GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:60
Tarih:23.03.2016

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 117 sıra sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın 19'uncu maddesinde vermiş olduğumuz önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Maddede, bu kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere bu kurulun kurulduğu belirtilmektedir ancak bu kanun tasarısı tamamen incelendiğinde, bu kanunla bu kuruma sadece görevler değil, yetkiler ve sorumluluklar da yüklenmektedir. Bu bakımdan, verdiğimiz önergenin kabul edilmesi buradaki, metindeki eksikliği giderecektir.

Yine, bu maddeye baktığımızda, Kişisel Verileri Koruma Kurumunun statüsü ve bağlılığı belirtilmektedir. Önce kurumun özerkliğinden bahsedilmekte, sonra da Başbakanlığa bağlı olduğu belirtilmektedir. Devam eden maddelerde de kurul üyelerinin, başkanın atanması ve kurul üyeleri ve başkan hakkında yargılama izni konusunu detaylı olarak incelediğimizde, bu kurulun özerkliğinden bahsetmek mümkün değildir. Bu bakımdan, bu konunun üzerinde fazla konuşmaya, özerklik konusunda fazla tevil getirmeye de gerek yoktur.

Değerli milletvekilleri, kişisel verilerin korunması konusu konuşulurken, iktidarın, kişilerin sosyal medya hesapları üzerinden, başta kamu görevlilerinin hesaplarını takip etmek ve bunlar üzerinden kamu görevlilerine yaptığı mobbingleri birazcık konuşmak istiyorum.

Özellikle sarı sendikaya üye olmayan kamu görevlilerinin hesapları değişik kamu kurumları ve iktidar partisi yetkilileri tarafından çok ciddi gözetim altında tutulmakta ve buradan elde edilen bilgilerde Cumhurbaşkanı ya da iktidarla ilgili herhangi bir paylaşım görülürse hemen bu konu, bu bilgiler AK trollere aktarılmakta, onlar da BİMER'e şikâyet etmekte, sonrasında da kamu görevlileriyle ilgili olarak hem idari hem adli soruşturma açılarak onlara psikolojik baskı uygulanmaktadır. Bu da, özellikle sendikalarda yetki konusunda, önümüzdeki günlerde yetkili sendikaların belirlenmesi sürecinde insanları kendi sendikalarından koparma konusunda psikolojik olarak çok etkilemektedir. Bu sebeple, haksız yere soruşturma açılan çok sayıda kamu görevlisi vardır. Bu kamu görevlilerinin hepsi artık ne yapacaklarını şaşırmışlar; bir kısmı emekli olup kaçmayı düşünmekte, bir kısmı sadece bu soruşturmalardan kurtulmak maksadıyla sendikalarını değiştirmek zorunda kalmaktadır. Bu, demokratik bir ülkede kabul edilebilir bir durum değildir. Bu bakımdan, iktidarın bu kamu görevlileri üzerinde uyguladığı mobbingden vazgeçmesini temenni ediyoruz.

Yine, tabii ki bu paylaşımlara baktığınızda, sonuçta, değişik dergilerde, gazetelerde Cumhurbaşkanıyla, Hükûmetle ilgili yazılan yazılardan ibaret olduğu görülmektedir. Tabii ki şimdiye kadar Türk toplumu Cumhurbaşkanının bu kadar siyaset malzemesi olmasına da alışık değil ama Cumhurbaşkanımız her gün muhtarları toplayarak kasaba politikasına dâhil olduğundan bu tartışmalara da dâhil olmaktadır. Bu konuda kendisinin de dikkat etmesi lazım.

Yine, son zamanlarda arkadaşlar, Amerika Birleşik Devletleri dünyanın birçok yerine müdahale edince Amerika Birleşik Devletleri'nin cari açığı artmış. Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri düşünmüş taşınmış, bu meseleyi çözmek için şimdiye kadar Türkiye'nin cari açığını kapatan hayırsever iş adamı Reza Zarrab'a el koymuş. Hem küresel ekonomideki durgunluk hem bölgemizde yaşanan olaylar 2016'da ülkemizde de ekonominin çok iyi olmayacağını, yine cari açığın devam edeceğini göstermektedir. Ben, bu bakımdan, 2016'da oluşacak cari açığı kapatacak Reza Zarrab'dan boşalan yeri dolduracak Hükûmetin yedek iş adamlarının, hayırsever dostlarının olup olmadığını merak etmekteyim. Eğer kişisel verilerin korunması bakımından bir sakıncası yoksa bu bilgileri Sayın Bakanın ve Hükûmet yetkililerinin bizimle paylaşmasını istirham ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)