| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 14.07.2016 |
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Sayın Başkan, sol taraftan fazla gürültü geliyor, kalabalıktan herhâlde(!) Bir müsaade eder misiniz. Bir müdahale eder misiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Bayram ertesi ilim Giresun'da helikopter kazasında canlarını kaybeden askerî ve güvenlik görevlilerimize Tanrı'dan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Kendilerini dün GATA'da ziyaret ettim. İnşallah kendilerinden iyi sağlık haberlerini alırız diye düşünüyorum. O yöre halkına da buradan çok çok teşekkür etmek istiyorum, gazi yakınlarımızın da dileği, isteği bu idi. Yoğun bir çaba içinde gerçekten orada zayiatın fazla olmasına mâni oldular, iyi bir kurtarma çabası gösterdiler. Kendilerine de buradan teşekkür etmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet saygıdeğer milletvekilleri, arkadaşlarımız fındıkla ilgili konuları gündeme getirdiler. Fındığın sorunu büyük çünkü fındıkla ilgili üretici sayısı büyük, ilgilenenlerin sayısı büyük. 500 bin civarında üreticimiz, 8 milyon civarında da endirekt bu işle ilgilenen vatandaşlarımız var, bizim başka bir gelirimiz yok, bizim tek şeyimiz, baş tacımız, gönül sultanımız, Türkiye'nin tarımsal ürünler içinde en çok yüzümüzü güldüren, bize "Oo!" dedirten tarım ürünümüz. Onun için burada on dakikada fındığın neyini anlatacağım bilemiyorum. Yine, arkadaşlarım bir şeye değindiler, ben de bir şeyler paylaşmak istiyorum. Sonda söyleyeceğim bazı önerilerimizin, başta bölge vekilim Cemal Bey olmak üzere, dikkate alınmasını da hassaten rica ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, değerli arkadaşlar, "Fındığın başkenti" unvanına sahip olan Giresun'un milletvekili olmaktan dolayı, temsil etmekten büyük bir onur duyuyorum. Bizim blogumuz var: "Kirazın Ana Yurdu, Fındığın Başkenti." Giresun Atatürk Meydanı'nda bir heykelimiz var, bu heykelde bir figür var, bir kadın ve bir erkek figürü, başta fındık sepeti. Yani fındığa ne kadar önem verdiğimizin bir nişanesidir. Bu heykel bizim için çok önemlidir. Varlığımızı bu ürüne borçluyuz Karadeniz Bölgesi olarak, bilhassa Doğu Karadeniz Bölgesi olarak. Fındığı, alın terini, göz nurunu temsil eden kutsalımız olarak görüyoruz, başımızın tacı olarak biliyoruz, çok önemsiyoruz.
Sadece bizim için değil, ülkemiz için de fındık önemli bir üründür. Adına türküler söylenmiş, fıkralar yazılmış çok değerli bir tarım ürünü. Ülkemizde 49 tarım ürünü içinde yılda 2,5 milyar dolarla en fazla döviz girdisi sağlayan tek tarım ürünü fındıktır ama fındık ne yazık ki son yıllarda baştan yere düştü, yerlerde sürünmeye başladı. Üretici mağdur, fındık alımı yapanlar mağdur, fındıktan geçimini sağlayanlar, 8 milyon civarında nüfus mağdur. En önemlisi de esnafımız mağdur çünkü Giresun'un, Ordu'nun ekonomilerinin çarkı yalnız fındıkla dönüyor. Fındık para ederse herkesin, hepimizin yüzü gülüyor.
Fındığı bu hâle getiren, yerlerde süründüren, AKP'nin, dış alıcıları ve onların yerli iş birlikçilerini koruyan politikalarıdır. AKP, "yeni fındık stratejisi" adını verdiği bu politikalarıyla yeni Zapsular yarattı. Bu süreçte Türk fındığının yüzde 60'ını ihraç yoluyla bizden satın alan ithalatçı Ferrero firması, ülkemizde sektörleşerek alıcıyken birden satıcı durumuna geldi, ki burası çok önemli. Bu firma, fındığı illerde kurduğu şirketler, manavlar üzerinden alıyor, kendi tesislerinde işleyerek yurt dışına ihraç ediyor. Yani bir dalda iki kuş vuruyor. Böylece, Türkiye, hem elinde yüzde 87'sini bulundurduğu dış pazardaki üstünlüğünü kaybediyor hem de iç pazarda fiyatların bu firma tarafından oluşmasına seyirci kalarak ihracat geliri kaybına bölgemizi, ülkemizi maalesef uğratıyor.
