| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 03.06.2016 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; görüşmekte olduğumuz 312 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Teklifi'nin 17'nci maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, bu düzenlemeyle bir oldubitti yapıyorsunuz. Bu düzenlemeyle geçmişte Mersin Akkuyu'da yaptığınız hukuksuz işlere bir kılıf uyduruyorsunuz. Ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Bakın, mülkiyet veya kullanım hakkını henüz edinmemiş, yapı ruhsatı ve diğer mevzuattan kaynaklı izin, onay, lisans, ruhsat ve diğer işlemleri henüz bitirilmemiş işletmelere önce üretim lisansı veriyorsunuz. Yani, hiçbir şeyi yok, her şeyi eksik; diyorsunuz ki al sana üretim lisansı, nükleer enerji üret; sonra da diyorsunuz ki eksiklerin tamamlanması için sana süre veriyorum. Bununla da kalmıyorsunuz, diyorsunuz ki üretim lisansı almadan önce -yani üretim lisansını da öyle beleşten veriyorsunuz ya hemen, ondan da önce diyorsunuz ki- üretim tesisiyle doğrudan ilgili olmayan yapıların inşasına başlanabilir. Yani, ne demek istediğinizi ben şimdi size yaşadığım bir olayla anlatayım. Şimdi çok daha iyi anlıyorum; Sayın Enerji Bakanı ve Bakan Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun neden benim Mersin Akkuyu Nükleer Santrali'ne girmeme izin vermediler, şimdi daha iyi anlıyorum. Burada kurnazlık yapıyorsunuz; diyorsunuz ki nükleer santralin lisansı henüz alınmadı, ÇED raporu onaylanmadı, ÇED raporu şu anda Danıştayda ama bizim beklemeye tahammülümüz yok, para gelmesi lazım, o hâlde biz orada inşaata başlayalım. Ben bir kere Akkuyu Nükleer Santrali'ne girdim. ÇED raporu henüz yok, şu anda bile yok ve orada çalışan bütün kamyonların, bütün inşaat araçlarının tek tek resimlerini çektim, bütün gazetelere manşet oldu.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - "Giremiyoruz." dediniz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sonra tekrar girmek için izin istedim, Bakan da, Bakan Yardımcısı da bütün ısrarıma ve yazıma rağmen bana izin vermediler. Şimdi bu yasayı, bu kanunu, bu düzenlemeyi getirdiğinizde anlıyorum ki kötü niyetlisiniz, niyetiniz kötü çünkü içeride yine hukuka aykırı, kanuna aykırı işler yapıyorsunuz. Bunu anlamak için hiç de âlim olmaya gerek yok. Eğer orada kanuna aykırı iş yapmasaydınız bu milletin vekilinin içeriye izinle girmesine müsaade ederdiniz. Yazıma cevap bile vermediniz.
Yaptığımız araştırmada... Milletin aklıyla, milletin izanıyla dalga geçtiniz ve dediniz ki: "Biz Akkuyu'da taş ocağı işletmesine ruhsat veriyoruz." Allah aşkına, seviyeyi bu kadar düşürmeye gerek var mıydı? Ne için bunu yapıyorsunuz? Ya, bakın, biz sizin uygulamalarınızı beğenmiyoruz, tamam ama ne yapalım ki Hükûmetsiniz, ne yapalım ki bütün dünya bizi izliyor. Buna engel olmak istiyoruz ama halk size yetki verdi. Ama halk size "Gidin, Türk milletinin başını öne eğin." demedi. Allah aşkına, özel güvenlikli bölge ilan ettiniz Akkuyu Nükleer Santrali bölgesini, özel güvenlikli. Utanmadan, "Taş ocağı işletiyorum." diye, gittiniz, koskoca Mersin Valisine izin verdirdiniz. Şimdi, yaptığınız ayyuka çıkınca, bunu ben ayyuka çıkarınca bir madde getiriyorsunuz, diyorsunuz ki: "Efendim, üretim tesisiyle doğrudan ilgili olmayan yapıların inşasına başlanabilir." Böyle bir rezalet daha Türkiye Cumhuriyeti'nde olmadı. Bir işi yapıyorsanız namusunuzla yapın ya!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Ne diyorsun sen ya!
ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Çok ayıp ya! Yakışıyor mu öyle bir laf ya, öyle bir laf yakışıyor mu? Terbiyesizlik bu!
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bu bir siyasi sorumluluktur. Nükleer santral yapma işi siyasi bir sorumluluktur. Deyin ki: "Biz bu sorumluluğu alıyoruz, aslanlar gibi yapıyoruz." Niye dalavere yapıyorsunuz?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Aslanlar gibi yapıyoruz, aslanlar gibi. Sana mı soracağız? Aslanlar gibi yapıyoruz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Niye "Taş ocağı işletiyoruz." diye ruhsat verip de orada nükleer santralde "taş ocağı" adı altında altyapıları yapıyorsunuz? Hiç utanma yok mu Allah aşkına? Hiç sıkılma yok mu yalan söylüyorsunuz bu kadar millete?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Aslanlar gibi yapıyoruz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bu kadar millete yalan söylemeye hakkınız yok. Yapın santrali, alın sorumluluğu, biz de hesabını soralım. Bu kadar alçalmaya gerek yok.