| Konu: | Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 16.06.2016 |
KADİR KOÇDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Burada hepimiz aynı ülkenin vatandaşlarıyız ve ülkemizin iyi olmasını istiyoruz. Başlangıçta, bir konuşmamda söylemiştim, eğer vatan sevgisini, yurt sevgisini ölçen bir alet olsa tansiyonu ölçen alet gibi, ben buradaki bütün milletvekili arkadaşlarıma böyle bir şey takıldığında ibreyi hepimizin sona vurduracağına inanıyorum ama yapılan işlerde bazı alanlarda eksikler, bazı alanlarda yanlışlar var. Bunların bazılarını biz somut olarak görüyoruz, bazılarını da yapılırken yapılmasın diye gayret ediyoruz. Muhalefet olarak bizim millete karşı sorumluluğumuz iktidarın eksiğini tamamlamak, yanlışını da düzeltmesine katkıda bulunmak. Bu açıdan baktığımızda hakikaten, eğitimde rakamlar ortada ve maalesef başarılı değiliz. İşin üzücü yanı, gidişatın da başarıya doğru olmamasıdır çünkü yanlış anlıyoruz. Demin söylediğim, PISA araştırmasında okulların bilgisayarlaşma oranında biz ilk 20, ilk 15 ülke arasındayız. Diğerde sonuncuyuz ama altyapıda, fiziki donanımda iyi yerdeyiz. Hâlâ burada artık demek ki bir eksik yok, diğer taraflara bakmak gerekirken hâlâ bunları sayıp bunlar üzerine gitmek eğitim meselesini doğru anlamadığımızı gösterir. Ben acaba şundan mı diyorum, malum, Birleşmiş Milletlerde "5'ten büyüktür dünya." diyoruz, Türkiye de tek adamdan büyüktür.
Ama belediyelerden gelen kadrolar son yıllarda iktidarda olduğu için belediyede olan alanlarda Türkiye'de güzel şeyler de yapılıyor. Bize göre belki biraz pahalı yapılıyor ama yapılıyor. Mesela, belediyede ne var? İmar var. Hakikaten imar düzenlemelerinde rant yaratma, değer yaratma konusunda başarılıyız. Belediyede ne var? Altyapı var, yol yapma, havaalanı yapma, bazen yolcu garantisiyle birlikte de olsa bu alanlarda başarılıyız. Belediyede ne var? Sosyal hizmetler var. Sosyal hizmetler alanında da hakikaten Türkiye son on beş yılında çok güzel adımlar attı. Bunlar için de iktidara teşekkür ediyoruz.
Ama bazı alanlar var ki bunlar bir belediyede yok. Bu alanlarda Türkiye çuvallamaktadır. Mesela ne yok belediyede? Adalet yok. Adalet Bakanımız kendisi söyledi. "Adalete olan güven Türkiye'de yüzde 30'ların altında." Biz de güvenmiyoruz ki, iktidar da güvenmiyor ki altı ayda bir, bir yılda bir adalet ve yüksek yargıyla ilgili yeni düzenlemeleri buraya getiriyoruz.
Belediyede ne yok? Dış politika yok. Dış politikada başarısız. Başarıdan bahsedeceksek belki Amerika ve Rusya'yı, tarihte Hitler'e karşı olan birlikteliklerinden sonra, Türkiye'ye karşı bir araya getirme başarısından söz edebiliriz.
Belediyede ne yok? Millî savunma yok. Sınırlarımızı koruyamıyoruz, millî menfaatlerimizi koruyamıyoruz.
Yine, belediyede ne yok? Emniyet, asayiş yok. Hakikaten Türkiye terör belasından, terör sarmalından bir türlü kurtarılamıyor.
Nihayet, belediyede millî eğitim yok arkadaşlar. Belediyede millî eğitim olmadığı için okullara, kendi, bundan önceki dünya görüşümüzü oluşturan olaylar açısından ve tepkici bir şekilde yaklaşıyoruz. Böyle yaklaştığımız için öğrencileri anlayamıyoruz, öğretmenleri anlayamıyoruz, sendikalar arasında ayrım yapıyoruz ve OECD ülkeleri arasında Türkiye'yi sonunculuğa mahkûm, sonunculuk sırasında sürekli kalıcı hâle getiriyoruz.
O açıdan gelin, yurt dışında hakikaten bu amaçta belirtilen hedef kitlenin eğitime ve Türkçeye ihtiyacı vardır, bunun uygulamasını doğru yapalım, buradaki eleştirileri dikkate alalım ve orada kaybettiğimiz nesillerin tekrar Türk milleti ailesine kazandırılması yönünde bir katkıda bulunalım.
Ben, yasanın uygulamasının en azından -çatı yanlış kurulsa da- bu hususlar dikkate alınarak yapılacağı umuduyla yüce heyetinizi tekrar saygılarla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)