GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:73
Tarih:14.04.2016

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üç dakika önce, gerçekten şu Parlamentonun faaliyetlerinin ibretlik bir kararla işlerine devam ettiğini biz de yine ibretle izledik. Ne diyor bir önerge? Bakın, muhalefet bir şey öneriyor, bütün üç önerge reddedildi. Ben, az önce iktidar partisinin verdiği ve kabul edilen önergesiyle ilgili cümleyi tekrar okuyorum. Diyor ki: "Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete'de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilir." Ek bir cümle: "Uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamaz." Bunu niye ekledi? Bir iki kelime değişikliği. Az önceki hatipler dile getirdi; daha iki buçuk yıl önce, Anayasa Mahkemesi, özellikle bazı iş ve işlemlerin yargıya götürülmesinin önünün kapatılmasına dair iktidarın çıkarmış olduğu yasayı iptal etmişti. Ben bir kelime değiştireyim, oyun oynayayım, etrafından dolanayım, Anayasa Mahkemesinin önüne tekrar gitsin, belki kurtarırım. Anayasa 125 açıktır. Anayasa'nın 125'inci maddesi, neyin yargı yolunun açık olup olmadığının takdirini size, bize bırakmaz. Anayasa 125 diyor ki... O 12 Eylül faşist askerî darbesinin Anayasası bile şunu söylüyor: "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." Bu kadar net. Yok bir bölümüne açık, bir bölümüne kapalı... Tabii, şu anda Sur'da yıkım devam ediyor. Daha yasası çıkmadan Sur'da yıkımlara devam ediliyor. Nedir? Burada, uygulamalara karşı dava açılamazmış. Açılır, hem de bal gibi açılır ve bugün devam eden Sur'daki iş ve işlemlerle ilgili yasa ve Anayasa'ya aykırı iş yapıyorsunuz, bunun da hesabını vereceksiniz.

Bir diğeri: Bakın, Sayın Doğan Kubat gelsin, şurada söylesin, sekiz gün önce Plan ve Bütçe Komisyonunda alt komisyon kuruldu. Bu maddenin problemli olduğunu, bu şekliyle asla geçmemesi gerektiğini söyledi ve bu maddenin tümüyle değiştirilmesi gerektiğini Çevre ve Şehircilik Bakanının yanında dile getirdi. Gelsin, burada "Yok, böyle bir şey demedim." desin, ben de özür dileyeceğim. Şimdi biz söyleyince zorunuza gidiyor. Mutlaka Kubat'a saraydan mı, kasırdan mı, bir yerden mi "Sus, otur yerine!" dediler ki madde değişmedi. Gelsin, desin ki: "Ben bu cümleleri kullanmadım."

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Ayıp! Bu dil, kötü bir dil.

AHMET YILDIRIM (Devamla) - Sekiz gün önce "Bu madde problemlidir, hukuki açıdan problemlidir." diyen Kubat bugün niye burada yok ve neden yasa değişikliğiyle ilgili düşüncesini pratize etmedi, neden realize olmadı?

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Geliyor, geliyor; sorarsınız.

AHMET YILDIRIM (Devamla) - Bir diğeri: Söz konusu 27'nci maddeyle alakalı olarak söyleyelim: Efendim, terörle mücadelede hayatını kaybeden, zarar gören mağdurlarla alakalı olarak, mağdurların ihtiyaç duyduğu ve hak ettiği bazı tazminatlar ve aylıkların bağlanması öngörülüyor. Ama unutmayalım ki son yıllarda, her geçen yıl, bu tazminat ve aylığı hak eden sayının artıyor olması ülkedeki savaş gerçekliğinin ne kadar derinleştiğinin göstergesidir. Şu Parlamentonun görevi, tazminat ve aylık hak edenlerin ihtiyaçlarını karşılamaktan önce, bir defa, tazminata, aylığa konu olabilecek ölümleri, mağduriyetleri önleyecek bir toplumsal barış çalışması yapmaktır. Ya değilse, hiçbir ama hiçbir tazminat ve meblağ, ne hayatını kaybedenlerin eş, çocuk, anne ve babalarının acılarını gidermeye kifayet eder ne de giderek derinleşen toplumsal barış problemlerinin giderilmesine hizmet edebilir. Gidin bir bakın, hayatını kaybeden asker, polis, sivil, bebek, yaşlı, militan; hiçbirinin ama hiçbirinin acısını siz parayla gideremezsiniz.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Terörist, terörist, hain.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Teröristleri kastediyoruz.

AHMET YILDIRIM (Devamla) - Size göre öyle, size göre.

Gidin o zaman, asker ve polise sorun, deyin ki: "Sizin çocuğunuzun canı kaç trilyondur?" Size vereceği cevabı görürsünüz o zaman. Mesele ona tazminat ve aylık bağlamak değil, mesele onların öldürülmesini, hayatını kaybetmesini giderebilecek bir toplumsal barış yasası ve uzlaşı yasalarını açığa çıkarabilmektir.

Saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)