GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:98
Tarih:03.06.2016

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 312 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 10'uncu maddesinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz aldım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Teklifin -yeniden düzenlenmesi istenen kanunun- 10'uncu maddesiyle, dağıtım şirketlerinin işlerini kolaylaştıracak, yüklerini hafifletecek yeni bir düzenlemeyi önümüze getirmişlerdir. Belirli şartları sağlayan dağıtım lisansı sahibi tüzel kişilerin teknik ve ekonomik gerekçeleri dikkate alınarak Kurul tarafından uygun bulunması hâlinde kendi faaliyetleri alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerden sadece birine iştirak etmesini mümkün kılan bir ilave yapılmak isteniyor. "İştirake ilişkin şartlar ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından yönetmelikle belirlenir." denilmektedir. Dağıtım şirketlerine Özelleştirme İdaresi tarafından dağıtım iş verildikten sonra özel bir anlaşma yapılmamış olması ve burada kayıp kaçağın, tahsilatın, yatırım harcamalarının ne şekilde olacağı konusunda hiçbir açıklık konusu arada konuşulmadığı için, sözleşmeye de bağlanmadığı için bugün bu yüklerin tamamı tüketicinin üzerine fatura edilmek istenmektedir. İşin esası budur arkadaşlar.

Dağıtım şirketlerine kayıp kaçak yönüyle bir sorumluluk getirilmemiştir. Yine, dağıtım şirketlerinin bu kadar kazancına rağmen, onların yatırım harcamalarıyla ilgili, tüketiciye ulaştırma yönündeki yaptıkları harcamalarla ilgili bir yük ve sorumluluk da getirilmemiştir. Elektrik Piyasası Kanunu'nda bu değişiklikler, gerçekten genel anlamda değerlendirdiğimizde, 36 milyon abonemizi yakından ilgilendirmektedir, hepimizi yakinen ilgilendirmektedir. Onun için, dağıtım şirketlerine hiçbir yük getirilmeden, hiçbir sorumluluk getirilmeden piyasanın onlara bırakılmış olması... Daha sonra bu zorluklar, bu sıkıntılar çıkınca hem devlet yatırım yapmıyor hem dağıtım şirketi yatırım yapmıyor. Eğer yatırım ihtiyacı varsa bunun yükü de tüketicinin üzerine yüklenmek isteniyor. Kanunun genel kapsamı esas bu şekildedir değerli arkadaşlarım.

Şimdiye kadar kayıp kaçakla ilgili olarak 33 milyar Türk liralık bir iade söz konusu olduğu hâlde ve mahkeme kararlarına rağmen, bu paranın da tüketiciye iade edilmeyeceği noktasında bir karar ortaya çıkıyor. Ayrıca, bundan sonra, tarifenize hangi şekilde hangi madde eklenirse eklensin, ne tür bir ilave yapılırsa yapılsın tarifenin esasına, içeriğine itiraz edemiyorsunuz, maddi hata varsa sadece ona itiraz ediyorsunuz. Daha doğrusu, yargının önü tüketici aleyhine tamamen kapatılmış bulunmaktadır.

Bu teklif yasalaşırsa tarifenin içeriğiyle ilgili bakın neler yer alıyor? Tüketiciye verilen tarifenin içinde hizmetin özünü teşkil eden sayaç okuma, sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli, enerji fonu, tüketim vergisi, KDV gibi ilavelerle, inanın, faturaların 2 misline çıktığını da açıklıkla görüyoruz. Dolasıyla, tüketiciye yük getiren bir kanun düzenlemesi olduğunu belirtmek istiyorum.

Aslında özelleştirmeden amaç hem ucuz enerji elde etmek hem tüketiciye ucuz bir enerjiyi sunmaktır ama bu maalesef bugün gerçekleşmiş değildir, daha fazla, daha ağır bir şekilde yük gelmektedir.

Sözlerimi bitiriyorum, hepinize teşekkür ediyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)