GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:73
Tarih:14.04.2016

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve Genel Kurulun sevgili emekçileri; bizi bu saate kadar beklediniz, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, öncelikle şunu söylemek gerekir: Torba mı, çorba mı yasasının sonuna geldik ama bu yasaların aslında niye çıkarıldığını, Türkiye'de bugün yaşananın ne olduğunu biraz anlamak gerekiyor diye düşünüyorum. Bugün, Türkiye'de iki temel paradigma çakışıyor: Birincisi, yüzyıllık tekçi, "Her şeyi ben bilirim, her şeyi merkezden ben yönetirim." diyen bir anlayış ve bunun karşısında, bugün çağdaş dünyanın artık çoğunlukla ittifak ettiği çoğulcu, yerinden yönetmeye çalışan bir yeni paradigmayla karşı karşıyayız. Bu tekçi, yüzyıllık, "Her şeyi ben bilirim." iddiasındaki paradigma kendi çöküşünü gördüğü için, bunu gittikçe demokratik ortamı daraltarak bir diktatörlükle taçlandırmak istiyor ama bunun karşısında olan paradigma, çoğulcu paradigma bu ülkenin çoklu yapısını, çok etnisiteli, çok dinli, çok inançlı, çok kimlikli, çok kültürlü bu yeni paradigmanın temelini oluşturan bu anlayış, bugün artık gittikçe zemin buluyor, zemin görüyor, halk tarafından teveccüh görüyor. İşte, bunu gören tekçi anlayış, panikle, bu ülkede maalesef, hepimizin şahit olduğu bir savaşı başlatmış durumda, bu savaş neticesiyle, bu savaşın zeminini oluşturan bu diktatöryal yapıya doğru ulaşmak için yasal altyapı çalışmalarını kendince oluşturuyor.

Değerli arkadaşlar, bu bitmiş paradigma, bu yasalarla dikiş tutmayacaktır, dağılacaktır ama çoğulcu paradigma bu ülkenin geleceğidir. Onun için, gelin, bu tekçi anlayışın yerine çoğulcu paradigmayı hâkim kılalım. Her şeyin merkezden değil, yerelden yönetildiği, tüm yurttaşların yönetime katıldığı bu çoğulcu paradigma er geç bu topraklarda kendini var edecektir çünkü dünyada tekçi ulus devlet mantığı çökmüş durumdadır.

Bugün, bakın, bu tekçilik ülkeyi hem içeride hem dışarıda zora sokmuştur. İçeride bir savaşla şehirlerimiz yok ediliyor, insanlarımız toprağa düşüyor; askeriyle, polisiyle, siviliyle, çocuğuyla, kadınıyla insanlar katlediliyor ve bu savaş maalesef, gittikçe daha da harlanacak gibi duruyor. Sizin bu çabalarınız bunu daha da harlayacak gibi görünüyor. Ama biz, bunun yerine -dediğim gibi- nasıl ki sizi başkan yaptırmadıysak, sizi diktatör de yaptırmayacağız. İkincisi, sadece içeride tıkanmıyorsunuz, uluslararası arenada da tıkanıyorsunuz. Bugün, dış politikada selam verecek bir ülke bile bulamıyorsunuz. Bugün geldiğimiz durumda, kendinizi var etmek için Suriye'den kaçan mültecileri araç olarak kullanıyorsunuz, dış politikada Avrupa'ya pazarlık malzemesi yapıyorsunuz. "Kayseri kurnazlığı" diye -Kayserileri tenzih ediyorum, bunu, kendileri söylediği için söylüyorum- Kayseri pazarlığı yapıyorlar ama diğer taraftan, ülke içinde de bu mültecileri muhalif gördüğü kesimlere yerleştirerek bu ülkenin birlik ve beraberliğine dinamit tohumları ekiyorlar. Bugün, sınır boylarında bir Arap kemeri oluşturma çabanız herkes tarafından görülüyor.

Değerli arkadaşlar, bunlar Hafız Esad'a bir şey kazandırmadı. Bugün, Rojava'da, orada, özerk, demokratik bir coğrafya tüm renkliliğiyle, tüm farklılığıyla bir güneş gibi doğarken siz, bugün, buradaki bu çabalarınızla çoğulcu paradigmayı engelleyemeyeceksiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ABDULLAH BAŞCI (İstanbul) - Arapları, Türkmenleri...

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Cesaretin varsa gel burada konuş, oradan bana laf yetiştirme.

ABDULLAH BAŞCI (İstanbul) - Konuşma! Hep havadan konuşuyorsun!

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Sizi bağırttırmak için özel görevlendirmişler.

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayın lütfen.

Sayın Toğrul...

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sizler, tekçi paradigmanız yıkılacaktır, diktatör olamayacaksınız, nasıl ki sizi başkan yaptırmadıysak sizi diktatör de yaptırmayacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)