Bunun önüne geçilmelidir. Dünyada böyle bir sistem yok. Hangi ülkede üreticisinin alın terini böyle bir sömürü düzenine teslim eden var, onu bilemiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Fındık için mücadele eden milletvekillerinden bir tanesiyim. Burada 30'a yakın konuşmamda, verdiğim önergelerde fındığın gerçek değerinden alınmasını ve satılmasını hep savundum, devletin fındığa sahip çıkmasını önerdim, yalvardık çünkü bizim için çok önemliydi.
Geçen yıl 20 TL'ye, sezon başında ise 15 TL'den başlayarak 8 TL'ye düşmesi sürecinde hem Türkiye Büyük Millet Meclisinde hem seçim çevremde üreticinin, ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunması için pek çok çalışmamız oldu fındıkla ilgili. O dönemde üreticinin elinde 300 bin ton fındık vardı. Öbür taraftan bu fındığı ucuza kapatmak isteyen de alıcılar vardı. Bir taraftan üretici bir taraftan alıcılar. Bu noktada devletin TMO veya FİSKOBİRLİK'le piyasaya müdahale etmesi gerekiyordu. Fındığa devlet müdahalesi bölgemizde şarttı, olması da gerekirdi. Çağrımız da bu yönde oldu. Hatta öyle bir kamuoyu oluşturuldu ki Tarım Bakanı Sayın Faruk Çelik "Fındık fiyatlarına TMO'yla müdahale edeceğiz." diye ikili sohbetlerimizde bize söz verdi. Trabzon'daki toplantının da öneminden bir tanesi buydu öyle zannediyorum. Ama maalesef bundan sonuç alamadık.
Ülkemizde üreticimiz trilyonlar kaybetti. Ayrıca bu sezon da fiyatının 10 TL'nin altında oluşmasını sağladılar. Gerçekten şu anda bizim bölgemizde, bizim civarımızda fındığımız 8-9 TL civarında. Yani 15 liradan pazarının açıldığı fındık şu anda tam yarı fiyatıyla pazarda satışa sunulmak üzere. Yani üreticimiz bu yıl da maalesef mağdur kalacak.
Sayın Bakan ne yazık ki üreticilerin değil fındık baronlarının dediğini yaptı. Biz kendisini zaman zaman uyardık, fındık bizim için önemli dedik.
Bu yıl farklı olarak sadece önceki gün tahminî bir rekolte açıkladılar, 468 bin ton civarında. Üreticimize, sanayicimize, ihracatçımıza, fındıkla ilgili olanlara hayırlı olsun. Ne kadar gerçekçi, ne kadar bilimsel verilere dayanıyor buna değinmeyeceğim, zaten adı üzerinde tahminî bir rekolte. Ancak, şimdiye kadar 3-4 çeşit rekolte olurdu, farklı kurumlar birbirini tutmayan rakamlarla farklı rekolte açıklamaları yapıyor ve spekülasyonlarla haksız kazanç elde ediliyordu; bu uygulama bu defa iyi oldu, teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum.
