| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 03.07.2012 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Muhterem Başkan, değerli milletvekilleri; 302 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 56'ncı maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün akşam Van'da şehit edilen polisimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Şimdi, 40 bin öğretmen kadrosunu serbest bırakıyorsunuz ve 30 bin yeni öğretmen kadrosu ihdas ediyorsunuz. Bu elbette ki yeterli değil. Bu kadro sayısının hiç olmazsa 150 bin olarak değiştirilmesini teklif ediyoruz. Ayrıca, yaptığınız bu değişiklikle 40 bin öğretmen mi atayacaksınız, 30 bin öğretmen mi atayacaksınız, 70 bin öğretmen mi atayacaksınız, işin doğrusu bu belli değil. Bu atamaları okullar açılmadan yapacak mısınız, o da belli değil. 4+4+4 sistemiyle sistemi allak bullak ettiniz. Alelacele getirdiğiniz yeni sistem sebebiyle mağdur olan sınıf öğretmenlerinin ve okul öncesi öğretmenlerin hâli ne olacak belli değil. Aldığınız bu kadrolar elbette yeterli olmayacak. Yeni dönemde de, öğretmen olmayanlara ücretli öğretmenlik yaptıracak mısınız, bunların yerine, yoksa, öğretmenlik hakkını kazanmış insanları mı ücretli öğretmen olarak görevlendireceksiniz belli değil. Öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgili hiçbir düzenleme bu tasarının içerisinde yok.
Yine, Millî Eğitim Bakanının yaptığı açıklamaya göre Türkçe ders sayısını azaltıyorsunuz, ama yerine ne koyacaksınız, o da belli değil.
Yine, bu maddeyle 30 bin polis kadrosu ihdas ediyorsunuz. Bu kadroları ne zaman kullanacaksınız, maalesef hiçbir açıklık yok.
Tabii ki iktidarınız döneminde işsizlik aldı başını, gidiyor. Polislik mesleğine çok müracaat yapılıyor. Bundan zannetmeyin ki herkes polis olmak istiyor. İnsanlar çaresizlikten, başka yerde iş bulamadığından polis olmak istiyor.
Kadro ihdas ediyorsunuz ama polislerin özlük haklarını, emeklilikle ilgili sorunlarını, çalışma şartlarını iyileştirmeyi hiç aklınıza getirmiyorsunuz. Torba mıdır, çorba mıdır, çuval mıdır, ne idiği belirsiz bu kanunun içerisine bunlarla ilgili hiçbir hüküm koymuyorsunuz.
Binlerce imam-hatip vekil olarak çalışıyor. İmam-hatip kadrosu olmayan bir sürü cami var. Teklifimize göre hiç olmazsa 3 bin yeni kadro ihdas edin ve hak edenleri atayın. Hem çok zor şartlarda çalışan, yarınlardan endişeli olan vekil imam-hatipler bu endişelerden, belirsizliklerden, çaresizlikten kurtulsun hem de vatandaşlarımız doğru dinî bilgi sahibi olsun.
Yine, kamudaki çağdaş görevlerle ilgili olarak bu tasarıda hiçbir hüküm yok. 4/C'lilerin durumu ne olacak? Taşeron üzerinden çalışanların hâli ne olacak? Bunlarla ilgili maalesef bu teklifin içerisinde hiçbir cümle yok. 4/C'lilere, taşeron üzerinden çalışanlara gelince ne adaletiniz var ne de insafınız var.
HSYK 146 ilçenin adliyesini kapattı. 44'ünü neyse geri açtılar ama bunu niye yaptıklarını, tabii, çok fazla burada anlatmadılar ama biliyoruz ki bunu yapmalarındaki en temel sebep, birkaç yüz hâkim tasarrufuyla onları büyük şehirlere, daha kalabalık, işlerin daha yoğun olduğu yerlere kaydırmak. Hiç olmazsa, arkadaşlar, bin hâkim kadrosu ihdas edelim. İhdas ettiğimiz kadroları bu küçük ilçelerimize verip oralardaki adliyeleri açalım. Hâkimimiz yok diye adliyelerimiz kapanmasın. Adaletten tasarruf olmaz. Adaletten tasarruf noktasına gelmişse bu ülke eğer, iflas noktasına gelmiş demektir.
Yine, sözleşmesi sona eren uzman çavuşların atanması da tamamen iktidarın keyfine kalmış durumdadır. Bunu da makul, mantıklı bir sisteme bağlamak lazım. Bu işin bir kuralı olması lazım. Kuralsızlık keyfîliğin başladığı yerdir. Şimdi, bildiğiniz gibi, uzman çavuşlarla ilgili "atanabilir" hükmü var ama kim atanır, nasıl atanır, hangi sıraya göre atanır, bunlar belirsiz. Bu belirsizlik böyle gittikçe birileri açıktan atama statüsüne göre keyfî olarak bunların içerisinden seçtiği 3-5 tanesini atıyor ama bunların çoğunluğu işsiz. Belli süre doğuda görev yapmış, çoluk çocuk sahibi olmuş bu insanlar çaresizlikten kıvranıyorlar. Bunların hiç olmazsa güvenlikle ilgili belli birimlerde öncelikle görevlendirilmesiyle ilgili bu hükmü bu kanun tasarısının içerisine koyalım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Erdoğan.