GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:126
Tarih:17.08.2016

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 411 sıra sayılı Yasa Tasarısı'nın 8'inci maddesinde değişiklik talep eden önerge üzerine söz almış bulunuyorum.

Söz konusu 8'inci maddeyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasının (ö) bendi kapsamındaki kurumlar hakkında teknik bir değişiklik öngörülüyor. Ancak bu teknik değişiklikten ziyade söz konusu torba yasanın özellikle farklı yasa maddeleri hakkında konuşmak istiyorum.

Burada söz konusu torba yasanın bazı maddeleri 15 Temmuz sonrası yapılan ve toplumu kıskaç altına alan, demokratik hayatı deyim yerindeyse zehirleyen değişikliklerin bir parçası olarak tarafımızca görülmektedir. En nihayetinde şunu söyleyelim ki: Her ne kadar kanun hükmünde kararnamelerle özellikle toplum bir cendere içerisine sokulmaya çalışılmış olsa da bunların etkilerinin çok uzun yıllar toplumda yaralar açacağını unutmamalıyız. Millî iradeden, demokratik iradeden en fazla söz edildiği bu dönemde demokratik iradenin en ücra hücrelerini oluşturan yerel yönetimler üzerinde kayyum ucubeleriyle halk iradesine darbe yapılıyor, tam da bir cunta mantığı yerel yönetimler üzerinde oluşturulmaya çalışılıyor. Özellikle yerleşim yerlerinin statüleri rövanşist duygularla, kin ve nefret duygularıyla değiştirilmeye çalışılıyor. Cumhuriyet tarihinde farklı yerleşim birimleri bir üst statüye sıçramıştır ama özellikle il statüsünden ilçe statüsüne düşürülme gibi bir ucube, söz konusu iktidar döneminde ilk kez yapılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, yine, basın-yayın dünyası üzerinde eşsiz baskılarla karşı karşıyayız. Basın-yayın, özellikle muhalif çizgideki basın yayın kurumları, üzerlerinde zapturapt politikalarıyla, korku ve hezeyanlarla kapatılmak istenmektedir. Yapılan baskılar özellikle muhalif medyayı teslim alamayınca, onları iktidarın çarpık politikaları çizgisine çekemeyince, bu defa, Özgür Gündem gazetesi dün bir hukuk garabetiyle kapatılmıştır. Ama karıştırılıyor. Özgür Gündem gazetesi iktidarın beslemesi olan cemaat medyasıyla karıştırılıyor. Özgür Gündem gazetesi iktidarın beslemesiyle, devleti hortumlayarak palazlanan cemaat medyası gibi, holdinglerden beslenmemektedir. Özgür Gündem gazetesinin arkasında para babaları ve devletin gücü yoktur. Özgür Gündem gazetesi halkın kendi alın teriyle, okuyucularının katkılarıyla ayakta durmaya çalışan bir gazetedir. Ancak, zapturapt altına alınmayan, korkularla kapatılan bu gazeteden korkulmasını, siyasi iktidarın korku duymasını anlaşılır buluyoruz. Çünkü, bu gazete gerçekleri bütün baskılara rağmen en zor koşullarda yazmış ve bugüne kadar gelmiştir, bundan sonra da, öyle sanıyorum ki, bu mirasını sürdürecektir.

Bir diğer husus, bugün özellikle muhalif birçok uydu yayın kuruluşunun olduğu DİGİSAT uydu platformu 9 üyesi olan Radyo Televizyon Üst Kurulunda 3 partinin oylarıyla, 8'e karşı 1 oyla kapatılmıştır, DİGİSAT'ın uydu platform işletmeciliği lisansı iptal edilmiştir. DİGİSAT'ın üzerinden özellikle uydu yayınına çıkan uydu kanallarına baktığımızda, bunların büyük bir çoğunluğunun muhalif basın çizgisinde olduklarını unutmamalıyız. Özellikle her şey toplumu bölme, kamplaştırma, kin ve nefret duygularını körükleme, Kürt'ün bu ülkeye olan aidiyet ve sahiplenme duygusunu zayıflatmaya hizmet etmektedir. Bu yönüyle de kendi sırtını büyük holdinglere, siyasi iktidara, devletten haksız elde etmiş olduğu kazançlara dayamayan Özgür Gündem'in yarın çok daha güçlü çıkacağından hiçbir kimsenin şüphesi olmasın.

Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)