GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:78
Tarih:22.04.2016

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tasarının 32'nci maddesinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum.

Tabii, bu tasarının bir başka maddesinde yine söz almıştım. Orada adaletten bahsettim. Devletin ve devleti yönetenlerin en temel işlevinin adalet ve adaleti sağlamak olduğunu ifade etmiştim. Adalet, Allahutaala'nın çok önem verdiği bir esastır. Adaletin ikame edilmesi gereken en şümullü alan da yönetim alanıdır. Kutlu Doğum Haftası'nı idrak ettiğimiz bugünlerde... Bir hadisişerifte, bir günlük adaletli yönetimin altmış yıllık nafile ibadetten daha hayırlı olduğunu Yüce Peygamberimiz buyurmuşlardır. Dinimiz, devletimiz, Anayasa'mız, geleneklerimiz adaletin ne kadar önemli olduğunu bize anlatır, bunları hepimiz de biliyoruz. Tabii, adaletin sağlanmasında, adaletli yönetimin yapılmasında yargı ve yargı sisteminin önemini küçümsememiz mümkün değil, bizatihi esasını oluşturur.

Değerli milletvekilleri, burada, özellikle 2010 yılında yapılan bir Anayasa değişikliğinden bahsetmek istiyorum. Hatırlayacaksınız, 2010 yılında bir Anayasa değişikliğini kamuoyunun gündemine getirdik ve referanduma götürdük. Bu Anayasa değişikliğindeki esas amacın yargıyı siyasallaştırmak olduğunu, özellikle HSYK'nın yapısındaki değişiklik önerisinin yargıyı siyasallaştırmaktan başka bir şey olmayacağını Milliyetçi Hareket Partisi olarak ifade ettik. Onun için de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu Anayasa'nın değişmesi referandumunda "hayır" dedik. O günü hatırlayalım, Anayasa değişikliğinde gündeme getirilen neydi? Kadınların pozitif ayrımcılığıydı. Neydi? Çocuk istismarının önlenmesiydi. Neydi? 12 Eylül cuntasından hesap sormaydı. Dolayısıyla, o gün -Milliyetçi Hareket Partisi olarak- Anayasa değişikliğinde, "HSYK'nın yapısında olan değişikliğin yargının siyasallaştırılması anlamına geldiği"nde bizi eleştirmiştiniz. Ama, geçen süre içerisinde, geçen altı yedi yıllık bir süre zarfında yaşadıklarımızı ve bugün de bu kürsüden konuşulanları hepimiz biliyoruz. Kadınların pozitif ayrımcılığını bir kenara bırakın, kadın istismarının, kadınlara yönelik şiddetin yüzde binler seviyesinde arttığını hepimiz biliyoruz; bu kürsülerden bu rakamlar konuşuluyor. Çocuk istismarını herhâlde ifade etmeye gerek yok.

12 Eylül cuntasından sorulan hesap da ortada. Ama, ne oldu? Yargı siyasallaştı. Bugün kimsenin yargıya, kimsenin yargı kararlarına güveni kalmadı. Dolayısıyla, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, o gün doğru bir yerde durduk, bugün de yargıya ve adalete güvende bir azalma söz konusu olmuşsa o gün özellikle Adalet ve Kalkınma Partisinin durduğu yerin yanlış olduğundan kaynaklandığını ifade etmek istiyorum. Yargıdaki bu yıpranmışlığı, güvensizliği ortadan kaldırmak için gerekli düzenleme ve düzeltmelerin yapılması gerektiğini buradan ifade ederek yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)