| Konu: | İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya'nın, (2/733) esas numaralı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/29) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 03.05.2016 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, öncelikle tüm İslam âleminin Miraç Kandili'ni kutluyorum.
Değerli milletvekilleri, Emekli Sandığı Kanunu'na geçici bir madde eklenerek 7/1/2015 tarihinden önce emekli olmuş ancak otuz yıldan fazla olan çalışmaları için emekli ikramiyesinden yararlanamamış olan emeklilerin veya mirasçılarının emekli ikramiyelerinin ödenmesi için verilen kanun teklifinin lehinde söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, emekli olan memurlar, 2014 yılına kadar, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara kadar, ne kadar uzun süreli çalışırlarsa çalışsınlar, emekli ikramiyesi hakkından yararlanmada otuz yıllık süre sınırıyla karşılaşmaktaydılar. Bunun sebebiyse Emekli Sandığı Kanunu'nun 89/4'üncü maddesiydi. Bu maddeye göre, özetle "Yukarıdaki fıkralara göre verilecek olan emekli ikramiyesinin hesabında otuz fiilî hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz." denilmekteydi. Bu sebeple de, örneğin, kırk yıl çalışan bir devlet memuru, kırk yıl üzerinden değil, ancak otuz yıl üzerinden emekli ikramiyesi almaktaydı; ne kadar yanlış, ne kadar haksız, ne kadar adaletsiz ve ne kadar hukuksuz bir uygulama; öyle değil mi sayın milletvekilleri? Hem devlet memurunu kırk yıl çalıştıracaksın hem de otuz yıl üzerinden emekli ikramiyesi vereceksin, devlet memurunun on yıllık hakkını gasbedeceksin; böyle bir şey kabul edilebilir mi arkadaşlar? Elbette, kabul edilemez.
Devlet memuru, ömrünü devletine vermiş, yıllarca hizmet etmiş, yıllarca çalışmış, aldığı maaş ise üç kuruş maaş, eğer bu devlet memuru dürüstse, namusluysa iki yakası zaten bir araya gelmemiştir, başını sokacak bir evi dahi yoktur. Onun emekliyken rahat edeceği, hiç değilse, başını sokabileceği bir evinin olması gerekmez mi? Bir memur, maaşı düşük olduğu için, otuz yıl üzerinden aldığı emekli ikramiyesiyle, bugünkü koşullarda yani ev fiyatlarının uçan daireye döndüğü bir durumda, ancak ya bir kümes alabilir ya da bir kulübe alabilir değerli arkadaşlar. Eğer bir devlet memuru, iktidarın memuru olduysa, "işi bilen" bir memursa, çalışırken köşeyi dönmüşse, tabii, bunlar başka. Burada bahsettiğimiz memurlar, çalışırken köşeyi dönen, "işini bilen" memurlar değil, dürüst ve namuslu memurlar.
O sebeple, memurun otuz yılın üzerindeki hakkının gasbedilmesi, haksız ve hukuka aykırı bir uygulamaydı. İşte, Anayasa Mahkemesi, 2014 yılında vermiş olduğu kararla Emekli Sandığı Kanunu'nun bu maddesinin, 89/4'üncü maddesinin iptaline karar vermiştir. Yüksek mahkeme, vermiş olduğu iptal kararında ise özetle, Anayasa'nın 10'uncu maddesinde belirtilen, "kanun önünde eşitlik" ilkesinin ihlal edilmesi nedeniyle karar vermiştir. Peki, Anayasa Mahkemesi, hukuka aykırı, bu haksız uygulamayı iptal etmiş ama Sosyal Güvenlik Kurumu memurların otuz yılın üzerindeki haklarını ödüyor mu? İşte, ödemiyor sayın milletvekilleri. Otuz yılın üzerinde çalışan memur, otuz yılın üzerindeki hakkını SGK'dan istediğinde SGK reddediyor. Niye reddediyor? Anayasa Mahkemesi iptal kararının yayımlandığı tarihten yani 7/1/2015 tarihinden itibaren hüküm ve sonuç doğuracağı, yani Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği gerekçesiyle reddediyor. Peki, SGK'nın bu işlemiyle ikinci kez mağdur olan devlet memuru ne yapıyor? SGK'nın bu işlemi için idare mahkemesinde dava açıyor.
Değerli milletvekilleri, bu şekilde Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra dava açan tüm memurlar bu davalarını kazandılar. SGK, bu davalar nedeniyle oldukça fazla bir iş yüküyle karşı karşıya kaldı. Daha ötesi, dava harç ve masrafları, karşı taraf avukatlık ücretleri hep SGK bütçesinden çıkıyor. Sorun, uygulamada geç de olsa çözülmüş gibi gözüküyor ancak bu konuda Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra kanuni düzenleme yapılmadığı için yasal bir boşluk var. İşte bu kanun teklifiyle bu yasal boşluk ortadan kalkacaktır, memurların mağduriyeti de bir nebze giderilecektir. Bu sebeple bu yasal boşluğu dolduracak olan kanun teklifimizin kabul edilmesi hâlinde otuz yılın üzerinde çalışan memurlar, analarının ak sütü gibi helal olan haklarını mahkeme kapılarında sürünmeden alacaklardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Kanun teklifinin tüm Genel Kurulca kabul edilmesi dileğiyle en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)