GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:98
Tarih:03.06.2016

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik öngören yasa teklifinin 20'nci maddesiyle ilgili verilen önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Görüştüğümüz teklifin ana fikri: Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ve artan enerji talebine yönelik üretimin dengelenmeye çalışılması. AKP Hükûmeti çok geç de olsa bu yönde adım atmaya karar vermiş ve bir yasa teklifiyle karşımıza gelmiştir.

Bildiğiniz gibi, bugün dünyada en önemli yenilenebilir enerji kaynağı güneş enerjisidir. Güneş enerjisinden yararlanmak içinse gerekli olan iki koşul bulunmaktadır. Bunlardan ilki, ülkelerin kurulu gücü yani güneş enerjisine yapmış oldukları yatırımlar. İkincisi ise ülkelerin coğrafi konumu yani güneşlenme kapasiteleridir.

Ülkemizin de bu koşullardan ikincisinde çok şanslı bir konumda olduğunu biliyoruz. Türkiye, İspanya'dan sonra Avrupa'da en iyi güneşlenme potansiyeline ve kapasitesine sahip ikinci ülke. Lakin ülkemiz, kurulu güç olarak, Allah vergisi coğrafi konumumuz kadar şanslı değildir. Ülkemizi yöneten iktidarlar bu avantajımızı yıllarca kullanmamış ve milletimizi dış ülkelere bağımlı hâle getirmişlerdir. Avrupa ülkeleri 2000'li yılların başında yenilenebilir enerji kaynakları için yatırımlarına başladıkları hâlde, ülkemizde ilk lisanslı güneş enerjisi ihalesi 2014 yılında yapılmıştır. Güneşlenme kapasitesi ülkemizin üçte 1'inden daha az olan Almanya'nın kurulu gücü 38 bin megavat olduğu hâlde, bizim ülkemizin kurulu güç kapasitesi 410 megavattır sadece.

Değerli milletvekilleri, konu, sadece güneş enerjisinde ya da diğer yenilenebilir enerji kaynaklarındaki başarısızlık değildir. Asıl konu, enerji politikalarımızın tamamen yanlış olmasıyla alakalıdır. Bu geri kalmışlığı bitirmenin, bu dışa bağımlılıktan kurtulmanın yolu ise büyük yapısal değişikliklere başvurmakla mümkündür. Bu kapsamda Enerji Bakanlığının, bağlı ve ilgili kuruluşların, enerjiyle ilgili KİT'lerin, EPDK'nın yapısal durumunun mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor.

Yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması ve enerji üretimindeki payının artırılması için, sektörün tüm taraflarıyla bir araya gelerek, geniş kapsamlı, yenilenebilir enerji politikası oluşturulmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının diğer bir önemli ayağını oluşturan hidroelektrik santral yapımında toplumda oluşan duyarlılığın da göz önünde bulundurulması gerekir. Havza planlaması çerçevesinde ekosistemi tahrip etme riski bulunmayan projeler hayata geçirilmelidir. Ayrıca, bu konuda, çevresel etki değerlendirmesi mevzuatı ve ilgili kurumları yeniden gözden geçirmek gerekir. Enerji politikaları oluştururken ekosistemimizi de düşünmeli ve bir tarım ülkesi olduğumuzu da unutmamalıyız. Tarım ürünleri içerisinde biyoyakıt üretimini en az zararla ve en yüksek faydayla gerçekleştirecek ürünler belirlenmeli ve üretimi yapılmalı. Bugün hoyratça kullandığımız, hiç ettiğimiz tarım topraklarının, verimli tarım topraklarının 1 santimetresinin beş yüz yılda oluştuğunu biliyor muyuz?

Değerli milletvekilleri, buradan iktidara şu mesajı vermek istiyorum: Enerji politikalarınız iflas etmiştir. Bu saatten itibaren enerjinizi milletimizin, devletimizin menfaatlerine olacak şekilde harcayın, önerilerimizi dikkate alın, daha fazla geç kalmayalım.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)