GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:59
Tarih:22.03.2016

ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın 13'üncü maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Bugün iki bakanımız açıklama yaptı. Bunlardan birincisi Dışişleri Bakanı, ikincisi de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı. Dışişleri Bakanı özellikle Brüksel'deki patlamadan sonra "Brüksel'e gitmeniz sakıncalı, buradan vatandaşlarımı uyarıyorum." diye açıklama yaptı. Ben de gülümsedim ve dedim ki: Evet, Taksim'de patlama olmuyor, Ankara'da meydanda da patlama olmuyor! Gerçekten vahim bu açıklamalar.

İkincisi ise Karaman Cumhuriyet Başsavcılığında tecavüze uğradığı iddia edilen 45 çocuktan durumu belgelenen 10 çocukla ilgili hazırladığı iddianame kabul edilmiştir. KAİMDER ve Ensar Vakfında meydana gelen bu tecavüz olaylarıyla alakalı da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı şöyle bir açıklama yapmıştır: "Bir kez böyle bir olayın meydana gelmesi bu olayı büyütmemize sebebiyet vermeyecektir." Maalesef bu da bizim için gerçekten vahim bir olay, bir anne olarak benim kanımı dondurdu.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Yuh yani!

ARZU ERDEM (Devamla) - Evet, değerli milletvekilleri, kişisel veri, belirli veya kimliği belirlenebilir gerçek ve tüzel kişilere ilişkin bütün bilgiler demektir. Kişisel veri kavramı sadece ad, soyad, doğum yeri, doğum tarihi gibi kişilerin tanınmasını ve teşhisini sağlayan bilgilerden ibaret değildir; ayrıca kişilerin fiziksel, sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik tüm bilgilerini de kapsamaktadır. Bu tür veriler milletimizin korunması gereken en temel verileridir. Türkiye gerek üyelik sürecinde olduğu Avrupa Birliğinin şartlarına uyum sağlamak gerekse 1981 yılında imzaladığı Kişisel Nitelikteki Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşmesi'nin onayı kapsamında kişisel verilerin korunmasına dair kanun tasarısını hazırlamıştır ve bu çalışma da görüşülmek üzere 2008'de Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmiştir ancak aradan sekiz yıl geçmesine rağmen, kişisel verilerin korunması hakkındaki kanun tasarısı üzerine henüz görüşülmeye başlanmamıştır. Buradan da anlaşılacağı gibi, Türkiye, kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenleme yapmakta çok geç kalmıştır ve söz konusu tasarıyla eksiklerin tam anlamıyla giderildiğini de düşünmemekteyim.

Kişisel verilerin korunması Anayasa'da düzenlenmiş temel bir haktır. Bu konuda, bugüne kadar, çeşitli alanlarda yapılmış dağınık düzenlemeler mevcuttur ancak bir çerçeve yasa düzenlenmemiştir.

Günümüzde hemen hemen hepimiz İnternet'te, sosyal medyada ya da günlük yaşantımızda aktif bir şekilde kişisel bilgilerimizi şirketlerle, kişilerle, çeşitli kurum ve kuruluşlarla paylaşmaktayız.

Anayasa'nın 20'nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, herkes kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak, kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsamaktadır. Kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla paylaşılabilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.

Konuya ilişkin mevcut düzenlemenin gözden geçirilmesi ve uygulamada bu konuda gereken hassasiyetin gösterilmesi anayasal bir zorunluluktur. Kanunlar, Anayasa'ya aykırı olamaz.

Değerli milletvekilleri, o hâlde, Anayasa'da açıkça yer aldığı üzere, kişilerin kendileriyle ilgili bilgilerin korunmasını isteme hakkı bulunmaktadır, buna bir itirazımız yok ancak ne yazık ki ülkemizde kişisel veriler izinsiz olarak paylaşılmaktadır, yasal olmayan dinleme ve izlemelerle özel hayatın gizliliği ihlal edilmektedir. Milletimiz, kendilerine ait kişisel bilgilerin kaydedildiği kuşkusuyla endişeli bir şekilde yaşamaktadır. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bilgi güvenliğine önem vermekteyiz. Milletimize saygımız esastır. Milletimizin güven ve huzur içerisinde yaşaması adına bugüne kadar elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.

Tasarıya bakıldığında, yapılan düzenlemelerde, kişisel verilerin korunması anlayışından zaman zaman uzaklaşılmaktadır ve tasarıda yer alan muğlak ifadelerin uygulamada tereddütlere yol açtığını da gayet net anlamaktayız. Bugüne kadar askıya alınmasından ziyade düzenlemelerin yapılması tabii ki olumlu bir adımdır ancak yargının karar vermede tereddüde düştüğü konularda yol gösterici olması adına belirleyici düzenlemeler yapılmalıdır. Kişisel verilere ilişkin suç işleyenlerin, hukuka aykırı şekilde özel hayata tecavüz edenlerin cezai yaptırımının tam manasıyla caydırıcı olması gerektiğinin altını çiziyorum ve Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)