| Konu: | Özelleştirme sonucu mağdur olan işçilere ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 128 |
| Tarih: | 19.08.2016 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Biliyorsunuz, o gün bir arkadaşımızın özel durumu vardı...
BAŞKAN - Evet, değişiklik olmuştu.
KADİM DURMAZ (Devamla) - Evet.
Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; Elâzığ, Bitlis, Van ve Diyarbakır illerimizde hain saldırı sonucu yaşamını yitiren şehitlerimize Cenab-ı Hak'tan rahmet, kederli ailelerine ve ulusumuza başsağlığı diliyorum ve yaralılarımıza, gazilerimize de acil şifalar diliyorum.
Değerli arkadaşlar, yıllardır özelleştirileceği konuşulan ilimizin 2 büyük enerji santrali nihayet 5 Eylülde AKP iktidarıyla özelleştiriliyor. Tabii, Tokat, özelleştirme deyince çok şey kaybetti, bunu orada yaşayanlar, orada doyamadığı için doğduğu toprakları terk eden 4/C'liler, çiftçiler, işçiler, çalışanlar, nakliyatçılar bunların acısını sanayi esnafıyla birlikte yüreğinde taşımaktadır.
Değerli arkadaşlar, Almus Santrali, dönemin rahmetli Başbakanı, daha sonra Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in 1969 yılında açtığı Almus Barajı, ülkemiz için ciddi bir elektrik üretim kaynağı, ilimizin de ilk hidroelektrik santraliydi ve daha sonra 1989 yılında yine merhum Turgut Özal Başbakanlığındaki ANAP iktidarının açtığı Köklüce HES santrali, Almus'taki yüksek kottan, 800'den 300'e düşüşünü boruyla sağlayıp dünyanın en az masrafla en çok elektrik üreten Köklüce Hidroelektrik Santrali de o yıl üretime geçmişti. Burada her ikisinde de yüzlerce çalışan ama en önemlisi, en çok göç veren 2 ilçemizden biri olan Almus ve Niksar'da bu santraller buralarda çalışan işçiler ve bununla gelişen yöredeki yan sanayilerle ciddi bir istihdam kaynağıydı ama bu özelleştirmeyle bunu da yöremiz kaybediyor.
Değerli arkadaşlar, Tokat'ta hesapsızca, acımasızca o akarsuların vadileri HES'lerle tahrip edildi. Ne yazık ki o ÇED raporları, yerinde incelemeler yapılmadan, yöre insanının kadirşinaslığı göz önüne alınarak verildi, Tokat da bu noktada doğasından çok şey kaybetti.
Köklüce HES'in özelliği şu değerli yurttaşlarım: 1 metreküp sudan 1 kilovat elektrik üretilebilen çok rantabl bir projesi olan yani çok kazançlı bir hidroelektrik santrali ama gel gör ki AKP iktidarları, ekonomik alanda ülkemizi iyi yönetemedikleri için cumhuriyetin kazanımlarını bir bir satarak günü kurtarmanın telaşı içerisinde bu iki güzide kuruluşu da özelleştiriyorlar ve beraberinde ikisinde yaklaşık olarak 300'ün üzerinde çalışan işçi, memur ve bir hayli taşeron, işsizlikle karşı karşıya kalacak -bir bölümü 4/C'li olup- ciddi anlamda maddi kayıplara yol açılacaktır. Bizler özelleştirmedeki bu çarpıklığın yani tabiri caizse "para basan" bir hidroelektrik santralinin satılmasının ülkemiz açısından hiç de doğru olmadığını söylüyoruz. Bu çarpık özelleştirmelere karşıyız ve oradaki işçilerin mağdur edilmesine gönlümüz rıza göstermemektedir.
Değerli hemşehrilerim, 15 Temmuz akşamı birlikte yaşayıp ortak direniş gösterdiğimiz bu darbe sonrası, ülkede gerçekten ciddi bir birlik ve beraberliğin susamışlığını birlikte yaşadık ama bunun devamının getirilmesi gerekir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, "Peygamber ocağı" olarak bildiğimiz o kurum, ciddi oranda incitildi, eziklik hissetti, demoralize oldu. İşte bu insanları onore etmek bu yüce Mecliste ve Hükûmetin elinde. Hep birlikte, açılacak olan üçüncü köprüye "Mehmetçik Köprüsü" diyelim, o kahraman Silahlı Kuvvetlerimize de bir moral verelim diyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)