| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 29.06.2016 |
MEHMET TÜM (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum. Dün İstanbul'da yaşanan terör saldırısını şiddetle, nefretle kınıyorum. Yaşamını kaybeden yurttaşlarımıza ve yabancı konuklarımıza, şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, AKP, iktidara geldiği günden bu yana rahatsız olduğu kurumların başında yüksek yargı gelmektedir. AKP'nin yüksek yargıdan rahatsız olduğunu çok iyi biliyoruz. AKP, bu girişimiyle adım adım yüksek yargı organlarını kapatmak istiyor. Özellikle Anayasa Mahkemesi konusundaki rahatsızlıklar, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere AKP sözcüleri tarafından sık sık dile getirilmektedir. Bugüne kadar yapılan düzenlemeler, AKP'nin yüksek yargı konusundaki gizli planının bir sonucudur.
Değerli milletvekilleri, 2011'deki düzenleme, yüksek yargıyı AKP'nin arka bahçesi yapma girişimiydi. Üye sayısını artırarak yargıyı ele geçirmeyi hedeflediler. Bu durum, 17-25 Aralık yolsuzluklar operasyonuyla yeni bir boyut kazanmıştır. "Ne istediniz de vermedik" söylemiyle başlayan kavgada görüldü ki yargı, cemaate teslim edilmiştir. 2014'te bu sefer, paralel yapıdan kurtulma operasyonu olarak yeni düzenleme yapıldı, üye sayıları yeniden artırıldı, gerekçe olarak yüksek mahkemelerin iş yükü gösterilmişti. Şimdi sormak isterim: Ne oldu Yargıtayın, Danıştayın iş yükü bitti mi, azaldı mı? Bugün ne değişti de üye sayılarını azaltıyorsunuz? Bunun 17-25 Aralıkla bir ilgisi var mıdır? Sizlerin "paralel yapı" dediğiniz yargıç ve savcılar kimlerdir? Bu yargıç ve savcıları siz atamadınız mı? Ortaklaşa, Genelkurmay Başkanını terör örgütünün başı ilan etmediniz mi? Balyoz ve Ergenekon davalarında savcılık yapmadınız mı? Birlikte yüzlerce insanı mağdur etmediniz mi? Şimdi ne oldu da bunlardan korkuyorsunuz? Onu bilmek istiyoruz.
Değerli milletvekilleri, dünyanın neresinde görülmüş ki yargı mensuplarını görevden almak için yeni bir yasa çıkarılsın, böyle bir şey olabilir mi? Sizler bu tür uygulamaları alışkanlık hâline getirdiniz.
Millî Eğitim Bakanlığında tüm yöneticileri yasa çıkararak görevden aldınız; tamamı yargı kararıyla göreve iade edilmesine karşın, yargı kararını uygulamadınız. Şimdi, benzer uygulamayı Yargıtay ve Danıştay üyeleri için yapıyorsunuz. Anayasa'ya açıkça aykırı olan bu durum, Anayasa Mahkemesinden döndüğü takdirde her yerde "yargı darbesi" diye bağırıp çağıracaksınız.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ burada açıkça itiraf etti, "Yargı, yazboz tahtasına döndü." dedi. Yargıya olan güvenin yüzde 30'ların altına indiğini Yargıtay Başkanı söylüyor. Bu değişiklikle sizin asıl amacınız, yüksek yargıyı kapatmaktır ama bunu söylemeye diliniz bir türlü varmıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Sizin aklınızda çay toplayan Yargıtay Başkanı, fındık toplayan Danıştay Başkanı, nohut biçen Sayıştay Başkanı anlayışı var. Sizin anlayışınızda noter görevi görecek Anayasa Mahkemesi var çünkü sizler, hiçbir zaman demokrasinin en temel değeri olan kuvvetler ayrılığını içinize sindiremediniz. Açıkça her yerde kuvvetler birliğini savunuyorsunuz. Saray ve Hükûmet, el birliğiyle, demokrasi adına hangi kurum varsa öncelikle onu itibarsızlaştırıp etkisiz duruma getiriyor.
Değerli milletvekilleri, demokratik yönetimlerde Hükûmetin birincil görevi, demokratik kurumları güçlendirmek ve onu korumaktır. Türkiye'de ise ne yazık ki demokratik kurumlar, bizzat Hükûmet eliyle yıpratılmakta, yok edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Nazi Almanyası'nda Hitler'in en çok üzerinde oynadığı meslek grubu, hukukçulardır, yargıçlardır. Hitler döneminde kendisine karşı çıkan, yaptıklarına alet olmayan birçok hukukçu ve bilim adamı ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Bunlar arasında ülkemize gelerek hukukun ve bilimin gelişmesine büyük katkı yapan Alman hukukçuların ve bilim adamlarının olduğunu çok iyi biliyoruz.
Değerli milletvekilleri, şimdi sizlere soruyorum; yaptığınız bu uygulamalarla Nazi Almanyası'ndan ne farkınız var? Yargıçları, savcıları güvencesiz bırakarak ne yapmak istiyorsunuz? Mahkemeleri padişahtan emir alan kadılara mı teslim edeceksiniz?
Değerli milletvekilleri, AKP'li milletvekili arkadaşlarımı buradan uyarmayı tarihî bir görev sayıyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET TÜM (Devamla) - Biliniz ki bu tek adamcı anlayışınızın Türkiye'yi götüreceği yer diktatörlüktür. Sizler parmak kaldırarak Anayasa'ya aykırı olsa da diktatörlüğü getirebilirsiniz. Ancak unutmayınız ki getirdiğiniz diktatörlüğü asla parmak kaldırarak götüremezsiniz. Biliniz ki adaletin öldüğü topraklarda özgürlük ve demokrasi asla yeşeremez. Adaleti öldürmeyin çünkü ilahi adalette zaman aşımı yoktur, er geç gelir sizi de bulur, sizi de bulur Sayın Bakanım. (CHP sıralarından alkışlar)