| Konu: | 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/746) ile İç Tüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 13.10.2016 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, gerçekten tasarının bu maddesi kamuda binlere, hatta yüz binlere varan kamu personelinin işten çıkarılmasına, ihraç edilmesine sebebiyet vermiştir. Bu tasarının yürürlüğe girdiği 1 Eylülde sadece Millî Eğitimde 28.163 öğretmen, üniversitelerdeki 2.346 öğretim elemanı kamudan ihraç edilmiştir.
Şimdi, bu ihraçların gerekçelerine baktığımızda, bu ihracın gerekçesinde mahkeme aşamasında kullanılabilecek, değerlendirilebilecek hiçbir somut delil olmadan bu sayının belirlendiğini, bir buçuk ay gibi kısa bir sürede belirlendiğini görmekteyiz. Paralel yapıyla ilişkisi olmayan çok sayıda ismin, sadece ihbarlara ya da istihbarat fişlemelerine göre bu listeye dâhil edildiği ya da Bank Asyada hesabı var diye, bir kırtasiyede alışveriş yaptığından veya üye olduğu bir sendikadan dolayı açığa alındığı iddia edildi. Bu kadar sübjektif kriterlerle açığa alınmalar, daha doğrusu ihraçlar yaşandı. İşin doğrusu, daha da anlayamadığımız, ömürleri bu Fetullahçı cemaatle mücadeleyle geçmiş bir çok kişi bu torbaya dâhil edildi. Örneğin ilk aşamada 116 EĞİTİMSEN'li öğretmen, barış bildirisini imzalayan 35 öğretim üyesi bu listeye dâhil edildi. EĞİTİMSEN'in Adıyaman Şube Başkanı ve yönetimi, Bingöl, Bitlis, Antep, Dersim, Mardin, Batman şube başkanları da bu listeye dâhil edildi.
Kamuoyu bu listeyi tartışırken, buradaki hukuksuzlukları tartışırken 4 Eylülde Başbakan Diyarbakır'a gitti ve orada kamuda 14 bin öğretmenin açığa alınacağını ifade etti ve bunun üzerine 8 Eylülde 11.301 öğretmen -ağırlığı yüzde 90'ın üzerinde EĞİTİMSEN'li öğretmen- ihraç edildi. Peki, ihraçta kriter neydi? Kullanılan kriter: İki eyleme katılmışlardı, sendikaları bir karar almıştı: Biri, 10 Ekim Ankara Garı patlamasını protesto etmek için 11 ve 12 Ekimde bir etkinlik yapmışlardı. İkincisi, kürdistandaki şehir yıkımları döneminde çocuklar okulsuz kalmasın, öğretmensiz kalmasın diye üretimden gelen güçlerini kullanarak, sendika çağrısına uyarak bir günlük iş bırakma eylemine girişmişlerdi ve sadece buydu değerli arkadaşlar.
Şimdi, baktığımızda, hukukun açıkça ayaklar altına alındığı bu listeler, bu saikle oluşturuldu. Hâlbuki, Avrupa'da ve üyesi olduğumuz çeşitli kurumlarda kamu görevlilerinin, sendikalarının aldığı kararlar doğrultusunda, toplu eylem yapma hakkına sahip olduklarına dair birçok uluslararası sözleşme, Anayasa, Danıştay kararı mevcut iken, bunu gerekçe gösterip bu kadar öğretmeni maalesef görevden uzaklaştırdılar.
Açığa alınan bu öğretmenlerin tamamı bilimsel, laik, demokratik, çoğulcu eğitimi savunanlardı. Dolayısıyla, 4+4+4 sürecinin de devamı olarak bunların aslında AKP'nin gerçekten bilimsel, laik, demokratik eğitimden uzaklaşmasının bir göstergesi olarak uzaklaştırıldılar.
Bununla yetinmediler, öğretmenler buna itiraz ettiği için Diyarbakır'da ve birçok yerde bu itirazlarında akılalmaz bir şekilde müdahaleye maruz kaldılar ve gözaltılar yaşandı. Gözaltılarda bu öğretmenlere neler soruluyordu değerli arkadaşlar? "Niye 3+3 zammı protesto ettiniz? Bunu örgüt talimatıyla yaptınız." diyorlar. Anlaşılıyor ki kendileri -AKP'li vekiller, bakanlar, hepsi- talimatla çalıştıkları için toplumun tamamının da bu itirazlarını talimatla yaptığı saikiyle hareket ediyorlar.
Değerli arkadaşlar, birçok can yaktınız, birçok insanın geleceğiyle oynadınız, birçok aileyi ekonomik çöküntüye sevk ettiniz. Derhâl bu uygulamadan vazgeçilmelidir. AKP'ye açıkça buradan sormak istiyorum: Bunları yaparken hiç vicdanınız acımıyor mu? Gerçekten bu insanların hayatlarıyla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - ...oynadığınızı düşünmüyor musunuz? Bu insanların vebali hepinizin boynundadır.
Ben bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Bu öğretmenlerin bir an önce görevine iadesini bekliyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)