Ama fındığın asıl ana derdi rekolte değil sayın milletvekilleri. Sayın Bakan sadece tahminî rekolte açıklayarak ve "Fındık bu sene az, inşallah çok daha para edecek." diye tahminde bulunarak sorumluluğunu ve görevini yerine getirmiş sayılamaz. Devlet, rekoltesini açıkladığı ürünün, hele de bu fındık gibi stratejik ve millî bir ürünse, bunun, üretici ve ülkenin lehine fiyatının oluşmasına katkı sağlaması lazım. Bir ay sonra yeni fındık sezonu başlıyor. Üretici bahçeye girmeden önce toplayacağı fındığın kaç kilo olacağını değil, 1 kilo fındığın kaç lira olacağını merak ediyor. Hükûmete, Sayın Başbakana, Sayın Bakan Faruk Çelik'e soruyorum: Rekolte gibi fiyat açıklayarak piyasanın oluşmasına katkıda bulunacak mısınız? Bir kurum aracılığıyla müdahale alımı yapacak mısınız? Ki bu çok önemlidir bölgemiz için. Geçen sezon olduğu gibi seyirci kalıp yabancı sektörlerin iş birlikçileriyle birlikte üreticinin emeğini, alın terini, göz nurunu peşkeş çekmelerine, fındığı ucuza kapatmalarına yoksa göz mü yumacaksınız? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Değerli milletvekilleri, ülkemiz fındıktan 2 milyar dolar civarında para kazanıyor. 2014-2015 ihracat rakamları 3 milyar dolara dayandı. Ama Avrupalı 1 kilo çikolata içine koyduğu 1 gram fındıktan 18 lira para kazanıyor. Fındık Türkiye'den çıktığında sadece Avrupa'da 60 milyar dolarlık bir para, bir rant yaratıyor, bir kazanç elde ediliyor. Yani üreten Hasan, kazanan Hans oluyor. Hâlbuki bizler, ayakta durmanın bile zor olduğu bu coğrafyada fındığı binbir çileyle, zahmetle topluyor, başkaları emeğimizin üstüne saltanat kuruyor. Fındığı çok önemsiyoruz. Ama hakkımızı yedirmeyeceğiz. Fındığı hak ettiği değere ulaştırma mücadelemiz bundan önce olduğu gibi bundan sonra da mutlaka devam edecektir. Şunu biliyoruz: AKP, üreticiden, fındıktan yana değil, üreticinin alın terini sömüren fındık farelerinden yana. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Fındığın bölgede tek sahibi CHP'dir. Fındıkta oynanan oyunları bıkmadan, yorulmadan halkımıza anlatacağız, Mecliste dile getireceğiz.
Son olarak, fındıkla ilgili bazı tespitlerimi sizinle paylaşmak istiyorum, sayın iktidar vekillerimize de bunu özellikle anlatmak istiyorum. Fındık üreticisini içinde bulunduğu bu kâbustan kurtarmak için şunlar mutlaka yapılmalı:
Bir: Türkiye'nin, bahçeden başlayarak ihracata kadar geçen bütün alanlarını düzenleyen, kurallar içeren, kalıcı, değişmez doğruları olan, yönetim, üretim, tüketim, ticaret odaklı bir fındık politikasını mutlaka oluşturması lazım.
Zamanım dar.
2012'de fındık fiyatının serbest piyasa şartlarında, arz ve talep kanununa göre, tarafların mutabakat ve memnuniyetiyle belirlenmesi, üreticinin refah seviyesinin yükseltilmesi amacıyla başlatılan, ancak kimseye yararı olmadığı anlaşılan yeni fındık stratejisinden derhâl vazgeçilmeli.
Destekleme politikaları ürün odaklı olmalıdır. Fındık dikim alanları sınırlandırılmalı ve fındık bahçelerinin... (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Efendim, çok önemli.
BAŞKAN - Sözünüzü tamamlayın.
Buyurun.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Devamla) - Fındık stratejik öneme sahiptir, millî bir üründür. Bu ürünün fiyatı serbest piyasa koşullarında değil, devlet tarafından taban fiyat olarak belirlenmeli ve açıklanmalıdır.
250 bin ortağı, mal varlıkları, personeli, fındık işleme ve mamul üretim tesisleri, satış bayi ağı bulunan, dünyanın en büyük üretici kooperatifiyken atıl duruma düşürülen -Cemal Bey, bu size- FİSKOBİRLİK kurtarılmalı ve yeni bir yasal düzenleme ve profesyonel bir yönetim anlayışıyla yeniden yapılandırılmalıdır.
Almanya'da Hamburg'da, olmayan, yapay bir borsa fındığın ve üreticimizin kaderini belirliyor. Fındıkta onların dediği oluyor, hâlbuki bizim dediğimizin olması lazım. Bunu da belirtmek isterim.
Bunun için Giresun Ticaret Borsasının yürüttüğü Fındık Lisanslı Depo ve Spot Borsası desteklenmeli, ancak sadece depo işlevi değil, fiyat belirleyen yasal ürün borsası işlevi görerek emanet fındık alımı yapılmalıdır. Bu da çok önemli.
Fındıkta yabancı sermayenin tekelleşmesine izin verilmemeli, bunun yerine yerli yatırımcıyı özendiren; iş, istihdam, katma değer yaratan fındık ekonomi politikaları oluşturulmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum, size çok teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)