.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Tosyalı Çelik...
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Kayseri'de gidip atölyeleri yan yana koyup, efendim, tamir edilenleri bin tane, bilmem 100 tane açıyoruz değil.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Ya, bu ihracat nereden geldi?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Adana, Osmaniye, Tosyalı Çelik var.
MEHMET GÜNAL (Mehmet) - Kaç para?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - 1 milyar dolar.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Getir bakalım, 1 milyar olmuş mu? 1 milyarlık olmuş mu, bak bakalım?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bak, Tosyalı Çelik.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Kim yapmış? Kim yapmış diyorum?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Özel sektör, özel sektör. Tosyalı Çelik...
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Onu söylemiyoruz. Bak yine anlamadınız, doğrudan yabancı sermayeden bahsediyordu Sayın Bakan. Ben onu sordum.
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Çankırı'da lastik fabrikası var.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Yabancı sermaye, lastik fabrikası var, Çankırı. Bak söylüyor, yabancı sermaye.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Kim yapmış?
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Japonlar...
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Kaç para?
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - 520 milyon dolar.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bak, bak.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - En babası oymuş demek ki. Ben sana 1 milyar dolardan bahsediyorum.
BAŞKAN - Müdahale etmeyin sayın milletvekilleri.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Demek ki, en fazla yapan -onu da kontrol edeceğim- 520 milyonmuş, bakacağız.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Et tabii, et.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Hani o arkadaşımıza cevap olsun diye söylüyorum. El âlem 100 milyardan bahsediyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - SOCAR yatırım yapıyor, 5 milyar dolar.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - El âlem 100 milyarlardan bahsediyor yabancı sermaye dediği zaman.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - SOCAR 5 milyar dolar.
ERHAN USTA (Samsun) - On yıldır izin bekliyor, on yıldır.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Sağa sola elinizdekini özelleştirme sayesinde satmakla olmuyor Osman.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Azerbaycan, yabancı sermaye, 5 milyar dolar.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Osman, sen bu işleri... Bak, biz güreş işine karışmıyoruz.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ya ağabey sordun, söyleyelim şimdi. Mehmet Ağabey, yapmayın, gözünü seveyim.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Biz güreşe karışmıyoruz, fazla bilmediğin konulara sen girme, dur!
KEMAL AYDIN (Erzurum) - Osman, Bakan Bey'e ayıp oluyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ama sordun, söylüyorum. SOCAR...
MEHMET GÜNAL (Devamla) - "500" diyebildi, işte, 1 milyar yok yani görüyorsun, onun için...
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hayır, SOCAR 5 milyar dolar.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Sayın Bakan söylesin, onlarda envanter vardır, Ekonomi Bakanımız geliyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - TANAP projesi 10 milyar dolar.
BAŞKAN - Sayın Bak...
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Kanal projesi sizin rant projeniz. Rant rant, oralara sokma beni.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ya, 10 milyarlık proje değil mi?
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Eğer oraya girersen çıkamazsın bak, az önce sordum daha, Babek Zencani'nin ortağı Türkiye'de duruyor, yeni ihracat ödülü alacak diyorum.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ya, 10 milyar dolarlık proje değil mi?
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Oralara girmeyelim. Ben size bir şey anlatıyorum.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ya, TANAP'ı söyledim.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, fiziken üretim yapmazsak bu borçları ödeyemeyiz, onu anlatmaya çalışıyorum. Yabancı sermaye de gelmediği gibi, portföy akışlarında da sıkıntı var çünkü sadece bizde değil, uluslararası çevrede eskisi kadar likidite bolluğu olmadığı için böyle bir sıkıntı var. Bu borçları ödemek için de bizim üretimden yana, sanayiden yana birtakım önlemler almamız lazım, ihracatı artıracak önlem almamız lazım.
Osman, dinlemeden bağırıyorsunuz.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ama, Koç yatırım yaptı 1 milyar dolar, TÜPRAŞ'a ek yatırım yaptı 1 milyar dolar.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Size öneri getiriyorum. Dolayısıyla, bunları oturacağız... Böyle bağırmayla olmaz, buradan hava atmayla da olmaz. Bunun kanununu getireceksiniz, sektörel, dar bölgeli, öncelikli sektörlere -dönüşüm programlarında da çoğu yer alan, eksiği olmakla beraber- alanlara bir an önce yatırımı artıracak önlem alacağız.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - AR-GE Kanunu'nu çıkardık işte.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Gökdelenler bir şey üretmiyor, onlar bir şey ihraç etmiyor.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Size yapmamız gerekeni söylüyorum. Buradan örnek verirken... Eleştirmek istersem çok şey var da derdimiz o değil, "Ne yapmamız lazım?" diye... Bütçe bitiyor, önümüzdeki süreç gelecek. İnşallah, gereksiz, lüzumsuz, böyle kayıkçı kavgalarıyla... Karşılıklı sataşma güzel geliyor belki, Osman alıştı buna ama yani arkasından da biraz icraat yapmamız lazım; bütçe bitiyor, ona göre.
Arkadaşlarımız öncelikli kanunları, grup başkan vekilleri, Bakanlar Kurulunda konuşsunlar. Bizim de, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunu eleştirmek için söylemiyoruz, yapmamız gereken şeyler var, almamız gereken önlemler var ki bu krizi de bir an önce dikkate alarak içinden çıkalım diyoruz.
Bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)