GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:72
Tarih:13.04.2016

AYHAN BİLGEN (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu tasarıdaki galiba en tartışmalı kavramların içerisinde yer aldığı maddelerden birine geldik. Terör kavramı elbette uluslararası ittifakla net biçimde ortaya konulan bir kavram değil ama bir asgari standardı var. Devletlere göre ve dönemlere göre farklı muhalif yapıları terör örgütü ilan etme alışkanlığı dünyada yaygın alışkanlıklardan birisi.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Başkan, uğultu var.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen hatibi dinleyelim. Çok uğultu var Genel Kurulda.

AYHAN BİLGEN (Devamla) - Örneğin -belki salondakilerin bazılarının ilgisini çekmiş olabilir ama- Rabia Kadir diye bir Uygur iş kadını var, aynı zamanda insan hakları savunucusu; Çin'e giriş çıkışına izin verilmediği gibi, başka ülkelerde konferans, panel yapmasına da izin verilmiyor. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'ye gelmek istedi, Türkiye'ye girişine de izin verilmedi Çin'le olan ilişkilerimizi bozmamak adına. Yani, terörle mücadelede bazen devletler böyle ilginç ittifaklar da yapabiliyorlar.

Terörün finansmanı diye eğer siz bütün muhaliflerin ticari ilişkilerini cezalandırmayı, onların mallarını müsadere etmeyi, el koymayı, kayyum tayin etmeyi keyfîleştirirseniz sizden öncekilerin yaptığından çok farklı bir iş yapmış olmazsınız. Hatırlayın, 28 Şubatta listeler okunuyordu, kebapçıların, tatlıcıların isim listeleri okunuyordu; bunların İslami terör örgütleriyle bağlantıları olduğu iddiasıyla bu tutum sergileniyordu. Eğer bu konuda objektif bir kritere sahip değilseniz, başka ülkelerdeki tutarsız, çarpık uygulamaların bir benzerini de siz tekrarlamış olursunuz.

Elbette, terörü herkesin üzerinde uzlaştığı kısmıyla; sivilleri, halkı korkutarak, yıldırarak, sindirerek bir hedefe ulaşma ama şiddet kullanarak ulaşma biçiminde ele alırsanız, bunun üzerinde bir toplumsal mutabakat sağlamak ve buradan gerçekten insan güvenliğini, toplum güvenliğini, barışı tesis etmek mümkün olur ama politik kaygılarla, tıpkı darbe dönemlerinde beyaz kitaplara girdiği gibi bütün toplumsal hareketleri, bütün muhalefet hareketlerini bir biçimde terör örgütü sayan bir yaklaşımla hareket ederseniz, o zaman ülkede terör kapsamı içerisine girmeyen kimse kalmaz. Üniversiteler, gazeteciler, askerler, cemaatler, sol gruplar, Aleviler, Kürtler; halka oldukça genişler ve küçük bir akredite grup dışında neredeyse herkes bu kapsam içerisine girer. Onların her türlü yardım, dayanışma ilişkileri, legal çalışmaları, yasal faaliyetleri terörün finansmanı kapsamında el konulacak, yasaklanacak işler kategorisine sokulabilir.

Terörle mücadelede, galiba en çok dikkat edilmesi gereken şeylerden biri iç politika ve dış politikadaki tutarlılıktır. Orta Doğu'da, aslında, 1979'dan itibaren ele aldığınızda, Orta Doğu'yu da geniş yorumladığınızda yani Afganistan'dan Afrika'ya kadar bir Orta Doğu tarifi yaptığınızda terörü -gerçekten herkesin üzerinde uzlaşacağı- doğrudan sivilleri hedef alan terörü en yoğun biçimde, en sistematik biçimde, doğrudan istihbarat örgütü eliyle desteklediği kabul görülen devlet hangisidir? Devlet nişanı verdiğimiz Suudi Arabistan'dır. Suriye'de destek verdiği örgütler kamuoyunda teşhir olunca yeni örgütler kuran ve bunlara finansal destek sağlayan, bir adım daha ilerisi, Yemen'de doğrudan doğruya sivilleri hedef alan bombardımanları gerçekleştiren, Bahreyn'de bunu yapan, üzerinde yine ittifak olan, Filistin'de doğrudan devlet terörü uygulayan İsrail'le son derece iyi ve karanlık ilişkiler kuran, yetmedi, Mısır'da darbe yapanlarla son derece kurumsal destek faaliyetleri yürüten Suudi Arabistan'a devlet nişanı verip sonra terörün finansmanından bahsetmenin, teröre destek verenlerle mücadele etmekten söz etmenin çok tutarlı bir yaklaşım olmayacağı gibi Türkiye'yi de uluslararası arenada nasıl bir pozisyona taşıyacağını herhâlde tahmin edersiniz.

Herkesi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)