GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:112
Tarih:13.07.2016

SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grup önerimiz üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmeti tarafından çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir Yasası'yla 14 yeni büyükşehir kurulmuş, büyükşehir sayısı 30'a çıkmıştır. Siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve halkın büyük çoğunluğunun itirazlarına ve eleştirilerine rağmen çıkarılan bu yasayla beldelerin yüzde 54'ü, köylerin yüzde 47'si ve il özel idarelerinin yüzde 36'sı kapatılmıştır. Çok iyi incelenmeden, yasadan etkilenecek hiçbir kesimin, kamuoyunun, ilgili kuruluşların ve muhalefetin tavsiye ve önerilerine kulak vermeden çıkarılan eksik ve hatalı yasalarda birkaç yıl geçmeden uygulamadaki sorunlar nedeniyle sıkıntılar yaşanmakta ve çıkarılan yasalar değiştirilmek zorunda kalınmaktadır.

Henüz 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Yasa da yine uygulamadaki sıkıntılar nedeniyle tekrar ele alınmalı ve değiştirilmelidir çünkü il sınırlarının belediye sınırları yapılması, köy ve belde tüzel kişiliklerinin kaldırılması, birçok konudaki yetki devirleri uygulamada sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Yüz ölçümleri açısından değerlendirdiğimizde 3.625 kilometrekare yüz ölçümü olan Kocaeli ilimiz de 40.813 kilometrekare olan Konya ilimiz de büyükşehir statüsündedir. Birçok ülkenin yüz ölçümünden daha büyük olan illerimize belediye hizmetlerinin eşit olarak götürülebilmesi mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, bu yasayla 2 farklı mahallî idare oluşmuştur. Örneğin, Mersin büyükşehirdir ama komşu illeri Karaman ve Niğde büyükşehir değildir. Komşu illerinde muhtarlık, belde belediyesi, il özel idaresi bulunurken, Mersin ilimizde köyler, beldeler ve il özel idareleri kaldırılmıştır. Bu durum ülkemizde 2 farklı idari yapının ortaya çıkmasına neden olduğu gibi, farklı yerel yönetim birimlerinde yaşayan halkın da mahallî müşterek ihtiyaçlarına uygun düşmemektedir. İlde, ilçede, beldede ve köyde yaşayan halkın ihtiyaçları bire bir örtüşmediği gibi, bu ihtiyaçların tüm il düzeyinde tek bir yerel yönetim birimi tarafından karşılanmaya çalışılması kadar yanlış bir uygulama da olamaz.

Mahalleye dönüştürülen köyler merkeze yakınlık ve uzaklık açısından ele alındığında, merkeze yakın olanların hizmete ulaşmalarındaki kolaylığı ve ayrıcalığı bazı illerimizde merkeze neredeyse yüzlerce kilometre uzaklıktaki mahalle olan köylerle aynı değildir. Bir belediye meclisinin hiç gitmediği, görmediği bir mahalleyle ilgili doğru karar alabilmesi mümkün değildir. Koca koca beldelerin iptal edilerek tek muhtarlık hâline getirilmesi garabettir.

6360 sayılı Yasa öncesi valiliklerin karar ve denetim organları olarak ciddi görevler yapan, yatırımların adil dağıtılmasında rol oynayan, aynı zamanda da seçimle iş başına gelen il genel meclisi ve il daimi encümenlikleri ortadan kaldırılmıştır. Bunun yerine ise, valilere bağlı çalışan ve yatırımlarda ne kadar eşit ve adil yönlendirme yaptığı tartışılır olan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı getirilmiştir. Kısacası, seçilmişlerle değil de atanmışlarla çalışacak olan bir kurul oluşturulmuştur. Bu uygulama, yerinden yönetim anlayışına da aykırıdır.

Değerli arkadaşlar, gerçekten bir ihtiyaç olmasına rağmen, çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir Yasası o günkü koşullarda çözüm sürecinin bir parçası olarak belki de bir kısım pazarlıklar nedeniyle amacına ulaşamamış, yeterince tartışılmamış ve gereken fayda sağlanamamıştır. Bu yasayla büyükşehir sınırlarına dâhil edilen köylerde yaşayanların da artık emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, harç ve katılım paylarını ödemek zorunda kalmaları kırsal alanlarda yaşamı oldukça zorlaştıracaktır. Ayrıca, büyükşehirlerde uygulanan ve diğer kentlere göre 2 kat olan emlak vergisi kırsaldaki yurttaşa da ayrı bir yük getirecektir.

6360 sayılı Yasa'nın geçici 1'inci maddesinin (15)'inci fıkrasına göre bu vergi, harç ve katılım payları uygulaması iki buçuk yıl sonra başlayacaktır. Kısa bir süre sonra, sınırlar içerisinde kırsal alanlarda yaşayan halk çok önemli miktarlar içerecek vergilerle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum zaten kırsal alanlarda var olan yoksulluğun daha da derinleşmesine ve kırdan kente göçün artmasına, tarımın gerilemesine ve işsizliğin artmasına neden olacaktır.

Yine, yasa yürürlüğe girdiğinden beri en düşük tarifenin yüzde 25'i oranında içme ve kullanma suyu bedeli ödeyen kırsal kesimde yaşayan halkımız tarımsal sulama için kullandıkları su bedelini ödeyemedikleri için üretim yapamaz hâle gelmişlerdir. Beş yılın sonunda, diğer vergi ve harçların devreye girmesi ve su bedelinin de yüzde 100'e çıkmasıyla büyük sıkıntılar çekeceklerdir.

Düşünün ki farklı il sınırları içerisindeki bitişik iki köyden büyükşehir kapsamında olan ille olmayan arasındaki ayrımcılık Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Ülkemizde kullanılan suyun yüzde 75'inin tarımda kullanıldığı düşünülürse bu uygulama çiftçi ve kırdaki aileler için büyük bir maliyeti de beraberinde getirecektir.

Değerli milletvekilleri, sonuç olarak, 6360 sayılı Yasa'nın büyükşehir belediye sınırlarını il mülki sınırlarıyla belirlemiş olması birtakım yönetsel, kentsel ve toplumsal sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Yasa, mülki sınırlar içerisinde hizmet üreten köy, belde ve il özel idareleri gibi geleneksel yerel yönetim birimlerini kaldırarak, büyükşehir belediyesini, ilçe belediyeleri arasında eş güdümü sağlamak suretiyle bu alanda hizmet üreten tek yerel yönetim birimi olarak belirlemiştir. Oysa, il sınırları içerisinde yerel ihtiyaçları farklılaşan yerleşim birimleri vardır ki buralarda yaşayan insanlara yakından hizmet sunmakla görevli olan yerel yönetim birimlerinin yapılarına son verilmiştir.

Bu nedenle, yeni yasayla oluşturulan uzaktan kumandalı hizmet yapısı, hem etkili hizmet sunumu hem de demokratik yaşama katılım anlamında çok önemli sorunları barındırmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bu ve daha burada dile getiremediğimiz birçok nedenle, yasa çıktıktan sonra büyükşehir sınırları içerisinde ve özellikle kırsal kesimde yaşayan halkın sıkıntıları ile uygulamada büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasında yetki ve icraat konusunda ne gibi sorunlar yaşandığının tespiti amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması yerinde olacaktır diye düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)