GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

MUSTAFA İSEN (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Maarif Vakfı Tasarısıyla ilgili bazı görüşlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Doğrusu, ben özellikle muhalefet kesiminden "Bu yasayı bugüne kadar niye getirmediniz? Türkiye için bu son derece önemli bir yasaydı." gibi bir tepki bekliyordum, üzülerek belirtelim ki bu olmadı. Arkadaşlarımızın Komisyonda sağladıkları son derece pozitif katkıları da burada neredeyse reddeden bir bakış açısıyla karşı karşıya kaldığımızı belirtmek istiyorum.

Burada bazı sorulara cevap vermek istiyorum. "Niye vakıf, niye Millî Eğitim Vakfı değil, niye yeni bir vakıf?" sorusunu bazı arkadaşlarımız cevaplandırdı ama değerli arkadaşlar, dünyada gelişmiş ülkelerde bu tür faaliyetler daima benzer şekilde vakıf faaliyetleri üzerinden yürür. Bunun Türkiye'deki güzel örneklerinden birisi Yunus Emre Vakfıdır; bugün 44 ülkede son derece başarıyla hizmet vermektedir ve bu vakıf da benzer bir bakış açısıyla, benzer bir perspektifle oluşturulmuş ve bundan dolayı böyle bir tablo ortaya çıkmıştır.

Bir hususa dikkat çekmek istiyorum: "Ulusal markalar" diye bir tabir var, biliyorsunuz. Bu ulusal markalar çerçevesi, aynı zamanda ülkelerin imajlarını da ortaya koyan bakış açılarıdır. Bizim ülkemize benzeyen bir konum arz eden Güney Kore, 2009 yılında kendi markasıyla ilgili bir değerlendirme yaptı ve bu değerlendirmenin sonucunda Kore markasının hak ettiği ölçüler içinde olmadığını ortaya çıkardılar. Buna bağlı olarak Kore, sivil kuruluşlardan ve devlet kuruluşlarından müteşekkil bir tanıtım örgütlenmesine giderek 2014 yılına kadar devam edecek bir perspektif ortaya koydu. Dünyada 35'inci sıradaydı ve -bu yıl bu sonuçlar alınmıştır- bu perspektif sayesinde Güney Kore bugün 17'nci sıraya yükselmiştir. Yani, bu faaliyetin en önemli unsurlarından bir tanesi de Kore Evleri. Ankara'da ilgili arkadaşlar gidip gezebilirler, Kore Evi'nin ne manaya geldiğini görebilirler. Kore Evleri de bunlardan bir tanesidir ve tamamen bizim bu yapılanmamıza benzeyen, Kore dilini, Kore kültürünü, Kore misafirperverliğini hatta tekvandoyu bir tanıtım unsuru olarak gündeme getiren bir pakettir bu. İşte, bu paket sayesinde 35'inci sıradan beş yıl içinde 17'nci sıraya yükselmiştir Kore ve kendi imajını, ulusal markalar çerçevesi içindeki kendi imajını böyle bir noktaya taşımıştır. Bu faaliyetin birinci derecedeki amaçlarından birisi budur. Türkiye imajını böylece bir yere doğru taşımak niyetindeyiz.

İkinci olarak bir hususa dikkat çekmek istiyorum: Sayın Balbay dün burada konuşmasında Türk dünyasıyla ilişkilerden bahsetti ama onların bir noktada durduğunu söyledi oysa durmadı bu projeler. Büyük Öğrenci Projesi'ne ilaveten TÜRKSOY, TİKA gibi çalışmalardan sonra Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Vakfı, Türkçe Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi kuruldu, TÜRKPA kuruldu ve bütün bunlarla Türk dünyasındaki imajımız bir adım daha ileriye götürülmüş oldu.

Ankara'yla ilgili burada birtakım şikâyetler söz konusu oldu. Değerli arkadaşlar, Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin tabiatıyla başkentidir. Siyasi coğrafya olarak baktığınız zaman, bunun ne kadar doğru bir karar olduğu açıkça görülür. Ama, bu faaliyetin ilgi alanları Balkanlar olacaktır, Kuzey Afrika olacaktır, Orta Doğu olacaktır, Türk dünyası olacaktır ve bu çerçevede de faaliyet alanının İstanbul olması son derece doğaldır. Pratik bir bakış açısı çerçevesi içinde yürünmüştür ve Ankara'dan kalkıp İstanbul'a, oradan Bakü'ye gitmek yerine, doğrudan İstanbul'dan Bakü'ye gidilecektir ve başka hiçbir art niyet aranmasın, tamamen böyle bir pratik bir amaç dolayısıyla tercih edilmiştir.

Maarif Vakfıyla ilgili bir şey söylemek istiyorum. Türk edebiyatının dikkate değer şairlerinden Can Yücel'in "Ben En Çok Babamı Sevdim" diye bir şiiri vardır, hatırlayacaktır bazı arkadaşlar; orada babasını tanımlarken "Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi." diye tanımlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA İSEN (Devamla) - Maarif kelimesi bizim kültürümüze yabancı bir kelime değildir, tam tersine kültürümüzün odağındaki kelimelerden birisidir. Bundan dolayıdır ki bu vakfın adının "Maarif Vakfı" olması son derece isabetli olmuştur.

Çok teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)