| Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 23.03.2016 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Genel Kurulun sevgili emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün üzerinde konuştuğumuz 117 sıra sayılı Tasarı, aslında, özünde, hâlihazırda mevcut olan fişleme işlemlerine bir yasal boyut kazandırmaktadır. Kişisel verilerin kişilerin rızası ve bilgisi dışında toplanıp işlenerek vatandaşların aleyhine kullanılması, fişlemelerin ve yaratılan devasa mağduriyetlerin kaynağı olan güvenlik ve istihbarat kurumlarının bu alandaki faaliyetlerini aynı keyfîlikle, özgürlükler ile yurttaşların kişisel verilerini korumak değil, tam tersine, bu verilerin toplanıp işlenmesini yasalaştırmakta, korumaya almaktadır. Aslında, tasarı bu yönüyle Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, birçok iç ve dış hukuka göre yanlış bir tasarıdır, bu yasalara aykırıdır.
Fişleme geleneği bu tasarıyla sona erdirilmemekte, tam tersine, temel hak ve özgürlükler, özellikle de ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği hiçe sayılmaktadır. Bireylerin yaşamının her alanında gerçekleştirdikleri etkinlik merkezî bir gözetime tabi tutulmak istenmektedir. Bu, tabii ki, kuşkusuz ki totaliter bir toplumun arayışının da ifadesidir
Değerli arkadaşlar, aslında, bu yaşananların pratikte de nasıl yansıdığını görebiliriz. Bildiğiniz üzere, bölgede, kürdistan coğrafyasında bugün hâlâ devam eden sokağa çıkma yasakları adı altındaki hukuksuz gelişmelere, eğitim emekçileri, kamu emekçileri, TMMOB, DİSK ve KESK emekçileri bu eğitim hakkını engelleyen, yaşam hakkını engelleyen durum karşısında 29 Aralık 2015 tarihinde bir iş bırakma, üretimden gelen gücünü kullanma eylemi gerçekleştirmişlerdir. Bu eylemin ardından maalesef tüm kamu emekçilerine yönelik bir soruşturma furyası almış başını gitmektedir. Bildiğimiz üzere, bu soruşturmalar özellikle de eğitim emekçilerine yönelmiş durumdadır. Bu soruşturmalar neticesinde örneğin, Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Denetim Başkanı Atif Ala 11 Mart 2016 tarihinde tüm illerin teftiş kurulu başkanlarını bir toplantıya çağırıyor ve aba altından sopa göstererek, açıkça, bu eğitimcilere önce il dışında görevlendirme, ardından meslekten men gibi suçlamaların dayatılması istenmektedir. Bu toplantının hemen ardından, Gaziantep'te bir toplantı daha yapılıyor, Maarif Müfettişleri Başkanı Mustafa Solak EĞİTİM-SEN üyelerine yönelik soruşturmaları yürüten müfettişleri toplantıya çağırıyor, açıkça tehdit ediyor. Bu tehdit te aynı şekilde, ya il dışında başka bir yere tayininizi isteyin ya da meslekten men edileceksiniz denmektedir.
Şimdi, Mecliste bulunan değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, Hükûmet şu anda kendi yandaş sendikalarını, kendi yandaş kurumlarını oluşturmak suretiyle muhalif gördüklerine, demokrasi mücadelesi veren emekçilere yönelik bu saldırgan tutumunu maalesef gün geçtikçe artırmaktadır. Şu anda, sadece Gaziantep'te 400 civarında eğitim emekçisi soruşturma kıskacındadır. Bu soruşturmaların KESK'i, DİSK'i, TMMOB'u yıldırmayacağını ben bir kez daha burada ifade etmek istiyorum. Onların yanında olacağız, bu soruşturmalarla emekçilerin yıldırılmasına müsaade etmeyeceğiz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)