| Konu: | İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 05.05.2016 |
MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, kırk dört yıl önce 6 Mayısta Türkiye devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan idam edildiler. Onlar, tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye için mücadele ettiler. Onlar, işçilerin, köylülerin kurtuluşu için canlarını feda ettiler. Can Yücel'in yazdığı şu dizelerle bir kez daha onları saygıyla, özlemle anıyorum: Ve işte bizim Deniz/ En uzun koşuysa elbet Türkiye'de devrim, O, onun en güzel yüz metresini koştu/En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak/En hızlısıydı hepimizin/En önce göğüsledi ipi/Acıyorsam sana anam avradım olsun/Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!" (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi Türkiye "güvenceli esneklik" adı altında özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesiyle, kölelik uygulamasıyla karşı karşıyadır. Bu yasa tasarısı insan onuruna yakışmamaktadır. Tüm emek örgütleri bu tasarıya karşıdır, Avrupa'daki örnekleri gibi güvenceli esneklik olarak sunulması büyük bir aldatmacadır. Tasarıda işçiler için her türlü esneklik var ama güvence yok, hatta işçilerin bugüne kadar var olan tüm güvenceleri, kıdem tazminatı, sağlık hakkı, izin hakkı, grev hakkı, sendikalaşma hakkı ellerinden alınmaya çalışılmaktadır. Değerli arkadaşlar, işçi sendikalarının bir tek önerisi bile tasarıda dikkate alınmamış, sadece sermayenin talepleri karşılık bulmuştur.
Değerli milletvekilleri, tasarıya göre neredeyse bütün alanlarda kiralık işçiler çalıştırılabilecektir. "Kamuda ve madenlerde işçi kiralama yoluna gidilmeyecek." deniliyor. Milyonlarca işçi bu yasayla kölelik koşullarında çalışacaktır. AKP Hükûmeti kiralık işçilikle ilgili yasal sınırlandırmalar getirdiğini iddia ediyor ancak bu tamamen bir aldatmacadır, buralarda taşeron şirketler aracılığıyla kiralık işçi uygulamasına gidilecektir çünkü bunu engelleyebilecek hiçbir yasal önlem alınmamıştır.
Tasarıya göre "Yer altından maden çıkarılan iş yerlerinde kiralık işçi çalıştırılamayacak." deniliyor. Buradan çıkarılacak sonuç açıktır, AKP Hükûmeti yer altı madenlerinde kiralık işçi çalıştırılmasını işçi sağlığı ve güvenliği yönünden sakıncalı buluyor. O hâlde soruyoruz: Tehlikeli olan tek sektör sadece yer altı madenciliği midir?
Değerli arkadaşlar, kiralık işçilik güvencesiz istihdama, düşük ücretle ağır çalışma koşullarına yol açacaktır. Kiralık işçilerin emekli olması daha da zorlaşacaktır. İşçiler sağlık hakkı için cebinden prim ödemek zorunda kalacaktır. Kiralık işçilik, daha çok iş kazasına, daha çok işçi cinayetine, daha çok meslek hastalığına yol açacak, bir bütün olarak işçi sağlığına ağır darbe vuracaktır. Bu yasa tasarısı derhâl Meclis gündeminden geri çekilmelidir çünkü bu yasa tasarısıyla işçilerin onuruyla oynanacak ve insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanacaktır. İş güvencesi tamamen ortadan kalkacaktır. Kıdem tazminatı fiilî olarak yok olacaktır. Kiralık işçiler aynı işi yapan diğer işçilere göre daha düşük ücretle çalışacaklardır. Kiralık işçilerin İşsizlik Fonu'ndan yararlanması mümkün olmayacaktır. Bu yasa tasarısıyla resmen insan ticareti yasalaşmış olacaktır. Bu, utanç verici bir durumdur.
Değerli arkadaşlar, işçi en başta insandır. İnsan onurunu kiraya veremezsiniz. Bunları yok saymak evrensel bir suçtur. Yüce Meclis bu suça asla ortak olmamalıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olan bu tasarı derhâl iade edilmelidir.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)