| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 03.06.2016 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 312 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif'in 24'üncü maddesinde istediğimiz değişiklik önergesiyle ilgili söz aldım. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Bu yasanın genelini değerlendirdiğimizde, dağıtım şirketleriyle ilgili hiçbir yük getirilmediği gibi, tamamen tüketicinin üzerine yük getiren ve tüketicinin özellikle elektrik alımında fiyatı şişiren bir düzenleme olduğu ortaya çıkıyor. Tüketicilere ilişkin ise gerçekten tüketicinin ödeyemeyeceği katbekat birçok kalemle fiyatın şişirildiği, haksız ve hukuksuz bir şekilde elektrik parasının alınmaya çalışıldığı ve bu şekilde de tüketiciler üzerine ağır bir yük getirdiği açıkça ortadadır. Kayıp kaçakların dürüst aboneler üzerine yüklenerek alınmaya çalışıldığı, yatırım harcamalarının da yine tüketicilerin üzerine yüklenmeye çalışıldığı görülmektedir.
Şimdi iş hayatımıza bir bakalım. Birçok iş yapan arkadaşımız da vardır. Ama, ben iş hayatımda sattığım malın faturasının altına hiçbir zaman "yatırım masrafları" diye bir şey ilave etmedim şimdiye kadar, "nakliye parası" diye bir şey ilave etmedim, "iletişim parası" diye bir şey ilave etmedim, "sistem parası" diye bir şey ilave etmedim. Ama, gelin görün ki bu yasanın düzenlemesiyle getirilecek bir çalışmanın sonucunda elektrik faturalarının içinde birçok kalemin yazılarak tüketicinin üzerine yüklendiği görülmektedir.
Şimdi, bu gerçekten nasıl bir özelleştirmedir ki aslında özelleştirmeyle birlikte hem rekabetin artacağı hem de fiyatların ucuzlayacağı şekilde kamuoyuna mesaj verilirken sonuçta bir baktık ki tamamen tekelleşmeye yönelik bir yapı, bir tutum ortaya çıkmış bulunmaktadır. İşte, bu şartlar çerçevesinde başta da dağıtım şirketleriyle iyi bir sözleşme yapılmadığı için, sözleşmenin yürümesi sırasında çıkacak aksaklıkların ortaya konulmaması sebebiyle sonradan ortaya çıkan bu sorunların tamamen giderilebilmesi için tüketicinin üzerine yüklenmek suretiyle, fiyatların üzerine koyulmak suretiyle tamamen tüketicinin üzerine yük getiren bir düzenleme olduğu açıklıkla görülmektedir.
Şimdi dağıtım şirketlerine bir bakıyoruz, dağıtım şirketlerinin bu işte hiçbir riski görülmüyor, alıyor TETAŞ'tan elektriği, tüketiciye veriyor. Ne yapıyor dağıtım şirketi burada? Sadece bir hizmet veriyor, bir aracılık yapıyor ama tüketicinin sırtından bir sürü para kazanıyor ama hiçbir riske razı olmuyor, hiçbir riskin altına da girmiyor. Şimdi, böyle bir piyasa şartlarında, böyle bir elektrik piyasasında gerçekten haksızlığın, hukuksuzluğun her zaman ortaya çıkabileceği ve sonuçta bunun hem devletin üzerinde hem de vatandaşların üzerinde kalacağı açık ve kesindir. Onun için, şirketlerin, aslında asli görevi olan elektriği satarken sayacı okumak ve sonunda da bedelini tespit etmek, tüketiciden almak şeklindeki sayaç okuma bedeli gibi anlamsız, iletişim bedeli gibi anlamsız, sistem bedeli gibi anlamsız, fiyatların faturaya ilave edilmesi kabul edilir değildir. Onun için, bunların düzeltilmesi gerekir, tüketiciye, gerçek anlamda rekabetin sonucunda ortaya çıkan bir bedel karşısında elektrik verilmelidir diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)