GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:69
Tarih:07.04.2016

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; yüce heyetimizi saygıyla selamlıyorum ve sizlerin, yurttaşlarımızın mübarek Regaip Kandili'ni kutluyorum. İnşallah, bölgemizde, Orta Doğu'da, dünyada barışa ve huzura vesile olur.

Emniyet teşkilatına da en az, hiç şeysiz, huzur içinde bir yaşam, çalışma ortamı dileklerimle bugünkü konuşmamı yapmak istiyorum.

Bugün -biliyorsunuz- 7 Nisan Sağlık Haftası. Sağlık Haftası özellikle önemli arkadaşlar. Biliyorsunuz, 1948'de Dünya Sağlık Örgütünün Anayasası kabul edilmiş. Bu sene de özellikle diyabet konusu bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de çok önemli bir sağlık sorunu ve bu konular işlenmekte.

Benim dileğim, tabii ki insanların, bireylerin ve toplumun ruhsal, bedensel ve sosyal olarak sağlıklı olmasıdır. Bu sağlıktan da, iyilik hâlinden de birinci derecede sorumlu olan Sağlık Bakanımızdır. Sağlık Bakanımız Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımıza yerini vermiştir ama tabii ki kendilerine sağlıklı günler diliyorum bu arada.

Türkiye'nin sağlıkta ne kadar berbat bir noktaya geldiğini hepimiz biliyoruz ama bugünkü konumuz özellikle torba yasası. Bu torba yasası mı yoksa Ayşe kadının bohçası mı, bunu anlamakta zorlanıyorum. Gerçekten, hani, Ayşe kadın gelir gösterir ya köylerde, açarsınız bohçayı, içinde rengarenk iç çamaşırları, atletler, donlar, şunlar, bunlar vardır, onun gibi. Bu torba yasası da maalesef böyle. Torba burada gerçekten iyi gidiyor ama tasarı ne konunun uzmanları ne milletvekillerimiz tarafından yeterince incelenememiştir. Yangından mal kaçırma psikolojisiyle tasarı görüşülüyor.

Ben 3'üncü maddeyle ilgili konuşmak istiyorum. Özellikle 3'üncü madde 2'nci maddeyle çelişiyor. Muhtaçlık hesaplaması yapılırken, 2'nci maddede kişinin kendisi ve eşinin gelir tutarından hesaplanması dikkate alınırken 3'üncü maddede ise hane içerisindeki kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının dikkate alınması söz konusudur. Bu neresinden bakarsanız bakın insan haklarına aykırı bir durumdur. İnsanların geçimlerini sağlayabilmeleri için, engelli de olsa, 65 yaşında da olsa yaşamlarını sürdürmeleri için en azından Türkiye'deki asgari ücretin yarısından fazla bir gelir imkânının sağlanması lazım. Dolayısıyla, Avrupa'da bile bu asgari ücret düzeyi ya da bu Türkiye'deki uygulamanın dengi olan miktarın yüzde 60'ını sağlıyorlar.

Yaşlılık aylığı alan 602 bin kişi ayda 217 lira alırken, engelli aylığı alan 605 bin kişi ise 326 lira almaktadır. Tabii ki insanların geçimlerini sağlamak için bunun ne kadar düşük olduğu ortadadır.

Hem 65 yaşını doldurmuş olanlar hem de engelliler için gelir testinde bireylerin kendi gelirleri esas alınmalıdır. Doğrusu budur, insana yakışan budur, insan yaşamını sürdürmesi için en azından bunun yapılması gerekir. Anayasa'nın ve sosyal devletin -bu bir sosyal devlet değil, bir hak olarak bunun görülmesi gerekir- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ve Birleşmiş Milletler Engelliler Sözleşmesi'nin uygun bir şekilde aslında görüşülmesi lazım.

Engellilerin pek çok sorunları var: Engellilerle ilgili veri kaydı yok, engelli kadınların ve engelli sığınmacıların kaydı tutulmuyor, engelli sığınmacıların talepleri alınmıyor, engelli kadınların ve çocukların istismarı, taciz, tecavüz çok yaygın, ihbar hatları engellilere uygun değil, kamu spotları engellilere uygun hazırlanmıyor, engelli bakımı yapan ailelerin sosyal güvenceleri yok, ayrıca işsiz kalma riskiyle karşı karşıyalar -günlük bakım izinleri olmalı- akülü sandalyeye ulaşamıyorlar, gazilerle aynı koşullarda aslında olmalı bunlar. Eğitim sistemleri ise ciddi boyutlarda. Geçenlerde Osmaniye'den bir vatandaş beni aradı "Biz Düziçi'nde oturuyoruz ama gözleri görmeyen çocuğum var, Adana'ya taşınmak zorunda kaldık." diye.

Dolayısıyla, engelli kotasının en az yüzde 5 olması gerekiyor ve sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmek için engellilerle ilgili kökten bir düzeltme, yeniden yasaları düzeltme gereği var.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)