GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:73
Tarih:14.04.2016

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum. 273 sıra sayılı Kanun Tasarısı -torba kanun tasarısı- hakkında söz almış bulunmaktayım.

29'uncu maddeyle 6362 sayılı Kanun'a geçici 10'uncu madde eklenmiştir. Bu yasalar, daha önce gerektiği şekilde araştırılmadığından, uzman kişi ve kuruluşlarca değerlendirme yapılmadığından, bir iki yıl geçmeden Anayasa Mahkemesinin yapılan yasaların aleyhinde karar vermesi, eksik ve yanlış yapılan yasalarda değişiklik yapılmasını gerektirmiştir.

YTM'ye intikal eden sermaye piyasa araçlarından, ilgili mevzuat uyarınca, satışı yapılmamış olanlar aynen, satışı yapılmış olanlar ise kurulca belirlenecek satış tutarı üzerinden nakden ödenir. Daha önce kağıt ortamında tutulan hisse senedi ve yatırım fonlarının kaydedilmesine karar verilmiştir. Ancak, yedi yıl içerisinde kaydedilmeyen menkul kıymetlerin Yatırımcı Tazmin Merkezine gelir olarak kaydedilmesi öngörülmüştü. Anayasa Mahkemesi, bu düzenlemeyi mülkiyet hakkına müdahale olarak değerlendirip iptal etmiştir.

Bu ödemelere ilişkin işlemler ve bu işlemlerle ilgili oluşturulacak kayıtlar ve düzenlenecek kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır. Bu şekliyle dolaylı olarak vergi alınmamasını olumlu buluyoruz ancak halkımızın yüz binde 1'inin bu yasadan menfaati, beklentisi yoktur ancak yerli tekelci sermaye, oligarşik yapı, yabancı iş birlikçileri kapitalistlerin menfaat ve çıkarları için yapılan bir yasa düzenlemesidir.

Emekçi halkımızın düzenlenecek kâğıtları yoktur; damga vergisinden muaf olmakla bir menfaat ve kazancı olmayacaktır. 78 milyon insanımızı ilgilendiren, ata mülkiyetlerinden veraset, intikal vergilerinin, harçlarının da kaldırılması için, torba yasa içinde değiştirilmesi gerektiği inancı içerisindeyiz. Böyle bir yasayı da değiştirmeyi, yenilemeyi düşünüyor musunuz, yoksa, oligarşinin başı olarak, halka yüzeysel mi bakıyorsunuz?

Sigorta Kanunu düzenlemelerinde maddi ve manevi tazminatlarda, taşıt sahibi yurttaşlarımızın yararına bir uygulama yapılmamakta, uluslararası tekelci sigorta şirketlerinin istek ve talepleri doğrultusunda bir düzenleme yapılmaktadır; nakliyeci, taksici, minibüsçü esnafı adına düzenleme değildir.

Kanal İstanbul kapsamında yapılacak ve su yoluna isabet eden, yasa gereği belediyelere bedelsiz olarak terk edilen hazineye ait, özel idareye ait arazi ve arsaların, kamu yararı, kamu gereksinimleri nedeniyle belediye ve özel idareler tarafından satılamaması ve başka amaçlarla kullanılamaması amaçlanmaktadır. Bu maksatla, belediyelere yapılacak imarlarla, Hükûmet yanlıları ve yandaşları büyük rantlar elde edecekler midir?

Kanal İstanbul Projesi, üniversitelerimizin ilgili bölümleri ve bilim insanları tarafından tartışıldı mı? Olumsuz etkilerinin incelenmesi gerekli olduğu hâlde bu incelemeler yapıldı mı? Kanal İstanbul Projesi, Ulaştırma Bakanlığına ait genelgede mevcut mera, yaylak alanlarının tamamının resmen değişmesine yetki vermektedir.

Yasalar, iktidarlarda bulunup Anayasa'ya uyanlar için geçerlidir. Yasalar, devleti planlı bir şekilde, Bakanlar Kurulu bütçesini talan ederek bilinçli, örgütlü bir şekilde devleti soyanları yargılamak için zamanı geldiğinde uygulanacaktır. Bu düşüncelerimizle, bugünkü yapılan yasa düzenlemelerinin halkımız adına, insanımız adına, verimlilik adına hiçbir etkisi yoktur.

Bu yüzdendir ki Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)