GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 273 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın temel kanun olarak görüşülmesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:68
Tarih:06.04.2016

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii ki lehinizde olmayı çok isterdim ama içerik olarak... Sizin tutumunuz burada tarafsız Başkanlık yapma adına söyledikleriniz, belki İç Tüzük gereği kabul edilebilir ama bu tasarının görüşülmesine ilişkin grup önerisi konuşulurken gündüz söyledim -değerli arkadaşlarım buradaydı, olmayanlar olabilir- bu şekliyle gelmesi garabet. Bir kere bunu söyleyelim. Osman, kafa sallıyor, kitabı okuduğu için o, biliyor sağ olsun.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - İkinci kitabı yaz.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ben, İç Tüzük'ü almıyorum burada yazdığı için.

Tabii, Sayın Kubat, burada güzel anlatıyor. Her seferinde de bunları biz defalarca tartıştığımız için... Ama arkadaşların hafızasını tazeleyelim, yeni milletvekili arkadaşlarımız var. İşimize geldiği yerini okuyoruz İç Tüzük'ün. Orada, bunların arasında "veya" yok.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - "Veya" demiyor.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ben de okuyayım, aynı şekilde kitapta da yer aldığı için, daha kolay olsun diye. Aynı şekilde 91'inci madde bunu sayarken şöyle diyor: "Bir hukuk dalını sistematik olarak bütünüyle veya kapsamlı olarak değiştirecek biçimde genel ilkeleri içermesi..." Noktalı virgül, "veya" yok; devam ediyor, tekrar söylüyor: "...kişisel veya toplumsal yaşamın büyük bir bölümünü ilgilendirmesi..." Noktalı virgül: "...bunlardan herhangi birisi veya" demiyor; devam ediyor, yine noktalı virgül: "...kendi alanındaki özel kanunların dayandığı temel kavramları göstermesi..."

Değerli Hocam, Sayın Kuzu, bunlar "veya" mı demek, "herhangi birisi seçilebilir" mi demektir?

BURHAN KUZU (İstanbul) - Bunları ben yazdım, ben. Doğru yazdım hepsini.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hocam yazdıysa doğru yazmıştır.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani, şimdi, Hocam, yazdığınız doğru da arkadaşların uygulaması yanlış.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hoca yazmış ama yazdığını anlamıyor.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani hoca doğru anlatıyor, talebe dinlemiyor, dersten kaçıyor veya çalışmıyor sınavda.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - O, Mahmut Tanal için geçerli Sayın Günal, Mahmut Tanal yapıyor. Bize bir şey söyleyemezsin.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Hoca doğru yazmış. Türk Dil Kurumunun imla kılavuzunu açıp bakarsanız eğer "Veya bunlardan birisi" diye... Bu kanunlarda biz bunu yazıyoruz zaten Sayın Hocam, değerli arkadaşlar.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ya arkadaş, Hocayla ilgisi yok, hiç ilgisi yok Hocanın, Hocaya söyleme.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Dolayısıyla burada bir galatımeşhur var yani bu, maalesef istisna olması gereken bir durum, genel kural hâline geldi. Hocamın kabahati yok, hocam doğru yazmış. Bu noktalı virgüller "hepsi olacak" demektir "veya birisi olacak" demek değildir. Onun için, gelin, bunu savunmayalım. Ha, "Bugün yaptık, oldu." deyin, savunmak yerine "Biz zaten her seferinde 'Torba kanun yapmayacağız.' diyoruz, yine yapıyoruz çünkü baş edemiyoruz, yetiştiremiyoruz, kafamız karışık." deyin. Dolayısıyla çok fazla bunun savunulacak bir tarafı yok.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Güzel yazmış Burhan Hocam.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Güzel yazmışlar da yazmak önemli değil, okuduğunu anlamak önemli.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hoca doğru yazıyor.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Sabah da oyladınız, "Çoğunluğumuz var, oylarız, yaparız." diyorsunuz. Dolayısıyla, çok demokratik olmayan, İç Tüzük'e aykırı bu şeyi onaylama şansımız yok. Onun için galatımeşhur hâline geldi, istisnalar, kural hâline gelmiş bulunuyor. Maalesef, burada yolsuzluklar ve özelleştirmeler için koymuştum paraları, herhâlde Şanlıurfa'nın İstiklal Madalyası'nı da bir dahaki torba kitabının kapağına koymak zorunda kalacağız diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)