GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidarının üzerinde en çok oynadığı alanların başında millî eğitim gelmektedir. Bir zaman cemaate teslim ettikleri millî eğitimi, şimdi kurulacak vakıf aracılığıyla kendileri teslim almak istiyor. Böyle bir vakfa neden ihtiyaç duyuluyor, hangi amaçlara yönelik hizmet verecek, vakfın sermayesini Millî Eğitim verirken yönetiminde neden Millî Eğitim Bakanlığı baypas ediliyor, Cumhurbaşkanı ve Hükûmet neden ön plana çıkıyor bunu anlamış değiliz. Devletin ana kurumu olan Millî Eğitim Bakanlığının yetkisini bir vakfa hangi amaçla veriyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, AKP, bütün toplumu tek adam diktasıyla kuşatmanın yollarını arıyor. AKP, yaptığı uygulamalarla demokratik, laik, çağdaş eğitimi ortadan kaldırmıştır. Millî Eğitim Bakanlığında laiklik karşıtı yapılar eğitimin bileşenleri hâline getirilmiştir. Başta TÜRGEV, Ensar olmak üzere laiklik karşıtı vakıf ve kurumlar eğitim sistemine dâhil edilmiş durumdadır. Şimdi kurulacak vakfın da bunlardan ne farkı olacaktır? Bu amaçla laik eğitimin çeşitli uygulamalarla ortadan kaldırıldığına tanık oluyoruz. Bunun için iktidarın bir siyasal hedefinin olduğunu görüyoruz. Bu hedef, dindar ve kindar bir nesil yetiştirmektir. AKP amacına ulaşırsa Türkiye toplumu, sormayan, sorgulamayan, hakkını aramayan ve inanç üzerinden sömürülen bir toplum olacaktır. İşte, Maarif Vakfı da bu hedefe ulaşmanın bir aracı olacaktır.

Değerli milletvekilleri, AKP kamusal olan her alanı dinî kural ve referanslara göre biçimlendirmek istiyor. Laik düşünceye sahip insanları AKP anlayışı sömüremeyeceğini gayet iyi bilmektedir; bunun için laikliği kaldırmak istiyorlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Karaman'ın söylediği "Laiklik Anayasa'dan çıkarılmalıdır." anlayışı da bunun yansımasıdır.

Değerli milletvekilleri, laiklik bütün yurttaşları, tüm inançları eşit gören bir anlayıştır. Laikliğin temelinde ötekileştirmek yoktur, tam tersine eşit yurttaşlık vardır. AKP bunu ilk önce eğitim sisteminden laikliği çıkararak yapmak istiyor. Çıkarılan yasalarla çağdaş ve laik eğitimciler devlet kadrolarından uzaklaştırılıyor, bunun yerine AKP'nin ensar düşünceli kadroları iş başına getiriliyor. Bu, ülkemiz adına tehlikeli bir durumdur.

Değerli milletvekilleri, AKP bu tehlikeli anlayıştan bir an önce vazgeçmelidir. TÜRGEV, Ensar gibi vakıflar Millî Eğitimin paydaşı olmaktan derhâl çıkarılmalıdır. Millî Eğitimin görevleri, adı ne olursa olsun, hiçbir vakfa devredilemez. Bu, çağ dışı bir anlayıştır. Bu gerici yaklaşım ancak yeni sorunları, yeni kaosları beraberinde getirir. Ancak, AKP var olan sorunları derinleştirerek yönetim krizi çıkarmak istiyor. Ancak, unutulmamalıdır ki hiçbir toplum tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmaz. Bu nedenle, laikliğin varlığı ve anlamı, din ve mezhep farklılıkları üzerinden farklı inançtan ve mezhepten insanların birbirleriyle çatışmalarına son vermektir; değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda eşit yurttaş olarak kabul edilmesidir; devletin bütün inançlar karşısında eşit mesafede ve tarafsız olmasıdır.

Değerli milletvekilleri, bir taraftan belirli bir inanç grubuna hizmet veren Diyanete bütçede 10 bakanlıktan daha çok kaynak ayıracaksınız, diğer taraftan farklı inanç gruplarına ve Alevilere tek kuruş vermeyeceksiniz. Bu büyük bir haksızlık değil midir? İşte sorunun temel kaynağı bu çarpık anlayışta yatmaktadır.

AİHM'in birçok kararına karşın zorunlu din derslerine devam edeceksiniz, Diyanet İşleri Başkanlığını Millî Eğitim Bakanlığıyla protokoller yaptırarak eğitimin içine sokacaksınız...

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Dinden, Diyanetten ne istiyorsunuz?

MEHMET TÜM (Devamla) - Dinleyin.

...sonra da "Laik düzen yürümüyor." diye şikâyet edeceksiniz, "Bunu değiştirelim." diyeceksiniz. Bu, en hafif şekliyle kötü niyettir, vicdansızlıktır, toplumu kandırmaktır.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Diyanetle sorununuz ne, alıp veremediğiniz ne?

MEHMET TÜM (Devamla) - Değerli milletvekilleri, laik yaşam biçimi inançsızlık değil, tam aksine inançlar karşısında eşit durmak, onu temel insan hakkı olarak görmektir, komşusuna inancına göre değil, insan olarak değer vermektir.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidarına buradan sesleniyorum: Öğretmenlerle, öğrencilerle, laik eğitim sistemiyle oynamayınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET TÜM (Devamla) - Bakınız, liseli gençler bile isyan etti, onlara kulak verin.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tüm.

MEHMET TÜM (Devamla) - İçinde imam-hatipli öğrenciler de var. Bu baskıcı eğitim anlayışından vazgeçiniz.

BAŞKAN - Sayın Tüm, süreniz bitti.

MEHMET TÜM (Devamla) - Türkiye'nin barışı ve kardeşliğine katkı vermek istiyorsanız laik eğitimle, laik yaşamla çatışmayınız. Biliniz ki öğretmenleri huzur içinde olmayan bir ülkede okullarda başarı ve huzur sağlayamazsınız. (CHP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ederim.