| Konu: | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 12.04.2016 |
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, evet, bu önerge de az önce konuştuğumuz 13'üncü maddedeki önergeyle bağlantılı olarak ele alınmalı. Yani "savaş ve savaştan doğan mağduriyetler üzerinden ayni ve nakdî yardımlarda bulunmak." Yani, ilk önce bizim bu savaşı durdurmamız gerekirken, insanları nedense yardıma muhtaç hâle getirecek bir durumu ifade eden bir madde.
Yalnız, bu madde sadece bununla yetinmiyor. Aynı zamanda, bu sorumluluğu -yasaya da aykırı olması nedeniyle ifade edeceğim- bunu, toplu iş sözleşmelerindeki sendikalara yükümlülük sağlıyor. Yani, siz bir yandan sendikaların özgürlüklerini kısıtlayacaksınız, bir yandan da mağdur olan insanların sorumlulukları doğrultusunda sendikalara yetki vereceksiniz.
Şimdi, sendikaların özgünlükleri vardır, o özgünlükleri görmek gerekiyor. Sadece sendikalar tabii tek başlarına buna karar veremeyecekler. Aynı zamanda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleşecek, ihtiyacı olan ailelere destek olunacak.
Şimdi, bizim, öncelikle ölümleri durdurmamız gerekiyor. Günde onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir ülkede sadece insanları ailelerinin mağduriyetleri üzerinden, bir yardım üzerinden desteklemek ve gerçekleştirmek gerçekçi değildir. Evet, ölümleri durduralım, savaşları ortadan kaldıralım, savaşlara son verelim ama onun dışında da ailelere, ihtiyaçları oldukları düşüncesiyle ayni ve nakdî yardımlarını da devlet eliyle gerçekleştirelim. Ama biz bu sorumlulukları nedense sendikalara yüklemeye çalışıyoruz.
Şimdi, bu madde, Anayasa'nın 90'ıncı maddesine aykırıdır. İkincisi, hem Anayasa'nın 90'ıncı maddesine aykırıdır hem de aynı zamanda 87 sayılı ILO Sözleşmesi'ne de aykırıdır. Evet, ILO Sözleşmesi'nde, sendikaların özgünlükleri ve sendikaların genel yönetimlerinin alması gereken kararları, nedense, biz burada yasallaştırarak, kamunun sendikalar üzerindeki etkisini ortaya koyarak onlar adına karar alıyor ve bunu gerçekleştiriyoruz.
Evet, bu, ILO'nun, özelde de 87 sayılı ILO Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesine aykırıdır. Aynen maddeyi okumak istiyorum: "Çalışanların ve işverenlerin örgütleri tüzük ve iç yönetmeliklerini düzenlemek, temsilcilerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinliklerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkına sahiptirler. Kamu makamları bu hakkı sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdırlar."
Siz, ILO Sözleşmesi'ne ve Anayasa'ya aykırı bir işlem gerçekleştiriyorsunuz bugün burada. O yüzden, bu maddenin geri çekilmesine ilişkin özelde vurgulamak istediğimiz nokta budur. Bir yandan savaşı derinleştirip, her gün insanları katledip ölümüne neden olacaksınız, bir yandan da bazı iyileştirmeler için burada yapacağınız yasal değişikliklerle Anayasa'ya ve yasaya aykırı işlem gerçekleştireceksiniz.
Sayın milletvekilleri, bugün, birçok ilde sokağa çıkma yasakları ve hak ihlalleri almış başını gidiyor. İnsanlar cenazelerini toprağa gömemeyecek durumdayken nasıl bir adaletten, nasıl bir yasadan bahsedebiliriz, bunu bir kez daha düşünmek gerekiyor.
Bugün, Erzurum'dan Antep'e, Malatya'dan Elâzığ'a, Diyarbakır'dan ta Nusaybin'e kadar, Mardin'e kadar ve Silopi'den Cizre, Şırnak'a kadar cenazelerin morglarda olduğu bir ülkede, siz nasıl böyle bir durumu gündeme getirebilirsiniz, bunu gerçekten hayretle karşılıyoruz.
İnsanların daha cenazelerini alamadıkları, Sur'dan cenazelerini çıkaramadıkları bir dönemde, siz, ailelere, maddi ve nakdî yardım üzerinden bir projeyle yaklaşmaya çalışıyorsunuz.
Evet, bu ailelerin ilk önce cenazelerini teslim etmek ve bu savaşı durdurmak...
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Savaş değil, terörle mücadele.
ÇAĞLAR DEMİREL (Devamla) - ...daha sonra da gerekli olan nakdî ve manevi desteği sunmak hepimizin sorumluluğundadır diyorum, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)