| Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 23.03.2016 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, dünden bugüne 10 şehidimiz, sayısız yaralımız vardır. Her gün saldırı ve şiddet haberleri almaktayız. İnsanlarımız katledilmektedir, askerlerimiz, polislerimiz arka arkaya şehit düşmektedir ve bu duruma milletimiz alıştırılmaya çalışılmaktadır. Ancak, aziz Türk milleti teröre asla alışmayacaktır, sinmeyecektir ve korkmayacaktır. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Büyük Türk milletimizin başı sağ olsun.
Ülkemizde güvenlik zafiyeti var, istihbarat zafiyeti var, ülkeyi yönetme zafiyeti var ve bu zafiyetlerin bedelini aziz milletimiz ödemektedir.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Muhalefet zafiyeti de var.
ARZU ERDEM (Devamla) - Bu buhranlı günlerde tek vücut olmalı, millî menfaatlerimizi her türlü siyasi hesabın üstünde tutmalıyız.
Değerli milletvekilleri, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın 24'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Kişisel verilerin korunmasının temel amaçlarından biri özel hayatın gizliliğinin korunmasıdır aynı zamanda. Özel hayatın gizliliğini ihlal eden ve yasal olmayan dinleme ve izlemeler ile bunların yayınlanmasını engellenmeyi amaçlayan partimiz, milletimizin iletişim özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğinin teminat altına alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu tasarının uygulanması sırasında yaşanan sıkıntıların, tereddütlerin ve karmaşanın son bulması gerekmektedir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın bir çerçeve düzenlemeye kavuşturulması şarttır.
Ayrıca, bir temel hakkın tesisi için düzenleme yaparken milletimizin başka bir hakkının ihlaline sebebiyet vermemek gerekmektedir. "Koruma" adı altında algı yaratarak milletimizin rızası dışında fişleme ve ayrımcılık yapılması, kişisel verilerin yeteri kadar korunmamasının yanı sıra muallakta kalan düzenlemelerin sakıncalar yaratabileceği kaygısını da taşıtmaktadır.
Değerli milletvekilleri, hepimiz görüyoruz ki dün yapılan vahim hatalar bugün karşımıza felaket olarak çıkmaktadır. Bugün burada yapacağımız tüm çalışmalar yarın aziz Türk milletimize zeval vermemelidir. Milletimizin huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamak adına bilgi güvenliğinin korunması stratejik önem taşımaktadır. Türk milletinin her bir ferdi gelen telefondan neden tedirgin? Bir bilgiyi sanal ortama girerken neden tedirgin? Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası istendiğinde neden tereddütlü? Bunların hepsi tesadüf mü, yoksa milletimiz gölgesinden bile korkar mı oldu? Devletin vazifesi milletini korkuya itmek değil, güvenini kazanmaktır.
Ülkemizde son zamanlarda okullarda artan terör olayları iç savaş görüntüsüne bürünmüştür. Bu da, öğrenciler, veliler ve eğitim camiasında büyük endişe yaratmaktadır. Normal şartlarda bile okullarda yeterli güvenlik önlemlerinin olmadığı ülkemizde bir sonraki dönemde devletin ne gibi tedbirler alacağı, okullarda güvenliğin nasıl sağlanacağı merak edilmektedir. Yarın bu kürsüden üniversitelerimizdeki PKK terörünü konuşmamak için ciddi tedbirlerin alınması gerekmektedir. Geçtiğimiz yıllarda üniversitelerde güvenlik, özel güvenlik şirketlerine bırakılmıştı. Özellikle doğu illerinde üniversite kazanan öğrenciler ile yine bu illere atanan eğitim görevlileri, öğretmenler büyük endişe yaşamaktadır.
Terör, sağlıklı yaşam koşullarımızı olumsuz olarak etkisi altına almaktadır. Yaşanan terör olaylarından sonra yeni olaylar gündeme gelse bile milletimiz yaşanan terör olaylarının etkisiyle endişeli ve korku dolu bir yaşam sürdürmektedir. Terör bu şekilde ele alındığı zaman toplumsal travma etkisi yaratmaktadır. Lakin Türk milleti kahramandır ve kahraman Türk milleti terörün oluşturmaya çalıştığı sonuçlara karşılık iradesini ortaya koyarak terörden yılmayacağını ve korkmayacağını beyan etmiştir.
Gençlerimiz çok kıymetlidir ve onlara sahip çıkmak bizim vazifemizdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak gençliğine sahip çıkan ve bunların sorunlarına eğilen çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.
Büyük zorluklarla ve büyük emekle üniversiteye giren gençlerimiz siyasi görüş ayrılıkları sebebiyle sıkıntılarla karşı karşıya gelmektedir ve bu olaylar belki de büyüyerek devam edecektir. İşte, yükseköğretimde iş, başta rektörler ve dekanlar olmak üzere, birinci derecede öğretim görevlilerine düşmektedir.
Bugün Hacettepe Üniversitesinde yaşanan, PKK'lıların ülkücü kardeşlerimize yaptığı saldırı bunun en önemli örneklerinden bir tanesi. Bu konuda gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir, gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi mücadeleci tavrını sürdürecektir. Bu konuda sizlerin de desteğini beklemektedir.
Saygılarımı sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)