GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:112
Tarih:13.07.2016

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz 404 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın ilk 6 maddesi iflas ertelemesiyle ilgili. Bugüne kadar iflas ertelemesinin kötüye kullanımı hakkında çok sayıda örnekler var. Bu işi zorlaştırmak, engellemek için bazı düzenlemeler yapılıyor. Bunun teknik yönünü, yeterli olup olmadığını bundan sonraki maddelerde arkadaşlarımız anlatacaklar. Tabii, yapılan düzenlemelerin bütününün kötü olduğunu, gereksiz olduğunu Cumhuriyet Halk Partisinin hiçbir sözcüsü hiçbir zaman söylemedi ama sizin başka bir probleminiz var ve bu problem bütün yaptıklarınızı etkiliyor.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisiyle ilgili bu "adalet" ve "kalkınma" kelimeleri üzerinde çok konuşuldu, tartışıldı, fıkralar anlatıldı "İşte, sizin kalkınmanız tamam ama adaletiniz şöyle." diye. Kalkınmayla ilgili de çok ciddi problemler var arkadaşlar. Kabul etmiyorsunuz, kızıyorsunuz ama bu pakete vermiş olduğunuz isim dolayısıyla yani "yatırım ortamının iyileştirilmesi" diye bir kavramla gelmiş olmanız bile, tek başına, gerçekten, on dört senede yatırım ortamıyla ilgili ciddi tahribat yaptığınızı gösteriyor. En çok övündüğünüz konuda durum bu.

Değerli arkadaşlarım, on dört senedir bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz, Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiyor. Dolayısıyla, olup bitenlerin sorumlusu budur, bir başka yerde bunu aramak mümkün değil. Gerçekten yatırım ortamıyla ilgili çok ciddi problemler var. Bu tip yani müflis tüccar misali yapılan palyatif değişiklikleri biz bu Parlamentoda daha evvel de gördük, başka hükûmetler de gördük. Bunların hepsinin yolu IMF'ye çıktı. Hani çok övünüyorsunuz ya -o da doğru değil ya- işte "IMF'ye borç veriyoruz, borcumuz kalmadı, 25 milyar doları ödedik, 5 milyar da borç veriyoruz." diye, böyle bir şey yok ama sürekli söylüyorsunuz. Bu gidişle sizin yolunuz IMF'ye doğru çıkar, öyle görünüyor, öyle anlaşılıyor.

Başka bir sorununuz var değerli arkadaşlarım. Bu yasa yapma tekniğinizle ilgili ciddi problem var ve bu problem asla sadece teknik bir problem değil. Komisyonlar çalışmıyor. Şimdi kızacaksınız ama iktidar partisi milletvekilleri, bu yasa, 77-78 madde, ne anlama geliyor; gerçekten bunu tartıştınız mı, konuştunuz mu; neye el kaldırıyorsunuz? Bu konuda da ciddi endişelerim var. Yani, kimseyi suçlamak açısından söylemiyorum. Komisyonlarda çok hızlı bir şekilde geçiyor yangından mal kaçırır gibi. Ama, siz demiyor muydunuz, hâlâ da demiyor musunuz "millî irade" diye? "Efendim, seçilmişlere vesayet sistemini ortadan kaldırdık, zayıflattık, seçilmişleri güçlü kıldık." diyorsunuz. Seçilmişlerin bu yasayla ilgili hiçbir şeyi yok, bilgisi yok. Siz sadece el kaldırıyorsunuz. Bunun doğru olduğu size söylenmiş, el kaldırıyorsunuz. Böyle olmaz değerli arkadaşlarım. Geçmişte bunun örneklerini gördük. Gerçekten "demokrasi" deniliyorsa burada ne yapılıyor, bu ne anlama geliyor, bunun bilinmesi lazım. Bunu bürokrasi getiriyor size, böyle uygun görüyor ve siz burada el kaldırıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, başka bir konu da sizin adalet anlayışınızla ilgili. Bakın, böyle bir düzenleme yapıyorsunuz, çok büyük sıkıntılar var ekonomide, problemler var, daralmalar var, işte "Dışarısı sorunlu, dünyadaki daralma Türkiye'ye yansıyor." filan gibi birtakım şeyler söylüyorsunuz ama bu daralmadan etkilenenler sadece para sahipleri değil ki, sermaye sahipleri değil ki. Bu daralmadan etkilenen geniş kitleler var değerli arkadaşlarım, çiftçiler var, esnaf var ama onlarla ilgili hiç elinizi kaldırmıyorsunuz, hiçbir şey yapmıyorsunuz. Ben size bir örnek vereyim: Bakın, bu sene yaş çay için 1,90 lira alım fiyatı tespit ettiniz. Aslında 2 liraya mal oluyor ama geçen seneye göre 20 kuruş fazla, iyi. Fakat, arkadaşlar, şu anda Rize'de çay üreticisi çayı 110 kuruşa satıyor, bunu ÇAYKUR yapıyor. Gidiyor, tam çayın sıkılaştığı zamanda kontenjan uyguluyor, fabrikaları boş dururken kontenjan uyguluyor. Buradan iddia ediyorum ve gerçekten millet çayını 110 kuruşa satıyor. Yani bu daralmadan millet etkilenmiyor mu?

Başka bir şey daha var. Esnafı geziyoruz, dolaşıyoruz, konuşuyoruz, perişan vaziyette, onlarla ilgili hiçbir şey yapmıyorsunuz. On dört seneden beri, on beş seneden beri bu marketler zinciriyle ilgili, AVM'lerle ilgili bir yasa tasarısı vardı. Burada bakanları yiyen -Ali Coşkun'u burada anmak istiyorum- bakanlar yenildi, ta 2002'lerde, 2003'lerde çıkartacaktınız. Ne yapacaktınız? Esnafı rahatlatacaktınız, sınırlayacaktınız, zincirleri bütün mahalleye sokmayacaktınız, AVM'lerin çalışma saatlerini filan düzenleyecektiniz ki bakkalı, kasabı iş yapsın diye. Yapmadınız arkadaşlar, onlardan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - ...oy alıyorsunuz ama onlardan giderek uzaklaşıyorsunuz maalesef değerli arkadaşlar.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)