GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:86
Tarih:05.05.2016

MHP GRUBU ADINA AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, saygıdeğer vatandaşlarım; bugün, AKP kurucularından eski Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün veto ederek Meclise geri iade ettiği bir yasa tasarısını görüşüyoruz. Biliyorsunuz, kendisi Cumhurbaşkanlığı döneminde sadece 4 kanunu veto etmiştir ve bu kiralık işçi kanun tasarısı da onlardan biridir.

Sevgili vatandaşlarım, sayın milletvekilleri; her ne kadar AKP duymaktan hoşlanmasa da "kiralık işçi yasa tasarısı" olarak anılacak olan bu tasarının AKP tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilmesi tarihe geçmiştir. Tüm AKP vekillerine sesleniyorum: Bu tasarıyı kabul ettiğiniz anda, tüm gücümüzle, asgari ücretle çalışmak zorunda kalan işçi kardeşlerimize, onları ne hâle getirdiğinizi gece gündüz anlatacağız. O dikiş makinesi başında dirseklerini çürüterek üniversitedeki kızını okutan Ayşe Hanım'a, üretim bandından bir dakika bile gözünü ayırmayan iki çocuk babası Rıfat kardeşime, hepsine anlatacağız; bu yasanın işçi kardeşlerimi nasıl zora soktuğunu, onların emeklerinin nasıl iç edildiğini tek tek anlatacağız. Bundan sonra binlerce asgari ücretli işçinin çalıştığı o sanayi sitelerinde ancak patronları ziyaret edersiniz çünkü kiralık işçi yasasıyla o kardeşlerimizin yüzüne bile bakamayacaksınız. Şuna emin olun: Zorla mitinglere katılmak zorunda kalan tüm kardeşlerimin gözünden size olan duygularını anlayacaksınız.

AKP Hükûmeti bu tasarıyla özel sektörü de zora ve zarara sokan bir düzenlemeyi hayata geçirecek. Siyasete karışmadan işine gücüne bakan fabrikaların üstüne karabasan gibi çökecek yandaşları şimdiden görür gibiyim. Diğer yandan, asgari ücret kazanmak için bile işsiz vatandaşlarımızı parti teşkilatlarınıza üyeliğe mecbur etmek istediğinizi bilmek için müneccim olmaya hiç gerek yok.

Kamuda kadrolaşmanın sınırına dayandığınızın farkındayız, aynı şeyi özel sektöre de yapmaya çalıştığınızı görüyoruz. Türk milletini tek tipleştirmeniz ve hiçbir muhalif bakışa hayat hakkı tanımamanız ülkemizin demokratik geleneklerine aykırı bir davranıştır. Her fırsatta demokratik anayasa sözleriyle gündeme gelen bir partinin, kamudan sonra özel sektörü de parti yandaşlı düzene indirgemesi çok üzücüdür. Hukukun son derece yıpratıldığı ülkemizde özel sektöre ve iş ilişkilerine yönelttiğiniz bu tehdit nedeniyle ülkemizi uluslararası ticarette rekabetçi bir hâle getirebileceğinizi zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Yaratacağınız her bir mutsuz işçi, ülkemizin sosyoekonomik yapısına onarılmaz hasarlar verecektir.

Sevgili vatandaşlarım, her kanunuyla vatandaşı ezen, vatandaşı ezerken yandaş iş adamını kayıran AKP Hükûmeti, ülke ekonomisini ve gelecek nesilleri büyük bir uçuruma itmektedir.

İçi boş AKP icraatlarına diğer bir örnek de taşeron işçilerin kadroya alınacağının duyurulmasıdır. Her adımda insanları ayrıştıran AKP Hükûmeti, iç barışı bozacak yeni bir sınıf yaratarak kadroya alacağı taşeron işçilere özel statü vaadinden öteye geçememektedir. Şu anda 2.500 liraya çalışan kadrolu bir görevlinin yanı başında taşeron işçiye 1.500 lira vereceğinizi nasıl olup da coşku ve heyecanla vatandaşa duyurduğunuzu anlamak imkânsız. Ancak, buna rağmen sevinen taşeron işçi kardeşlerimizle konuştuğumuzda anlıyoruz ki ülke ekonomisini o kadar berbat bir hâle getirdiniz ki hak ettiği ücretin altında bir ücrete çalışan insanlar dahi iş güvencesine kavuştuğunu düşünerek sevinir bir hâle geldiler.

