| Konu: | Parlamentoda halkın temsiliyeti doğrultusunda her türlü düşünce, eleştiri ve ifade özgürlüğünün olması gerektiğine ve 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutladığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 02.05.2016 |
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan "İktidarın çoğunluğu elinde tuttuğu an itibarıyla her şeyi yapması mübahtır." söylemini ilk başta kabul etmememiz gerektiğini ifade ediyorum. Muhalefetin ve bireylerin, milletvekillerinin eleştirileri, söylemleri neden bu kadar yadırganıyor, onu da anlamakta zorlanıyorum.
Bu Parlamentoda kürsü bu halkın kürsüsüdür. Bu halkın temsiliyeti doğrultusunda burada her türlü düşünce, eleştiri ve ifade özgürlüğü söz konusudur. Parlamento kürsüsünde kendisini ifade etmesine bile izin verilmeyen milletvekillerine yaklaşımı geçenlerde gördük, asla kabul edilmeyecek. Türkiye halkı bunu çok net gördü ve bundan sonra da bunu kabul etmeyeceğini bir kez daha ifade edeyim. "Çoğunluk bende, çoğunluk azınlığa saldırır." mantığı tam da yaşadığımız bu süreçte yapılan uygulamaların pratikleşmesidir. Bu, 1 Mayıs için de geçerlidir; bu, Kürt illerindeki halka yönelik saldırılar için de geçerlidir.
Taksim'de kutlanması istenilen 1 Mayıs kutlamasına izin verilmemesi gerçekten kabul edilmeyecek bir durumdur. 1 Mayısta Sayın Bakanın burada olmasını isterdik, burada çok fazla konuştu, ifade etti ama muhalefetin ama bizim düşüncelerimizi dinlemek istemedi. Neden? Yüzleşmekten mi korktu? Çok net ifade edelim.
Bu 1 Mayısa ilişkin ben birkaç şey söyleyeceğim. 1 Mayıs; birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Tüm Türkiye'de halkımızın 1 Mayısını tekrar kutlayarak ifade etmek istiyorum ki: Aslında, şu anda, emekçiler ve işçiler, özel yasalarla, bu torba yasalarla "özel istihdam büroları" adı altında köleleştirilen ve bir mal gibi alınıp satılan bir duruma getirildi. Bu torba yasaların hayata geçmesiyle işçi ve emekçilerin, özelde de kadınların eve kapatıldığını ve özlük haklarının bile elinden alındığını görüyoruz. Kıdem tazminatını bile gasbeden bir anlayış söz konusudur. Yine, aynı şekilde OECD ülkeleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyoruz, sözlerinizi tamamlayınız lütfen.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Haftalık çalışma saatleri açısından OECD ülkeleri arasında 1'inci sırada yer alıyoruz. Yani, bu kadar haksızlığın, hukuksuzluğun uygulandığı bir ülkede hukuk devleti diyebileceğimiz bir şey kalmadı. Çünkü çok açık ve net bir şekilde, bizim bilmemize rağmen "Yargı da bizde, yasama da bizde, yürütme de bizde, her şey bizim elimizde." diyen iktidarın kendisi, Hükûmetin kendisi. Bunları ifade eden bir Hükûmet, nasıl olur da "hukuk devleti" adı altında bazı şeyleri ifade edebilir? Sadece Diyarbakır'da 4.900 EĞİTİM-SEN üyesi hakkında bir soruşturma başlatılmıştır. Grev hakkı bile artık ihlal edilen işçi ve emekçilerin sendikal örgütlenmesinin bile önüne geçilmeye çalışılan bir genelgeden, Başbakanlık genelgelerinden ve yönetmeliklerden bahsedebiliriz. Böyle bir ülkede nasıl olur da demokrasiden, özgürlüklerden ve hukuk devletinden bahsedebiliriz?
Bu yüzden, ben, bunların, bir bütün olarak sorunların çözülmesi için gerçekten hepimiz kendimize düşen görevi yerine getirmek zorundayız diyorum ve tüm halkımızın 1 Mayıs Bayramı'nı kutluyorum.