| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 30.06.2016 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 23'üncü madde üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, yarın idrak edeceğimiz mübarek Kadir Gecesi'ni ve önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı'nı şimdiden tebrik ediyorum. Milletimize ve Türk İslam âlemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Tabii ki bu maddeye baktığımızda, hakikaten, daha önce söylediğimiz sözlerin ne kadar yerinde olduğu açıkça ortada.
Sayın Özel, ikide bir yoklama istiyorsunuz, arkadaşlar geliyor, gürültüden konuşamıyoruz; ikide bir yoklama istemeyin. Bakın buranın sükuneti bozuluyor. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Alkışladıkları şeye bak! Kahrımdan öleceğim Sayın Başkan, alkışladıkları şeye bak!
VELİ AĞBABA (Malatya) - AKP Grubu bayağı çalışıyor.
MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Şimdi arkadaşlar...
Sayın Başkan, hakikaten gürültüden konuşulmuyor yani.
BAŞKAN - Sayın Erdoğan, sizi dinliyorduk ama.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Mehmet Bey, buyurun.
BAŞKAN - Buyurun, buyurun.
Sayın milletvekilleri, lütfen sessizlik.
MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Şimdi, bu maddeye baktığımızda çok açıkça görüldüğü gibi, zaten hâkim, savcı adayını alırken Adalet Bakanlığı bir yazılı, bir sözlü sınav yaptıktan sonra alıyor. Hani bu yazılı sınavda, sözlü sınavda gözümüzden kaçan var mı diye iki yıllık eğitimin sonunda yeniden kontrol yapmanın, bize tabi olmayanları meslekten uzaklaştırmanın formülünün yazıldığı bir 23'üncü maddeyle karşı karşıyayız. Bu, gerçekten yargı bağımsızlığı, demokrasi, insan hakkı, adalet, hukuk kelimelerinin bir arada buluşacağı bir madde değil. O bakımdan, bu önergemizin kabul edilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.
Gene, bu vesileyle söz almışken, yargıyla ilgili ifade etmek istediğim bir şey var. Tabii ki bununla ilgili bir İngiliz atasözüne de atıfta bulunmak istiyorum. İngilizler diyor ki: "Çalışan saati kurun ama kurcalamayın." Kurun ama kurcalamayın. Şimdi, yargıyı kurcaladınız, mesela "Not sistemi yanlış." dediniz, kıyameti koparttınız, şimdi not sistemi geri geliyor. Şimdi, bununla ilgili, tabii ki HSYK'nın yapısıyla ilgili, yargı bağımsızlığıyla ilgili şu anda görev yapan binlerce hâkimin, savcının feryadını size iletmek istiyorum.
Bakın, ben de kendim yirmi beş yıl memurluk yaptım. Bir mülki idare amiri olarak gerek taşrada gerekse bakanlıkta hukuk müşaviri olarak görev yaptığım dönemde yargı mensuplarıyla çok yakın ilişkilerimiz oldu. Şimdi, yargının içerisinden gelen yüksek ses şu arkadaşlar, diyorlar ki: "Biz eskiden mesaiye giderken yanımızdaki, servisteki, yan odadaki arkadaşımıza hep 'Meslektaşımız.' diye bakardık; önümüzdeki dosyayla ilgili, hukukla ilgili, dünyadaki gelişmelerle ilgili biz onlarla istişarede bulunurduk ama HSYK'nın bu yeni yapısıyla -seçimlerden dolayı- artık biz, servise beraber bindiğimiz arkadaşlarımıza, lojmandaki komşumuza, mesai arkadaşımıza 'Bu hangi yapının elemanı?' diye bakmaya başladık." Bu da adalete sürekli zarar veriyor. Hatta bu, yeni, en son yapılan seçimde Yargıda Birlik Platformu içerisinde yer alan ve bu sebeple unvanlı koltuklarda bulunan, ağır ceza reisi, başsavcı vesaire koltuğunda bulunan çok yakın arkadaşlarımın da söyledikleri şeyler şu: "Bu platformda yer aldığım için ben buradayım şimdi ama ben bu başsavcılığı da istemiyorum, ağır ceza reisliğini de istemiyorum. Allah rızası için, Anayasa'da bir maddelik değişiklik yapın, HSYK'yı yeniden bağımsız, bu günlük polemiklerin dışında oluşturacak, siyasetten uzaklaştıracak, Türk yargısını bağımsız hâle getirecek bir maddelik bir değişiklikle bu meseleyi düzenleyin, bu mesele kökünden çözülsün, yoksa bundan sonra yargının içinde huzur olmaz. Yargının içinde huzur olmazsa..."
MEHMET DEMİR (Kırıkkale) - 367'yi bağımsız yargı mı verdi?
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - 2012'de Anayasa değişikliğini kendiniz getirdiniz. Bilmeden konuşuyorsunuz. Adam doğru bir şey söylüyor.
MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, boş verin onları. Siz bu yanlış işlerden dönmezseniz, yargı, bağımsızlığına kavuşmazsa demokrasiyi ayakta tutamazsınız. Size de bu adalet lazım olur. Onun için, adaletin işleyecek hâle gelmesi konusunda yargının içinden gelen feryada kulaklarınızı açın ve bu yapılanmayı en kısa zamanda buradan geçirelim. O insanlara huzur gelmeden Türkiye'ye adalet gelmez, adalet olmayan memlekette de hiçbir şey olmaz.
Önergemizin kabulü dileğiyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)