Evet, sevgili vatandaşlar, AKP, bundan sonra, memuriyeti sona erdirdiği ve öğrettiği özel statüyle merkezî sınavı ve adaleti de yok ediyor. Hani "Paralelciler KPSS sorularını çaldılar, çocuklarımızın hakkını yediler." diye veryansın ediyorlar ya, bundan sonra kamuya alınan her işçi için AKP teşkilatlarından farklı sesler yükselecektir. Yapmış olduğunuz üç yıllık sözleşmelerin bu insanların özgürlüklerini tehdit etmek için kullanılacağını sağır sultan bile biliyor. AKP tüm bunlarla birlikte, özel sektörde de insan emeğini sömürmek ve kendisine bağımlı köleler yaratmak üzere bir oyun planı içinde bu tasarıyı Meclise getirmiş durumda. Yüzde 19,3 genç işsizlik oranı nedeniyle insanları asgari ücretli işçiliğe bile sevinir hâle getiren AKP, o asgari ücreti bile yandaşa bir lütuf gibi dağıtmaya çalışacak.

Zengin yandaş gibi köle vasfında yandaş yaratılmasına sessiz kalma ey Türk milleti! Tüm güvenceleri elinden alıyorlar, hafta sonu tatilini elinden alıyorlar. Yıllık izni unut. Günlük izni aklından bile geçirme. Kıdem tazminatını kaldırıyorlar. Kafesler içinde çalışacak kölelere dönüştürülüyorsunuz. "Artık benden geçti, belki çocuğum iyi günler görür." diyerek sustuğun sürece çocuğunun ve ülkenin geleceği kararıyor sevgili işçi kardeşim. "Böyle geldi, böyle gider." deme, konuş ve insan olduğunu haykır. Cebinde para olmadığını biliyorum. Zaten Hükûmet de bunu istiyor, seni ve hatta çocuklarını borçlandırıyor. Gemiyi yürütüyor gibi yapmanın ötesine geçemeyen AKP, Türk milleti için çalışması gerekirken bazı grup ve zümrelerin çıkarlarını savunmaktan ne zaman vazgeçecek, merak ediyoruz.

Buradan kiralık işçi kanun tasarısını inşa edenlere sesleniyorum: İş gücünü, iş gücü piyasasını bir enkaza dönüştürdükten sonra suçlayacak bir hedef bulma çalışmalarına şimdiden hazırlanın. Çünkü, ülkemize vereceğiniz hasar, yıkılan aileler, borç batağına sürüklenen mutsuz işçiler için suçu birisine atmak isteyeceğinizi çok iyi biliyoruz. Bu yasa tasarısının görüşüldüğü Komisyon çalışmalarında bu tasarının aleyhindeki görüşlerimizi ifade ettik ve düştüğümüz şerhle bu tasarının Türk milletinin zararına olduğunu açıkça beyan ettik.

AKP'nin yaratmak istediği Türkiye bir ekmeğe muhtaç, köleleştirilen vatandaşlardan oluşturuluyor. Yoksa, kimin umurunda Mehmetçik, kimin umurunda uykusuz çalıştırılan polis kardeşim; kimin umurunda, işçi günde kaç saat çalışıyor; kimin umurunda, işçi izin yapabiliyor; kimin umurunda, denetimsizlik nedeniyle güvensiz işyerlerinde canını veren işçiler? Buna bir tek dur diyebilecek yüce Türk milletidir.

Aynı zamanda işçilerimizin haklarını savunan bu sendikalar nerededir diye buradan da açıkça sesleniyorum. Hani, işçi haklarını savunan; hani, işçilerin her zaman yanında olan o sendikalar neredeler? Komisyonda görüşülürken niçin sesiniz çıkarmadınız? Niçin şimdi Türk milletinin önüne çıkıp bu tasarıyı engellemek için sesinizi çıkartmıyorsunuz yani kölelik işçi yasa tasarısının yanında mısınız? Lütfen, o başkanlara, o yöneticilere buradan sesleniyorum: Eğer bu tasarı işçilerin lehindeyse, Türk milletinin lehindeyse açıkça çıkın buradan ifade edin. Ama eğer çıkacak yasa Türk milletinin lehine değil, işçilerimizin lehine değilse susmayın. "Sustukça sıra bize gelecek." diyorsunuz ya, işte onun için susmamanız lazım, bunu açıkça buradan ifade etmeniz lazım. İşte, Milliyetçi Hareket Partisi bu tasarıya açıkça karşıdır, buradan ifade ediyorum.

Sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)