GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:71
Tarih:12.04.2016

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 273 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 9'uncu maddesiyle ilgili olarak verilen önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Genel Kurulu ve bizleri izleyen muhterem vatandaşlarımızı selam ve saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, yirmi dört saat içinde maalesef, Şırnak'ta, Hani'de, Dağlıca ve Nusaybin'de 7 şehidimiz vardır, 56 yaralımız vardır. Allah'tan rahmet diliyorum. Tabii, şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: Dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan "Yeri geldi kan kustuk, baldıran zehri içtik, kızılcık şerbeti içtik, yola böyle devam ettik, boğazımıza düğümlenenleri yuttuk." diyor çözüm süreciyle ilgili olarak; ben de diyorum ki: Keşke yola böyle devam etmeseydiniz, boğazınıza düğümlenenleri yutmasaydınız. Maalesef, sonuç ortadadır. Değerli milletvekilleri, acımız büyüktür, acı ve gözyaşı hiçbir şeyi maalesef anlamlı kılmasa da bugün burada 9'uncu maddeyle ilgili kısa bir konuşma yapmak istiyorum.

3914 sayılı İmar Kanunu'nun 11'inci maddesi, imar planlarında meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, terminal, toplu taşıma istasyonları gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan hazine ve özel idareye ait arazi ve arsaların belediyeye ve özel idareye bedelsiz terk edilmesiyle ilgilidir. Bu maddeye "su yolu" ibaresi ilave edilerek kamuoyunda "Kanal İstanbul Projesi" olarak bilinen, Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacak kanalın inşasına başlanabilmesi için çıkabilecek hukuki sorunların bertaraf edilmesine yöneliktir madde, kısaca bu madde Kanal İstanbul maddesidir.

Değerli milletvekilleri, bu proje, geçmişte çılgın proje olarak AKP tarafından ilk defa keşfedilmiş bir proje gibi kamuoyuna duyurulsa da gerçek böyle değildir. Bakınız, İstanbul Boğazı'na alternatif su yolu projesinin tarihi Roma İmparatorluğu'na kadar gitmektedir. Bitinya Valisi Plinius ile İmparator Trajan arasındaki yazışmalarda, Sakarya nehir taşımacılığı projesinden ilk defa bahsedilmiştir. Karadeniz ve Marmara'nın yapay bir boğazla birbirine bağlanması fikri, 16'ncı yüzyıldan bu yana 6 defa gündeme gelmiştir. 1550 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde gündeme geldiği üzere, Osmanlı Devleti'nin hayata geçirmeyi planladığı 3 büyük projeden biri Sakarya Nehri ve Sapanca Gölü'nü Karadeniz ve Marmara'ya bağlamaktı. Dönemin iki büyük mimarı Mimar Sinan ve Nicola Parisi hazırlıklara başlamasına rağmen, savaşlardan dolayı bu projeye başlamak mümkün olamamıştır.

Değerli milletvekilleri, yakın zamanda Kanal İstanbul Projesi, ilk kez TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik dergisinde, Ağustos 1990 tarihinde yayınlanan bir makalede önerilmiştir yani AKP'nin kurulmasından tam on iki yıl önce. Dönemin Enerji Bakanlığı Müşaviri Yüksel Önem'in kaleme aldığı makalenin başlığı "İstanbul Kanalı'nı Düşünüyorum" idi. Büyükçekmece Gölü'nden başlayıp Terkos Gölü'nün batısından geçecek İstanbul kanalı, uzunluğu 47 kilometre, su yüzeyindeki genişliği 100 metre, derinliği 25 metre olarak tasarlanmıştı. 1994 yılında ise rahmetli Başbakan Bülent Ecevit, İstanbul'un Avrupa Yakası'nda, Karadeniz ile Marmara arasında bir kanal açılmasını önermiş, proje de "Boğaz ve DSP'nin Kanal Projesi" ismiyle Demokratik Sol Partinin seçim broşüründe yer almıştır.

Bu sebeple, AKP'nin Kanal İstanbul Projesi kopya bir projedir, patenti AKP'ye ait değildir, orijinal değildir. 12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde, dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından "çılgın proje" diye açıklanmıştır; bu açıklamanın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen, Kanal İstanbul'un ihalesinin ne zaman yapılacağı bir sır gibi saklanmıştır.

Kanal İstanbul, bilindiği üzere İstanbul Boğazı'na alternatif bir su yolu projesidir. Kanal İstanbul'un Küçükçekmece ile Arnavutköy arasında, Karadeniz ve Marmara'yı birleştiren 453 milyon kilometre alanda kurulması planlanmaktadır. 400 metre genişliğindedir.

Değerli milletvekilleri, tabii, bu sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir proje değildir, dünyayı ilgilendiren bir projedir. Dolayısıyla, müspet ve menfi birçok etki yaratacaktır. Üzerinde çok ciddi olarak düşünülmesi, tüm kesimlerin katılımının sağlanarak geniş değerlendirmeler yapılması dileğiyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)