| Konu: | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 13.04.2016 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi öncelikle sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Bu beş aylık süre içinde 5 ayrı torba yasayla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız. Defalarca bunu eleştirmemize, Sayın Başbakanın da bu konuda söz vermesine rağmen torba kanunla birçok değişik konuyu bir arada görüşmeye devam ediyoruz. Yine burada da birçok değişik konu var, bunlarla ilgili değişiklikler var, bunları burada değerlendiriyoruz, kanunlaştırmaya çalışıyoruz.
Ben 20'nci madde üzerinde söz aldım. Yapılacak değişiklikle ilgili gerçekten önemli bazı hususlara burada dikkat çekmek için de Meclisimizi bilgilendirmek istiyorum.
Anayasa'mızın 56'ncı maddesine göre, devlet yurttaşların tüm sağlık hizmetlerini en iyi şekilde vermek ve onların sağlıklarını korumakla mükelleftir. Ama ne yazık ki önceleri, 2002 yılında kısmen verilmeye, iyileştirilmeye çalışılan sağlık hizmetleri, daha sonra tamamen paraya bina edilmek suretiyle, her yapılan işlemden, reçetelerden paralar alınmak suretiyle hem çalışanların hem de emeklilerin üzerine apayrı bir yükün getirildiğini açıklıkla görmekteyiz.
Daha önce çıkarılmış olan, bugün değişikliğini yapmaya kalktığımız 5510 sayılı Yasa'nın getirilişi sırasında, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu yasanın yanlış olduğunu defalarca söylememize rağmen, bu yanlışlık o gün göze alınmayarak kanunlaştırıldı ve birçok vatandaşımız borçlandırılarak gerçekten tam bir çıkmazın içine girildi. Ne oldu biliyor musunuz? İşsiz evlat vergisi ortaya çıktı. Birçok vatandaş bundan çok büyük sıkıntı duydu, birçok gencimiz işsiz olduğu hâlde bazıları borçlanarak bunları ödemek zorunda kaldı, bazıları da ödemedi, öyle ortada kaldı. İşte gelinen noktada "Bunlar, 25 yaşına kadar olanlar kaldırılacak, affedilecek." deniliyor ama ödemiş olanlarla ilgili herhangi bir kural, burada, maalesef, ortaya konulmuyor. Burada çok büyük bir haksızlık var. Sayın Bakandan bunun düzeltilmesini özellikle istirham ediyorum. Yani, primini ödemiş olan, her türlü zorluğu karşılamış olan ve devlete borcunu ödemiş olan bu insanların primlerini devlet niye mahsup etmiyor, niye iade etmiyor? İade etmeyecekse bile gelecekte ödeyecekleri primden neden mahsup etmiyor? Özellikle bu konunun gözden geçirilmesini ve bu yanlışın tekrar düzeltilmesini istirham ediyorum çünkü ödeyen insanların, burada, cezalandırıldığı açıkça ortaya çıkıyor.
Genelde iktidarınızın yaptığı yanlışlar... Önce yanlışları yapıyorsunuz, "Ha, bu yanlış oldu.", sonra "Düzeltelim." diyorsunuz ama iş işten geçiyor. Birçok vatandaşı birçok zorluğun içinde bırakıyorsunuz; daha sonra da bunu telafi etmek için peyderpey torba kanunlarla bunları düzeltmeye çalışıyorsunuz. Diyeceğim, söylediğim nokta: Yine, gelecekte bir torba kanunla, bir afla düzeltmeye doğru gidilecektir. Bunu bu günden düzeltmemizin çok büyük faydası olacağını düşünüyorum.
Ayrıca, yaşı ne olursa olsun okuyan çocuklarımızın öğrenimi bitinceye kadar ve gençlerimizin de iş buluncaya kadar mutlaka bu primi ödememesi için bir çalışmanın yapılmasının ve bu kanunda düzeltmenin yapılmasının çok büyük faydası olacağını düşünüyorum.
Ayrıca, asgari ücretle ilgili bir sözünüz vardı: İşverene hiçbir yük getirmeden bu uygulamayı yapacaktınız. Maalesef, işverene yük getirmek suretiyle yeni bir sorunu ve işverene, işletmelerin üzerine getirilen bir yükü ortaya çıkarmış oldunuz. Bunun da düzeltilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)