| Konu: | 29 Ekim 1923 tarihinin Türk milletinin, hiç kimsenin tutsağı olmayacağı, mukadderatına kendisinin hâkim olacağı, geçmişte olduğu gibi gelecekte de tam bağımsız yaşayacağını ilan ettiği tarihî bir gün olduğuna, Cumhuriyet Bayramı'nı kutladığına ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kurucu kahramanları ve şehitleri şükran ve minnetle andığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 27.10.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 93'üncü yıldönümünü milletçe büyük bir şevk, heyecan ve gururla idrak ediyoruz. Cumhuriyetimiz, istiklali uğruna fedakârca çırpınarak kendisine vurulmak istenen esaret zincirlerini parçalayan, 1919'da Samsun'dan başlayan ve 1923'te Ankara'da sonuçlanan var olma azmi ile bağımsız yaşama isteğinin tacı, millî iradenin muhteşem bir eseri ve zulme meydan okuyan, zalime rest çeken, batıl inanç ve hain hesaplara namus mücadelesinin rehberliğiyle karşı koyan kahraman bir neslin emanetidir.
Tarih boyunca birçok kahramanlık göstermiş, devlet olmanın onuruna, millet olmanın haysiyetine sahip olmuş, emperyalist emeller tarafından tarihten silinmeye ya da küçük bir coğrafyaya sıkıştırılmaya çalışılan büyük Türk milleti, kaderinin ve kardeşliğinin önüne geçmeye, geleceğini ve geçmişini karartmaya teşebbüs eden planları, projeleri hezimete uğratmış, bedeli ne olursa olsun teslim olmayacağını ispatlamıştır.
Cumhuriyet, askerî zaferler kadar her safhası düşünülmüş, her aşaması planlanmış, her yönüyle millet egemenliğine odaklanmış millî stratejinin ürünüdür. Şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti'ni, herhangi bir farklılık ve ayrım kabul etmeyen, cepheden cepheye koşan, dişinden tırnağından artırdığı ne varsa vatanının selameti için feda eden Türk milletinin tamamı kurmuştur. Külfet ve çilelere herkes katlanmış, herkes cumhuriyetin birleştirici şemsiyesi altında toplanmıştır.
29 Ekim 1923, zulme meydan okuyanların mükâfatıdır. 29 Ekim 1923, ızdırap dolu yılların, işgalle geçen karanlık dönemlerin açılmamak üzere kapandığı, Türk milletinin hiç kimsenin tutsağı olmayacağı, mukadderatına kendisinin hâkim olacağı, geçmişte olduğu gibi gelecekte de tam bağımsız yaşayacağını ilan ettiği tarihî bir gündür.
Cumhuriyetimiz, etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun tüm şehit ve gazilerimizin hediyesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Usta.
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Üzerinde yaşadığımız ve ecdat kanlarıyla sulanmış bu topraklar, bu bayrak, bu devlet ve bu cumhuriyet hepimizin şeref simgesi, varlık nişanesidir. Doksan üç yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nde hiç kimse yabancı görülmemiş, hiç kimse ötekileştirilmemiş, hiç kimse dışlanmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti, tarihte kurulan Türk devletlerinin bir devamı olarak Allah'ın izniyle varlığını sürdürecektir. Bu, sürekli yenilenen, sürekli oluş hâlinde olan zengin ve bereketli bir geçmişten parlak ve tertemiz bir istikbale kanat açan büyük Türk milletinin son kararıdır.
Bu çok anlamlı tarihin yıl dönümünde aziz milletimizin Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kurucu kahramanları ve şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyor, hepsine Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Usta.