| Konu: | Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 21.04.2016 |
MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün, Ergenekon davasında beraat eden değerli arkadaşlarımız Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan başta olmak üzere bu davada yargılananlara geçmiş olsun diyorum.
Değerli arkadaşlarım, devletin en temel görevi toplumsal adaleti sağlamaktır. Onun içindir ki millet adına yargılama yetkisi verilen mahkemelerin duvarlarında "Adalet mülkün temelidir." diye yazar. Ne yazık ki on dört yıllık AKP iktidarının adalet anlayışı toplumda adalete olan güveni tümden yok etmiştir.
Değerli arkadaşlar, tarihten size bir örnek anlatmak istiyorum. Ülkenin birinde sıradan yurttaşlar ölünce 1 kere, soylular ölünce 2 kere, kral ölünce 3 kere çan çalarmış. Bir gün çan 4 kere çalmış. Halk merak içinde. "Kraldan büyük kim var ki? Neden 4 kere çan çaldı?" diye soruyorlar. Çan çalan yanıt veriyor, diyor ki: "Kraldan büyük adalet var. Ne yazık ki adalet öldü."
Değerli arkadaşlar, AKP iktidarı da her gün çanı 4 defa çalıyor yani Türkiye'de adaleti öldürmeye devam ediyor. Yandaş medya gibi, yandaş yargı yaratma uğruna adalet işlemez hâle geldi. Tüm devlet kurumlarının temeliyle oynadınız.
Bir zaman ETÖ diye bir örgüt yaratarak ülkede muhalif kim varsa, asker, sivil, aydın, gazeteci, bilim adamı bırakmadan herkesi ETÖ'cü ilan ettiniz; uyduruk belgelerle içeri attınız. Bu davalar çökünce, şimdi, FETÖ diye bir örgüt yarattınız; ülkede size muhalif olan ve karşı çıkan kim varsa içeriye atıyorsunuz. Sizin döneminizde AİHM'de Türkiye mahkûmiyet rekoru kırdı. Yurttaşlarımız adaleti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde arar oldular. İçeride beğenmediğiniz kararlar çıkınca Anayasa'yı da yargıyı da tanımaz oldunuz.
Değerli arkadaşlar, mahkemelerde takım elbise giyen, kravat takan tecavüz sanıklarına iyi hâl indirimi uyguladınız. Yurt dışından ifade vermek üzere koşarak ülkeye gelen akademisyenleri "Kaçma tehlikesi var." diye içeri attınız. Şimdi, uluslararası adli iş birliğinden söz ediyorsunuz. Adalet Bakanına soruyorum: Uluslararası hukukta böyle çifte standart olabilir mi? Hrant Dink davası örneğinde olduğu gibi, Yargıtayın bile itiraz ettiği, bir eski bürokratın yargılanmasına izin vermediniz. Bu durumda uluslararası toplum sizi ciddiye alır mı? Kırmızı bültenle aranan suçluları iade etmiyorsunuz, koruma altına alıyorsunuz. Gerekçe olarak talep eden devletin yargısına güvenmiyorsunuz. Her gün yargıya müdahale ediyorsunuz. Hiçbir demokratik devlet size güvenerek Türkiye'ye suçlu iadesi yapamaz. Hukuku üstün kılacağınız yerde, başka ülkelere "Ey!" diye başlayan meydan okumalarla asla saygınlık kazanamazsınız.
Değerli arkadaşlar, bağımsız yargı demokrasinin olmazsa olmazıdır. Siz kendi yargınızı, kendi adaletinizi yarattınız, sonra kendiniz de şikâyet ettiniz. Uluslararası iş birliği yasaları çıkararak yargıda saygınlığı elde edemezsiniz. Saygınlık, adalet her şeyin üstünde olursa kazanılır. "Adaletten büyük, kral var." anlayışı adaletsizliğin temelidir. Bir an önce bu anlayıştan vazgeçiniz.
Değerli arkadaşlar, canlı bomba katliamlarında yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınları, mağdur olan yurttaşlarımızın kendileri harç paraları yüzünden dava açamıyorlar. Demokratik ülkede adaleti aramanın bedeli asla para olamaz. Bir ülkede adalet önce mağdurlar ve yoksullar için olmalıdır. Demokrasinin temel anlayışı mağdur kesimlerin hakkını savunmaktan geçer. Şimdi düşünün ki zenginler paralı askerlik yapacak, yoksullar şehit olacak; zenginler avukatları aracılığıyla haklarını arayacak, yoksullar harç parası bulamadıkları için dava dahi açamayacaklar. Böyle bir adalet sistemi olabilir mi?
Adaletin yerleşmesi için öncelikle adaletli bir vicdana sahip olmak gerekir. Vicdanını kiraya verenlerin, demokrasiyi içine sindiremeyenlerin adaleti sağlaması asla mümkün değildir. Gezi olaylarında demokratik tepki gösteren gençleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET TÜM (Devamla) - ...ve Cerattepe'de doğasını koruyan Artvin halkını terörist gören anlayış Türkiye'ye saygın bir adalet sistemi getiremez.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tüm.
MEHMET TÜM (Devamla) - Değerli arkadaşlar, AKP Türkiye'de adaleti hâkim kılmak istiyorsa öncelikle yargıdan kaçırdıkları, adı yolsuzluklara karışan bakanları ve diğerlerini adaletin önüne çıkarmalıdır.
BAŞKAN - Sayın Tüm, teşekkür ederim.
MEHMET TÜM (Devamla) - Birilerini adaletten kaçırarak toplumsal adaleti sağlamak asla mümkün değildir. (CHP sıralarından alkışlar)