GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:110
Tarih:30.06.2016

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 400 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 24'üncü maddesinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Hepinizi öncelikle sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Bir kere, yasanın başlığında bir eksiklik var kanun yapma tekniği açısından. Burada Yargıtayla ilgili bir değişiklik var ama sadece Danıştayın ismi geçiyor, Yargıtayla ilgili bir isim geçmiyor. Dolayısıyla, böyle bir yasanın daha başlangıçta sakat olduğunu ve kanun tekniği açısından da uygun olmadığını Sayın Bakana iletmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün burada, yüksek yargıyı kendinize bağlamaya, kendinize göre bir yargı yaratmaya, yürütmeyi yargıya sürekli müdahale eden bir noktaya getirmek için bu düzenlemeyi yapıyorsunuz. Ama, şunu hiçbir şekilde akıldan uzak tutmayınız: Bunu yaptığınız zaman, kuvvetler ayrılığı ilkesini zedelemiş, hatta yok etmiş dolayısıyla burada hem parlamenter sistemi hem de hukuk devleti ilkesini kökünden sarsmış olan bir uygulamayı getirmiş oluyorsunuz.

Sayın Bakan, yargının iş yükünün yüksek olduğunu biliyorsunuz, bunun için 2011'de bir değişiklik yaptınız, 2014'te yaptınız, şimdi de o gün yükselttiğiniz, artırdığınız daire sayısını, üye sayısını bugün iş yükünde hiç azalma olmadığı hâlde düşürmeye kalkıyorsunuz. Ya, böyle bir anlayış hayatta hiçbir şekilde olamaz. Ortada iş bekliyor, Yargıtaydan, Danıştaydan işler iki ile dört sene arasında zor geliyor, insanlar adaleti bulamıyor, zamanında adalet gerçekleşmiyor ama siz, yargının üzerinde vesayet kurmak için bu çalışmayı yapıyorsunuz, hem daire sayısını hem de üye sayısını azaltmaya çalışıyorsunuz.

Sayın milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; şimdi, yargıyla ilgili olarak mevzuatta sık sık değişiklik yapmak aslında yargı düzenini, sistemini bozmak demektir. Bir sistem üzerinde ne kadar çok oynarsanız o kadar çok olumsuz bir sonucun ortaya çıkacağını şimdiden görmelisiniz, bilmelisiniz. Çünkü, sizler her şeyin değişmesine olanak sağlayan bir gücü elde ettiğiniz için her şeyi değiştirmeye çalışıyorsunuz; iç politikada değişiklikler, dış politikada değişiklikler ve sistemde değişiklikler ama sonuçta geldiğiniz noktada tam bir çıkmazın içine girmiş olan bir iktidar konumundasınız. Çünkü neden? Görüyorsunuz dış politikadaki durumumuzu, terör olayları noktasındaki durumları biliyorsunuz, çözüm süreciyle ilgili başlattığınız bir konunun hangi noktaya geldiğini, bugün ülkenin hangi şekilde başına bela olduğunu da görmek durumundasınız.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, yargıda temizlik için başlanan bu düzenleme aslında bir intikam duygusuyla, kin duygusuyla, aynı zamanda da kadrolaşma duygusuyla yapılan bir düzenlemedir. Bakıyorsunuz yargının düzenlemesine, başkanlarla ilgili bir şey yok, başkan vekilleriyle ilgili yok, cumhuriyet başsavcılarıyla ilgili yok, daire başkanlarıyla ilgili bir değişiklik yok ama üyelerle ilgili değişikliği öyle bir yapıyorsunuz ki Yargıtayda ve Danıştayda sizden olmayan bütün arkadaşların, bütün hâkimlerin hem geleceğini karartıyorsunuz hem de onların çalışmalarına engel oluyorsunuz. Herkes için adaleti değil, kişiye göre yargılamayı hedefleyen, on dört yıldan beri de aynı şekilde bir çalışmayı sürdüren bir konumdasınız, durumdasınız.

Özetle söylemek gerekirse, bu yasayla, kuvvetler ayrılığını yok edecek, hukuk devleti ilkesini zedeleyecek, yürütmenin yargıya sürekli müdahale etmesine olanak sağlayacak, saraya teslim olan bir yargıyı oluşturacaksınız. Bu tasarının kanunlaşması hâlinde kamu yararı yoktur, parti çıkarı vardır, başkanlık sevdası vardır, tek adamlık rüyası ve dikta isteği vardır. Bu tasarı eğer yasalaşırsa Anayasa Mahkemesince iptal edilecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Sayın Bakan, bu tasarı yasalaşırsa adalet mülkün temeli değil, sarayın temeli olacaktır. Bu tasarı yasalaşırsa sizin, tarihe, adaleti gerçekleştirmeyen bir Adalet Bakanı olarak da geçeceğinizi söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Süreniz doldu Sayın Arslan.

KAZIM ARSLAN (Devamla) - Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)