GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:72
Tarih:13.04.2016

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve Genel Kurulun sevgili emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 273 sıra sayılı torba kanunun 19'uncu maddesi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Söz konusu maddeyle kayıt dışılıkla mücadele için Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olarak çalışacak sosyal güvenlik denetmeni ve yardımcısı kadrolarında işe alıma ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır.

Değerli milletvekilleri, TÜİK, yıllar itibarıyla istihdam ve kayıt dışı istihdam rakamlarında, 2004-2014 yılları arasında kayıt dışı istihdam oranlarında düşme yönlü ciddi bir hareketlenme olmadığını göstermektedir. Kayıt dışı istihdamla mücadele, 2016 Mali Yılı Performans Programı'nda iş yeri teftişlerinin artırılması ve yabancılara çalışma izni verilmesiyle sınırlı bir politika çerçevesinde ele alınmıştır. Türkiye'de kayıt dışı istihdam sorununun üzerine gidilememesinin sebebi, AKP'nin güvencesizleştirme politikasının bir sonucudur. Bir yandan Turkuaz kart sistemiyle yabancıların çalışma izinlerine yönelik düzenlemeler yapılırken, diğer yandan çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işverenlere her bir yabancı için 8.381 TL ceza kesilmesi, göçmenlerin kayıt dışı istihdama yönelmesine neden olmaktadır. Yaşanan göçün ardından bu konuda güvence getiren hakların sağlanmamış olması, iş gücünün etnikleşmesi etnik sınıflar arasında düşmanlık yaratmasına neden olmaktadır.

Ulusal İstihdam Strateji ve Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Eylem Planı'nda belirtilen tarım dışı sektörde kayıt dışı istihdam oranının 5 puan azaltılması hedeflenmekle beraber, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının mevcut politikalarıyla buna ulaşmak mümkün görünmemektedir. Kayıt dışı çalışma neredeyse kadınlara özgü bir çalışma biçimi olarak yaygınlaşmış olduğu hâlde, kadınlara özgü hiçbir faaliyet planı yapılmamış olması, kadın istihdamının girişimcilik, mesleki eğitim, esnek istihdam çerçevesinde ele alınmış olması ciddi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

İş Güvenliği Meclisine göre 2015 yılında en az 1.730 işçi yaşamını yitirmiş olmasına karşın, kurum bünyesinde eğitim faaliyetlerine ayrılan bütçe, iş sağlığı ve güvencesinin sağlanmasına yönelik ayrılan bütçeden daha fazladır. İş teftişleri bürokratik bir uygulama olarak görülmektedir. Örneğin, en az 71 işçinin öldüğü ekim ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının emriyle, seminer olduğu gerekçesiyle hiç denetim yapılmamıştır. Güvenceli esneklik, emek piyasasında yıpranmış bir kavram olan esnekliğin "güvence" kavramıyla süslenerek yeniden pazara üretiminden ibarettir. Aynı strateji, taşeronluğun alt işverenlik ambalajıyla paketlenmesinde de görülmektedir. Emekçiler, çalışma saati, ücret, çalışan sayısı, örgütsel esneklik konularında işverenin iradesine terk edilmiştir. "Güvenceli esneklik" uygulamalarda esneklikten ibarettir. Güvenceli sadece bir perdedir. Kıdem tazminatındaki daralmalar, toplum yararına çalışmalar kapsamında haklar bakımından işçi sayılmayanların istihdam rakamları vesaire gibi örnekler bunun kanıtıdır. Bu yasa bu yönüyle eksik bir yasadır, değiştirilmesini düşünüyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)