GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:77
Tarih:21.04.2016

İSMAİL OK (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 278 sıra sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı'nın 13'üncü maddesi üzerine verilen değişiklik önergesi hakkında grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Malum olduğunuz üzere, yarından sonra 23 Nisan. 23 Nisan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplandığı gündür ve son derece anlamlı, tarihî bir gündür. Gazi Meclisimiz ilk defa 23 Nisan 1920'de toplanmıştır. 23 Nisan, Türk milletinin egemenlik yetkisini kullanmaya başladığı gündür. Bunun için, böylesi önemli ve anlamlı bir günü Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bütün çocuklara armağan etmiştir.

Sözlerimin başında, dünyanın en kıymetli hazinelerinden daha değerli olan, göz bebeğimiz, istikbalimiz, istiklalimiz, bugünün küçüğü, yarının büyüğü bütün çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum ve gözlerinden öpüyorum.

İlk defa 23 Nisan 1920'de toplanan Birinci Meclis, 15 Nisan 1923'te son kez toplanmıştır ve Birinci Meclis Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu iradesini temsil etmektedir. Buradan, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradeyi temsil eden bütün vekillerimizi ve özellikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet, minnetle bir kez daha yâd ediyorum.

Şimdi, esas gündemimize geçiyorum. Gerçekten, üzerinde konuştuğumuz kanun tasarısı son derece önemlidir. Dünya, günümüzde, tabiri caizse bir köy kadar küçüktür. Çağımız bilgi çağıdır. Dolayısıyla, suçlarla ilgili çeşitlilik ve yöntemler de hızla değişmektedir. Bunun için, uluslararası böyle bir anlaşmanın yapılması son derece elzem ve yararlıdır. Fakat, böyle önemli bir tasarı bizim Hükûmetimizin kendi iradesiyle mi Meclise gelmiştir yoksa Avrupa Birliği istedi diye mi? Maalesef, Avrupa Birliğinin dayatmasıyla bu tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine gelmiştir. Her ne kadar bazen Hükûmet yetkilileri, Başbakanımız Avrupa Birliğine efelense de Avrupa Birliğinin bu talepleri kendileri tarafından, maalesef, emir telakki edilmektedir. İşte, Avrupa Birliğinin bütün ülkelerinde bölücü hainler -hepimiz televizyonlardan, tabiri caizse, naklen görüyoruz- çadırlar kuruyor; onların himayesi altında o şehir senin, bu ülke benim geziyorlar; maalesef Türkiye'nin hiçbir yaptırımı yok.

Yine, sözde bizim hayırsever iş adamımız Reza Zarrab Amerika'da tutuklandı. Bu kanun çıktığında, acaba bu kanun uygulamaya girdiğinde bu ülkeler üzerinde Türkiye'nin ne gibi yaptırımı olacaktır?

Bu kanunlarla AKP Hükûmeti gündemi değiştirmeye çalışmaktadır. Biz, AKP Hükûmetinden Türk milletinin gerçek sorunları olan yoksulluk başta olmak üzere, işsizlik ve ülkemizin bütün sosyal kesimlerinin bütün sorunlarını halletmesini talep etmekteyiz. Bu vesileyle, bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak genel olarak bütün uluslararası anlaşmaları, Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatine olan anlaşmaları her daim destekliyoruz ama böyle, dayatmalarla Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getirilmesini de asla kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum.

Tekrar büyük Türk milletini temsil eden bütün vekillerimizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)