| Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 24.03.2016 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, görüştüğümüz 117 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın, aslında kişisel verileri korumak yerine, tam tersine kişisel verilerin işlenmesini, depolanmasını ve bu işlemi yapanları koruduğu apaçık ortada; toplumu bir zapturapt altına almanın, gözetim altına almanın yasası olarak görülmektedir.
Aynı zamanda, aslında bu işleri yapanlar... Bakın, Suriye sınırımızın bugün delik deşik olmasından kaynaklı olarak her gün oradan gelen DAİŞ militanları ülkeyi kana bularken Suriye'den, biliyorsunuz, ülkemize yaklaşık 3 milyon civarında mülteci akını da bir taraftan devam ediyor. Bu mültecilerin bir kısmı AFAD kamplarında barınıyor. AFAD kamplarının aslında IŞİD militanı üretim merkezlerine dönüştüğü, burada IŞİD militanlarının yetiştirilip, eğitilip, tekrar Suriye sahasına dönüp savaştırıldığı biliniyor. Böyle bir AFAD kampının şimdi de Maraş'ın Dulkadiroğlu ilçesi Sivricehüyük köyünde 7 tane Alevi köyünün ortasına yapılması gündemde. Sürekli "millî irade" diyenler, "millet kararı" diyenler 16 köy muhtarının toplanıp "Burada AFAD kampının yapılmasını istemiyoruz." demesine rağmen, maalesef, iki gün önce valilik, belediye ve AFAD'dan yetkililer gidip köylülerle toplantı yapıyorlar ve köylüleri baskı altına alarak, iş vaadinde bulunarak orada bir AFAD kampının yapılması müzakeresi yürütüyorlar. İtiraz ediyor oradaki halk ama tehdit ediliyorlar. Daha 1978 Maraş katliamının hafızalardaki yeri silinmemişken özellikle 7 Alevi köyünün ortasında bir AFAD kampının yapılmasının anlaşılır hiçbir yanı yok çünkü bu söz konusu arazi birinci sınıf tarım arazisidir, habitat koruma altındadır ve daha önce de yine yanlış politikalarla bu arazinin üzerine Türkiye'nin 2 büyük çimento fabrikası inşası yapılmıştır. Burada açık ki Alevilerin hafızasında canlı olan Maraş'ı tekrar diriltmek ve orada bu kampın yapılması suretiyle DAİŞ'in Alevilerde yarattığı korku depreştirilmek isteniyor.
Değerli arkadaşlar, bu AFAD kampının buraya yapılması, aslında biraz önce söylediğim gibi tarım arazisi olmasından kaynaklı, birinci sınıf tarım arazisi olmasından kaynaklı ve habitat koruma altında olan bir alan olmasından kaynaklı. Aslında yapılan iş, işlem hukuka da aykırıdır.
Biz şu anda şunu bilmiyoruz: Hangi gerekçelerle AFAD kampları nereye yapılıyor? Bununla ilgili soru önergeleri veriyoruz. Maalesef bunlara cevaplar verilmiyor, verdiğimiz soru önergeleri ciddiye alınmıyor, bir cevap dahi verme tenezzülünde bulunulmuyor. Bizimle, yereldeki yetkililer hiçbir konuda ortaklaşmıyor. Merkezden alınan kararlarla, sanki bize karşı "Hiçbir şekilde görüşmeyeceksiniz." talimatları valilere verilirken, valiler gidip -halkı tehdit ederek- o halkın üzerinde tehditlerini yapmaktan geri durmuyorlar.
Şimdi, böyleyken akla şu geliyor: 7 Alevi köyünün ortasında DAİŞ üreten bir AFAD kampının yapılma gerekçesinin olsa olsa oradaki Alevi demografik yapısını değiştirmeye yönelik olduğu kanısı bizde uyanıyor. Bu son derece yanlış bir politikadır, bundan vazgeçin çünkü Alevilerin öteden beri DAİŞ'in hedefinde olan bir kitle olduğunu, yine aynı şekilde Ezidilerin kadınlarına, kızlarına yapılanların ne olduğunu canlı olarak bilen Aleviler bu kampların buraya yapılmasını istemiyorlar. 16 muhtar imza vermiş. İşte, "millî irade" diyorsanız, oranın 16 temsilcisi size kampı istemediklerini söylüyorlar. Peki neden bu ısrar? İşte, demek ki orayı insansızlaştırmak, demografik yapısını bozmak, birinci sınıf tarım arazisine AFAD kampı yapmak, bunun dışında başka bir fikir uyandırmıyor.
Saygılar sunuyorum.