| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 03.06.2016 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 312 sıra sayılı Teklif'in 15'inci maddesinde istediğimiz değişiklikle ilgili söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Teklifle getirilen bu tanım bir aydır Türkiye'nin gündemini gerçekten meşgul etmiş, hem tüketiciyi hem üreticiyi hem de bu enerjiyi kullanan insanları da oldukça rahatsız etmiştir. Aslında, tüketiciye karşı dürüst olmak gerekir. Onun için, teknik kayıpla ilgili iyi bir hesabın yapılması, bu hesabın yapılmasından sonra da tarifenin içine konması ve fiyatın ona göre belirlenmesi en doğru yoldur. Çünkü, teknik kayıp gerçek anlamda üreticiden tüketiciye varıncaya kadar olan ve hiç kimsenin istemediği, beklemediği teknik konuların eksik olmasından kaynaklanan bir kayıptır ki bunu elbette ki tüketici doğal olarak ödeyecektir. Ancak, gerçekçi fiyatı tüketiciye sunmak gerekirken teknik olmayan, "kayıp" olarak telakki edilen, aslında kaçak elektriğin ifadesi olan bu terimi bana göre kanundan, taslaktan çıkarmak gerekiyor. Çünkü, eğer, bir kaçak varsa, gerçekten elektrik hırsızlığı varsa, gerçekten vatandaş haksız yere bir enerjiyi kullanıyor parasını ödemiyorsa bu ödemeyen, gerçekten suistimal eden, hırsızlık yapan vatandaşın ödeyeceği parayı dürüst olan vatandaşın üzerine yıkmanın kesinlikle doğru olmadığını, hakkaniyete uygun olmadığını ve adaletli de olmadığını açıkça belirtmek istiyorum.
Görüştüğümüz teklifin 21'inci maddesinin (10)'uncu bendinde yapılan düzenlemeyle 15'inci maddedeki tanımdan güç alacak kayıp kaçaklara dair mahkeme ve tüketici hakem heyetinin yetkisini sınırlandıracak burada ibareler bulunmaktadır. Yine devamında, madde 26 kapsamında ise, yine 15'teki tanım çerçevesinde vücut bulmakta, yine aynı şekilde uygulamaya geçmektedir. Derdest davalara bu kayıp kaçak tanımının uygulanacağı ve abonelerin bu bedele mahkûm edeceği alacakların geriye ödenmesinin de doğru olacağını açıklıkla belirtmek istiyorum.
Şimdi, burada vatandaştan 33 milyar TL'ye yakın haksız bir ödeme alınmış. Geriye alınması için mahkeme, Yargıtay karar vermiş ama ne devlet ne de dağıtım şirketleri bunu ödemek niyetinde değil. Hatta daha ileriye giderek geçmişten bugüne yapmış oldukları yatırım masraflarını bile geriye doğru alma niyetinde olan bir dağıtım şirketi var, bir bakanlık var.
Şimdi, böyle bir durum karşısında gerçekten dağıtım şirketlerine belirli bir yükü yüklemek, bu kaçak elektrik kullanımının takibini iyi bir şekilde yaptırmak, bunları iyi bir şekilde sorgulamak sonuçta devletin gücünü, imkânını iyi bir şekilde kullanarak bu haksızlığı devletin eliyle gidermek gerekiyor ki burada Bakanlığınızın çok önemli görevi olduğunu belirtmek istiyorum. Onun için, dağıtım şirketlerinin almış oldukları bu ihaleler sonucunda yapılan sözleşmeler varsa bunların yeniden gözden geçirilmesinde, bunların iyileştirilmesinde gerçekten tüketiciye yük olmayacak şekilde, haksız şekilde para ödettirilmeyecek bir şekilde düzenlemenin yapılmasında fayda vardır diye düşünüyorum. Bu vakitte, gerçekten, haksızlıkların önleneceği bir yasanın bu Meclisten çıkmasını bekliyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)